Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8425 E. 2024/4997 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından istinaf harcı ve giderlerinin süresinde yatırılmaması nedeniyle yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, istinaf başvurusu sırasında gerekli harç ve avansı yatırmadığı ve usulüne uygun ihtara rağmen eksikliği gidermediği, İlk Derece Mahkemesinin bu husustaki ek kararının ve Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı onayan kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1090 E., 2023/1224 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düziçi Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/23 E., 2020/177 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 22.03.2021 tarihli ek karar ile istinaf harç ve giderlerinin süresinde yatırılmaması sebebiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Ek kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların zina ve eylemli ayrılık nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerine aynen iadesine mümkün olmadığı taktirde güncel değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; daha önce red ile sonuçlanan boşanma davasında kararın kesinleşme tarihi değerlendirildiğinde, açılan dava tarihi olan 17.01.2019 itibariyle öngörülen üç yıllık yasal sürenin dolduğu, bu süreye rağmen ortak hayatın yeniden kurulamadığı, bu karar kesinleşmiş olup, bu kararla kadının kusurlu olmadığı hususunun da kesinleştiği, bu dava açılana kadar taraflar bir araya gelmediğinden bu durumda kusursuz eşe karşı boşanma davası açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan erkeğin kusurlu kabul edilmesi gerektiği, fiili ayrılık döneminde ise taraflar arasında yeni bir olay yaşandığı iddia edilerek erkeğin sadakatsizliği iddiasında bulunulduğu ve bu iddiasını da nüfus kayıtları, tanık beyanları ve davalının vekilinin ikrar mahiyetindeki beyanları ile kanıtladığı, erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 161 inci ve 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına, Mahkemenin 2010/339 esas 2011/400 karar sayılı 17.05.2011 tarihli kararı ile ortak çocuklar için ayrı ayrı 75,00'er TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla hükmün kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 200,00'er TL iştirak nafakası olarak devamına, aynı karar ile kadın yararına hükmedilen 150,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla hükmün kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 200,00'er TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal faizi ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyası yönünden açmış olduğu davasının kabulü ile 1 adet 22 ayar zincir ve ucunda yonca diye tabir edilen kolye (20 gram olup değeri 4.085,20 TL), 2 adet 22 ayar yumurta baş tabir edilen bilezik (30'ar gramdan toplam değeri 12.255,60 TL), 4 adet 22 ayar Adana burması (25'er gramdan toplam değeri 20.426,00 TL), 1 adet 22 ayar altın söz yüzüğü (5 gram değeri 1.021,30 TL), 1 adet 22 ayar altın yüzük (4 gram değeri 817,04 TL), 1 adet 22 ayar altın alyans (3,5 gram değeri 714,91 TL) 'den oluşan ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde toplam değeri olan 39.320,05 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 22.03.2021 tarihli ek karar ile; davalı vekili Av. ... tarafından kararın istinaf edildiği ve 2021/14 istinaf no ile kaydı yapıldığı ancak istinaf karar harcının ve istinaf gider avansı yatırılmadığından dolayı davalı vekiline 03.03.2021 tarihli muhtıra gönderildiği, gönderilen muhtıranın davalı vekiline 09.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilinin verilen süre içerisinde belirtilen harçlar ile avansı yatırmadığı, gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 22.03.2021 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle İlk Derece Mahkemesi ek kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi'nin gerekçeli kararının taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından yasal istinaf başvuru süresi içerisinde belirlenen kusur durumunun boşanmanın fer'î talepleri yönünden verilen karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulduğu, ancak, istinafa ilişkin yatırılması gerekli istinaf kanun yoluna başvuru harcı, istinaf karar harcı ve istinaf yargılama giderinin yatırılmadığı, İlk Derece Mahkemesince 03.03.2021 tarihinde 59,30 TL istinaf karar harcı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 100,00 TL istinaf avansını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 344 üncü maddesi uyarınca bir haftalık kesin süre içerisinde yatırmak üzere ihtarlı muhtıra çıkarıldığı, buna ilişkin, tebligatın davalı vekiline 09.03.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafça bir haftalık kesin süre içerisinde istinafa ilişkin eksiklik giderilmediği, belirtilen harç ve avansın yatırılmadığı, İlk Derece Mahkemesince 22.03.2021 tarihinde ek kararla istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, ek karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı vekili tarafından, İlk Derece Mahkemesince esas yönünden verilen karara karşı yasal istinaf başvuru süre içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, istinaf başvuru sırasında yatırılması gerekli harç ve avansın yatırılmadığı, usulüne uygun ihtara rağmen yasal bir haftalık kesin süre içerisinde bu eksikliğin giderilmediği, İlk Derece Mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen istinaf başvurularının yapılmamış sayılmasına dair 22.03.2021 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurularının Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine dair verilen kararın bozulması istemiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafça istinaf harç ve giderlerinin süresinde yatırılıp yatırılmadığı, İlk Derece Mahkemesinin davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik 22.03.2021 tarihli ek kararının ve bu ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 344 üncü maddesi, 346 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik Tebligat’’ başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasının (9.) alt bendi, üçüncü fıkrası ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen 06.12.2018 tarih ve 30617 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 5. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) alt bendi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.