Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8884 E. 2024/3464 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vefatı tarihinden itibaren uyuşmazlık konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/790 E., 2023/1311 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kadirli 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2017/241 E., 2020/188 K.

Taraflar arasında görülen Aile Konutu Vasfının Tespiti davasında İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının eşi muris İbarahim'in 21.08.2013 tarihinde vafat ettiğini, davacının murisin 2. eşi olduğunu ve Osmaniye ili ... ilçesi ... Mahellesi 971 ada 2 nolu parselde bulunana evde muris ile 25 yıl birlikte yaşadıklarını murisin ilk eşinden olma çocuklarının bu evin bulunduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını ve davacı müvekkilinden kira parası talep ettiklerini iddia ederek müvekkilinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 652 nci ve devamı maddelerinde düzenlelen haklarından yararlanarak evin aile konutu olduğunun tespini ve miras payına mahsuben davaya konu ev üzerinde mülkiyet hakı tanınmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde özetle; aile konutu tespitinin ve özgülme davalarında aile konutunun tespiti yönünden aile mahkemesinin görevli olduğunu, davaların tefrik edilmesi gerektiğini ve terekenin de mirasçılar arasında taksim edilmiş olması nedeni ile davanın reddini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.05.2014 tarihli kararı ile dava konusu taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürüldüğü ve tereke üzerindeki ortaklığın sona erdiği, özgüleme talebinin ancak terekenin paylaşımından önce istenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili davanın reddi yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemiz 21.12.2015 tarihli ilamı ile davacının taşınmazın aile konutu olduğu yönündeki talebi ile ilgili bir hüküm kurulmadığını belirterek taşınmazın aile konutu olduğu yönündeki talebinin dosyadan tefriki ile aile mahkemesine gönderilmek üzere görevsizlik kararı vermek ve bu davanın sonucunu bekletici mesele yaparak taşınmazın aile konutu olduğunun tespit olunması halinde işin esası incelenerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar vermek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamı uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya Aile Mahkemesine gönderilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesince yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın esas itibariyle, yasal özgüleme hakkına esas olmak üzere, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğunu, davacı ile miras bırakan İbrahim'in 03.09.1991 tarihinde evlendiklerini, murisin evli iken 21.08.2013 tarihinde vefat ettiğini, dava konusu taşınmazın tapuda "bahçeli kargir iki ev" niteliği ile davacı ve bir kısım davalılar adına kayıtlı bulunduğunu, keşfe iştirak ettirilen fen bilirkişisi krokili raporunda tespit edildiği üzere taşınmaz üzerinde mesken amaçlı kullanılan iki katlı evin mevcut olduğunu, taşınmazın davacı ve muris eşinin ölüm tarihine kadar aile konutu olarak kullanıldığının anlaşıldığını, bütün yaşam faaliyetlerini bu evde geçirdiklerini, hatta davacının murisin ölümünden sonra da bu evde yaşamaya devam ettiğini, dolayısıyla taşınmazın aile konutu niteliğinde bulunduğunun kabul edildiğini belirterek davanın kabulü ile, dava konusu Osmaniye ili, ... ilçesi ... mah. 2263 (Eski 971) Ada 2 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan bahçeli kargir iki evin murisin ölüm tarihi olan 21.08.2013 itibariyle aile konutu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davalı ... vekili ve davalılar Hatice ile Hürü vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2023 tarihli kararı ile, davalı ... vekili'nin istinaf itirazı yönünden yapılan inceleme neticesinde kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı ... vekili'nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalılar Hatice ile Hürü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulü yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... ve Hürü vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davaya konu gayrimenkulün aile konutu olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık gayrimenkulün murisin vefat tarihi itirbariyle aile konutu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince ve davalılar Hatice ile Hürü vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.