Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8786 E. 2024/5105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin eylemlerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olup olmadığı ve boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin tahkikat aşamasındaki beyanları ve duruşma zaptını imzalaması, savunma hakkını kullandığının göstergesi olarak değerlendirilerek ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1029 E., 2023/909 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/563 E., 2023/174 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı ve davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı eşi tarafından hiçbir şekilde beğeni görmediğini, davalı ortak ev içerisinde ki tartışmalarda davacıya karşı sözlü onur kırıcı eylemlerini ortak çocuk önünde ve aile dışında kalan arkadaş çevresinde herkesin içinde davacıyı aşağıladığını, gerizekalı, kuş beyinli, Türk parası ile beş kuruş etmezsin gibi kelimelerle davacıyı bir eş olarak çok kırdığını, bu aşağılayıcı davranışlarını da bir çok kez tekrar ettiğini, davalının bu sorumsuz ve geleceklerini düşünmeden yapmış olduğu davranışlar nedeniyle çiftin ortak evlerinde birliktelik yaşama arzuları kalmadığını, davalının, davacıda sebep olduğu psikolojik incinme yüzünden davacı müvekkil psikolojik tedavi görmeyi düşündüğünü, davalı eşinden gördüğü hakaretler ve psikolojik şiddet sonucunda ruhen de oldukça etkilendiğini beyan etmekle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL ortak çocuk için aylık 750,00 TL tedbir/yoksulluk, iştirak nafakasına hükmedilmesine, lehine 15.000,00 TL manevî, 15.000,00TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2022 tarih ve 2021/126 Esas, 2022/388 Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin eşini aşağıladığı, eşine hakaret ettiği, eşinin fikirlerine değer vermemek ve eşine istediğini yaptırmak suretiyle psikolojik şiddet uyguladığı anlaşılarak kusurlu olduğu, davacı kadının ise dosya kapsamına göre kusursuz olduğu anlaşıldığından tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık takdir edilen 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velâyeten davacıya verilmesine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından savunma hakkının usulsüz tebligatlar nedeniyle kısıtlandığını, boşanma kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.10.2022 tarih ve 2022/1366 Esas, 2022/1377 Karar sayılı kararı ile, dava dilekçesinin ve ön inceleme duruşma gününün davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, dava dilekçesinin ve tensip zabtının tebliği için çıkarılan tebligatta, davalının "çarşıda" olduğuna ilişkin beyanda bulunan komşunun kim olduğunun tebliğ evrakına yazılmasının zorunlu olduğu gibi, 2 nolu haber kağıdının yapıştırılması sonrasında haber verilen komşunun isminin de evrakta yazılı olması gerektiği ancak bu gerekliliğin yerine getirilmediği, evraka sadece "komşu" şeklinde yazıldığı anlaşılmakla, dilekçenin davalıya tebliği ile dilekçe teatisi aşaması tamamlanmadan, usule uygun ön inceleme duruşması yapılmadan, davanın esası hakkında hüküm kurulması, hukuki dinlenilme hakkı (HMK md.27) ve adil yargılanma hakkına aykırı olup bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşini aşağıladığı, eşine hakaret ettiği, eşinin fikirlerine değer vermemek ve eşine istediğini yaptırmak suretiyle psikolojik şiddet uyguladığı anlaşılarak kusurlu olduğu, davacı kadının ise dosya kapsamına göre kusursuz olduğu anlaşıldığından tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık takdir edilen 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velâyeten davacıya verilmesine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaldırma kararı sonrası yerel mahkemece duruşma yapılarak iki celse yapıldığını, kendisinin duruşmalara katıldığını, kaldırma kararı öncesi duruşmalarda beyanda bulunan tanıkların tekrar dinlenmesi, beyanlarına karşı soru sorma hakkını kullanmayı beklerken tanıklar tekrar dinlenmeden daha önceki beyanlarına dayanılarak boşanmalarına karar verildiğini, tanıkların kaldırma kararından sonra kendisinin de bulunduğu duruşmada dinlenmesi ve beyanlarına karşı soru sorma hakkı ve savunma hakkı verilmesi gerekirken bu yapılmadan tanıkların daha önce taraf teşkili sağlanmadan önce alınan beyanlarına göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu haliyle savunma hakkının sınırlandığını, boşanma kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, karşı tarafın istinaf taleplerinin reddine, kendi istinaf taleplerinin maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kaldırma kararı sonrası yerel mahkemece duruşma yapılarak iki celse yapıldığını, kendisinin duruşmalara katıldığını, kaldırma kararı öncesi duruşmalarda beyanda bulunan tanıkların tekrar dinlenmesi, beyanlarına karşı soru sorma hakkını kullanmayı beklerken tanıklar tekrar dinlenmeden daha önceki beyanlarına dayanılarak boşanmalarına karar verildiğini, tanıkların kaldırma kararından sonra kendisinin de bulunduğu duruşmada dinlenmesi ve beyanlarına karşı soru sorma hakkı ve savunma hakkı verilmesi gerekirken bu yapılmadan tanıkların daha önce taraf teşkili sağlanmadan önce alınan beyanlarına göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu haliyle savunma hakkının sınırlandığını, boşanma kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davalı erkeğin 30.03.2023 tarihli tahkikat duruşmasında " Tahkikat aşamasına bir diyeceğim yoktur, bu aşamaya kadar ki beyanlarımı tekrar ederim. Davanın reddine karar verilmesini talep ediyorum." dediğinin ve duruşma zaptını imzaladığının, tahkikatın bu şekilde sona ererek sözlü yargılama aşamasına geçildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.