Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8692 E. 2023/6326 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, davalı erkeğin üzerine kayıtlı taşınmazın edinilmesinde katkısı olduğu iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesinin ardından verilen bozma kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın edinilmesinde davacı kadının katkısı olduğu iddiasının ispatı noktasında uyuşmazlık bulunmakla birlikte, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, önceki daire kararında, davacı tanıklarının beyanları ve davacı babasının inşaat masraflarına yaptığı katkı göz önünde bulundurularak davacıya katkı payı takdir edilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulduğu, karar düzeltme talebinin ise 1086 sayılı HMK'nın 440. maddesinde belirtilen karar düzeltme nedenlerini içermediği gerekçesiyle reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2013/541 E., 2014/519 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı erkek vekili

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babası ve akrabaları tarafından yaptırılan 724 parselde bulunan taşınmazın müvekkilinin davalıya güvenmesi ve örf ve adetler gereği davalı adına tescil edildiğini, davalının taşınmazın inşasında hiçbir katkısı olmadığını belirterek tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde müvekkilinin katkısı oranında yarısından aşağı olmamak üzere müvekkili adına tescilini, bunun da mümkün olmaması halinde taşınmazın bedelinin müvekkiline verilmesini, sair her türlü talep ve dava haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; işyerinden aldığı tazminatla 1985 yılında bir gecekondu yaptığını, 1987 yılında gecekonduyu satarak bedelinin bir kısmı ile arsa aldığını, kalan parayı da davacının babasına borç verdiğini, arsayı da 1995 yılında satarak üzerine de bir miktar para daha ekleyerek başka bir arsa satın aldığını, 1996 yılında bu arsayı satarak üzerine de bir miktar para ekleyerek dava konusu taşınmazı satın aldığını, 1998 yılında üzerine kayıtlı iki adet aracı satarak ve ağabeyinden aldığı altın borç ile inşaata başladığını, kaba inşaatı bu paralarla karşıladığını, evin bütün doğrama işlerini marangoz olan ağabeyinin karşılıksız olarak yaptığını, diğer tüm masrafları kendisinin karşıladığını, evin 1999 yılında tamamlandığını, davacının çalışmadığını, davacının ve ailesinin katkısının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın 01.01.2002 tarihinden önce edinildiği, mal ayrılığı rejimine tabi olduğu, taşınmazın arsası ve üzerine yapılan binanın edinilme tarihi itibariyle davalının kişisel malı olduğu, davacının taşınmazın edinilmesinde, değerinin artmasında veya korunmasında katkısını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 11.05.2023 tarih ve 2022/9938 Esas, 2023/2385 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece, taşınmazın arsası yönünden ret kararı yerinde ise de, üzerine yapılan ev yönünden kararın hatalı olduğu, şöyle ki, dosya kapsamına dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacı kadının babasının taşınmazın üzerine yapılan evin inşaatı için yapılan masraflarda yardımcı olduğu, davacı kadının babasının yaptığı yardımlar nedeniyle dava konusu taşınmazın üzerine yapılan evin edinilmesinde az da olsa katkısının olduğunun kabulü gerektiği, o halde, Mahkemece, taşınmazın üzerine yapılan ev yönünden, yasal düzenleme ve Dairemizin ilkeleri uyarınca, davacının bir katkı oranı belirlenemediği takdirde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddeleri uyarınca, davacı kadının babasının inşaatın masraflarına yaptığı katkı göz önünde bulundurularak hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek hesaplanacak katkı payı alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına, davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde; katkının somut olarak ispatlanması gerektiğini, davacının babasının katkı yaptığına dair somut hiçbir delil bulunmadığını, davacı tanık beyanlarının gerçek dışı ve öğretilmiş beyanlar olduğunu, ortak çocukların evin yapıldığı tarihte yaşlarının küçük olduğunu, tanık beyanlarının yetersiz olduğunu belirterek; bozma kararının düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmalık, taşınmazın edinilmesinde davacının katkısının olup olmadığı ve katkının ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi 6 ncı maddesi; 4722 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un (4722 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi;

743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi, 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,64 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

Dosyanın Mahkemesine iadesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

562.64 TL İlam H.

562.64 TL Peşin H.

1-SÜG-ÖH-DŞ-AB