Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8648 E. 2024/4673 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların boşanmalarına, kusur oranlarının belirlenmesine, maddi ve manevi tazminat taleplerine ve eşya iadesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemece belirlenen kusur oranları, hükmedilen tazminat miktarları ve eşya iadesine dair kararların usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/697 E., 2023/1026 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 22. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/90 E., 2021/213 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz.

Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre temyize konu edilen eşya alacağı miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı-davacı kadının eşya alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Taraf vekillerinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde kadının ailesinin erkeğe küçük düşürücü sözler söylediğini, kadının ailesinin evliliğe müdahalesine ve erkeği küçük düşürmelerine sessiz kaldığını, erkeğe psikolojik şiddet uyguladığını, ona destek olmadığını, her tartışmada erkeği kendi babasıyla tehdit ettiğini, erkeğe her iki tarafın ailesinin yanında hakaretler ettiğini, küçük düşürücü davrandığını, rencide ettiğini, azarladığını, onur kırıcı davrandığını, erkeğin telefonunu bilgisi ve rızası olmadan devamlı kurcaladığını, arayan kişileri inceleyerek hesap sorduğunu, sosyal medya hesaplarını kontrol ettiğini ve gereksiz kıskançlıklarda bulunduğunu, erkeğin ailesini benimsemediğini, erkeğin ailesiyle görüşmesini istemediğini, erkeğin bilgisi ve rızası olmadan müşterek hesaptan yüklü bir para çekerek hesabı kapattığını, tarafların ortak konutunda davacının bekarken aldığı eşyaların da bulunduğunu beyanla, tarafların boşanmalarına ve ekte listesi sunulan ev eşyalarının davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadını her fırsatta terslediğini, hakaret ettiğini, eve düzensiz saatlerde gelip gittiğini, kadının ailesi ve arkadaşları geldiğinde soğuk ve görmezden gelen davranışlarda bulunduğunu, sürekli telefon ile oynadığını, kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını, evi ve eşi ile ilgilenmediğini, maaşını evin geçimi yerine kendi pahalı zevklerine harcadığını, 04.11.2019 tarihinde müşterek evi terk ettiğini, valizinden yirmibeş kadar kadın ismi ve telefon numarasının yazılı olduğu liste çıktığını, telefonu ile gizli görüşmeler yaptığını, sosyal medya hesaplarından evli olduğu bilgisini kaldırdığını, düğün takılarının bozdurularak ev alma düşüncesiyle müşterek hesaba yatırıldığını, erkeğin bu paranın 47.000,00 TL'sini çekerek "ben payımı aldım, gerisi senin mihrin" diye mesaj attığını, kendi üzerine kredi ile araç aldığını, bunu da satıp kardeşi üzerine araç aldığını, ev alma durumu oluştuğunda hesabından çektiği tüm parayı annesine verdiğini, Bayburt'ta çalışmasına rağmen kadını ailesiyle ilgilenmesi için Çankırı'da bıraktığını, kadına sürekli "kilolusun, böyle kadın mı olur, hiç makyaj yapmıyorsun" dediğini, eve geç saatlerde geldiğini, kadını aşağıladığını, annesinin de kadına hakaret ettiğini ve güven sarsıcı davrandığını beyanla, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı lehine 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı-davalı kocanın güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kadına karşı ilgisiz olduğu, kadından habersiz araç tasarrufunda bulunduğu, müşterek hesapta bulunan parayı kadından habersiz çektiği, tartışmalarda kadına bağırdığı, müşterek konuttan ayrıldığı, kadının da kocaya karşı küçük düşürücü söz ve söylemlerde, hakaretlerde bulunduğu, kadının kıskanç olduğuna dair tanık beyanları var ise de, kocanın güven sarsıcı davranışlarda bulunması nedeniyle bu kusurun kadına yüklenmediği, kocanın ağır, kadının az kusurlu olduğu, ev eşyaları yönünden yapılan değerlendirmede, koca eşin bekarken kullandığı eşyaların bulunduğu, bu eşyaların tarafların evlenmesinden önce koca tarafından satın alındığı ve müşterek konutta kullanıldığı, bu eşyaların iadesine karar verildiği" gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1-2 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-davacı kadın lehine 25.000,00 TL maddî 25.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalının eşya alacağı davasının kısmen kabulü ile, LG marka 106 ekran TV (2.400,00 TL), Bosch marka set üstü ocak (900,00 TL), Bosch marka ankastre fırın (1.100,00 TL), Bosch marka dört programlı bulaşık makinesi (1.640,00 TL), Yataş marka viskolu çift kişilik yatak (1.000,00 TL), Arçelik marka altı çekmeceli derin dondurucu (1.200,00 TL) ve 1 adet mutfak halısının (75,00 TL) aynen iadesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurları kabul etmediklerini, kadın lehine tazminat koşullarının oluşmadığını, erkeğin tazminat taleplerinin kabulünün gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının istinaf nedenleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı-davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusuru kabul etmediklerini, erkeğin tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kadının tazminat taleplerinin tam olarak kabul edilmesini istediklerini, erkeğin eşya alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, asıl davanın tamamen reddine, karşı davanın fer'Î talepleriyle birlikte kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, kusur belirlemesinde hata yapılmadığı, dava ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, boşanmaya sebep olan olaylarda az kusurlu olduğu anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nın 174/1. maddesi gereğince maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda az kusurlu olduğu anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nın 174/2. maddesi gereğince manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, davacı-davalı erkeğin yasal süre içinde maddî ve manevî tazminat talebi bulunmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesince bu hususta karar verilmemesinde, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacı-davalı erkeğin eşya alacağı davası yönünden Mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı- davalı erkek vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek bozulmasını talep etmiştir.

2. 1. Davalı-davacı kadın vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.