Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8676 E. 2024/6584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin istinaf incelemesinin temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin tespiti gerektiği, bu hususta tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının yeterince araştırılmadığı gözetilerek, mahkeme kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1605 E., 2023/2227 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/57 E., 2023/116 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkek eşin kadını, sürekli olarak aşağıladığını, onu aldattığını ve şiddet uyguladığını, çeşitli psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bıraktığını, çocuklarına karşı da aynı şekilde davrandığını, onlar ile ilgilenmediğini, işlerini bahane ederek evden uzak kaldığını, evlilik dışı ilişki yaşadığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesini aksi halde bedelinin yasal faizi ile ödenmesine, mal rejimine ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının aşırı kıskanç davranışları ve evlilik birliğinden kaynaklanan sorumlulukları yerine getirmemekteki tavrı ile sürekli huzursuzluk çıkardığını, davalının her zaman ailesi için çalıştığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkek eşin, dava dışı Rabia'nın birlikte yaşadığı ispatlanamasa da tanık beyanları ve İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında Rabia T.'nin kullandığı telefon hattının erkek eş adına kayıtlı olması nedeniyle davalı erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadının darp edildiğine dair tanıkların bizzat görgüye dayalı tanıkları olmasa da kadının vücudunda darptan kaynaklı morlukları gördüklerini beyan ettiklerinden erkek eşin fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, uzman raporu da dikkate alındığında yargılama sürecinde anne ile yaşayan ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklardan ... ve ... yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ...'un yargılama aşamasında reşit olduğu ancak öğrenciliğinin devam etmesi nedeniyle 03.11.2022 tarihli ara karar ile bağlan 1.250,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren yardım nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 2.750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 90.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağı talebinin tefrik edilerek yeni esasa kayıt edilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, hükmedilen tüm nafakalar ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, somut olayda yoksulluk nafakası isteyen davacı kadının çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı, çocuklardan ...'in eğitimi devam ettiği gerekçesiyle tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, daha sonra yardım nafakası olarak sürdürülmesine karar verilmiş ise de; ...'in yargılama sırasında 04.12.2022 tarihinde reşit olduğu anlaşılmakla, bu çocuk yararına sadece reşit olduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakası verilmesi gerekirken, reşit olan çocuk yararına yardım nafakası isteminin ayrı bir dava olarak reşit olan çocuk tarafından açılması gerektiği de dikkate alınmaksızın bu davanın konusu olmadığı halde yardım nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; tarafların istinaf başvurusunun tazminatlar ile iştirak nafakası, kabul edilen yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; ortak çocuklardan ... için talep edilen nafakanın, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden 03.11.2022 tarihine kadar aylık 750,00 TL, 03.11.2022 tarihinden reşit olduğu 04.12.2022 tarihine kadar 1.250,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihi itibarıyla reşit olduğu anlaşıldığından iştirak nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadının yararına tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden 03.11.2022 tarihine kadar aylık 2.000,00 TL, 03.11.2022 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar aylık 2.750,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyet kararı dışında temyiz ettiklerini belirterek yoksulluk nafakasının reddi, nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararı tazminatların miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında davacı kadının tyt personeli olarak çalıştığı, asgari ücret gelirinin olduğu, üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul olmadığı, ailesi ile birlikte kaldığı, bildirilmiştir. Davalı erkeğin ise çalışmadığı, gelirinin olmadığı, babasının evinde oturduğu ve kira ödemediği, üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlığının bulunmadığı bildirilmiştir. Dosya içerisinde yer alan sosyal inceleme raporunda erkeğin uzmana verdiği beyanda ise, berber olduğunu, hayvancılık yaptığını, kurban satışlarından komisyon aldığını, üzerine kayıtlı taşınmazlar ve araçlarının olduğunu söylemiş, tanıklar beyanlarında erkek eşin ekonomik durumunun iyi olduğunu belirtmişlerdir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, kadın ve erkeğin usulünce ve etraflıca ekonomik ve sosyal durumunun yeniden araştırılıp, halen çalışıp çalışmadıkları, sürekli ve düzenli gelirlerinin bulunup bulunmadığı, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceği, işten ayrılmış ise haklı nedenlerle ayrılıp ayrılmadığı hususlarının belirlenmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.