Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8947 E. 2023/6312 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba cezaevinde bulunan davacı dedenin, torunu ile kişisel ilişki kurulması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Dedenin, babasına tanınan kişisel ilişki hakkı süresince torununu görme imkanına sahip olduğu, babanın cezaevinde olmasının 4721 sayılı TMK'nın 325. maddesindeki olağanüstü hal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve babanın cezaevinden çıkıp çıkmadığının da araştırılarak olağanüstü hal durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1456 E., 2023/2348 K.

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/691 E., 2023/190 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; oğlu ...'in bir suçtan dolayı Uşak E tipi kapalı ceza infaz kurumunda hükümlü olduğunu, oğlu ile davalının evliliklerinden ... isimli torunlarının dünyaya geldiğini, davalı ile oğlunun boşandıklarını, boşandıktan sonra davalının telefonu aracılığı ile torunuyla görüntülü olarak görüştüklerini ancak davalının boşandıktan sonra ailesinin evine döndüğünü, telefonlarını açmadığını ve torununu kendilerine göstermediğini, torununu göremediğinden dolayı durumundan endişe ettiğini belirterek torunu ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, bu dava açıldığı tarihe kadar dahi bir gün olsun arayıp sormadığını, çocuk dört yaşına geldiğinde babasının cezaevine girdiğini, halen cezaevinde bulunduğunu, bu güne kadar çocuğun bakımı, gözetimi, giysileri ile ilgili giderleri karşılamadıklarını, davacının oğlunun boşanma kararına göre hükmedilen nafakayı dahi bugüne kadar ödemediğini, davanın haksız açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; küçüğün annesi ile babasının boşandığı, küçüğün velâyet hakkının annesine verilerek baba ile kişisel ilişki tesis edildiği, kararın 26.04.2016 tarihinde kesinleştiği; davacıların küçüğün babasının babası (dedesi) olduğu, küçüğün babasının cezaevinde hükümlü olduğu, babanın vasisinin de dosyada davacı olduğu, davacının torunu ile görüşemediği, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının küçük ile kişisel ilişki kurmayı istemesinin hakkı olduğu, çocuğun üstün yararına aykırı olmadıkça akrabaları ile düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkının çocuğun temel haklarından olduğu, somut olayda sosyal inceleme raporları gözetildiğinde davacı ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasının küçüğün üstün yararına uygun olduğunun belirlendiği, davacının bu hakkını amacına aykırı kullanacağına dair dosyada bir delil olmadığı, davacı ile davalı anne arasında yaşanılan bir kısım sorunların küçük ile davacı arasında kişisel ilişki kurulmasına engel teşkil etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ... ile küçük ... arasında her ayın 4 üncü haftası Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan aynı gün saat 18.00'a kadar, dini bayramların 1 inci günü sabah saat 10.00'dan aynı gün akşam saat 18.00'a kadar, küçüğün davacı tarafından teslim alınması suretiyle kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine gerektiğini ileri sürerek; davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulması şartlarının oluşup oluşmadığı, davanın kabulünün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesinde "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir" denilmektedir. Davaya konu çocuk ... 05.03.2015 doğumlu olup, çocuğun anne ve babasının boşanmış olduğu, boşanma kararı ile çocuğun velâyetinin davalı annesine bırakılmış olduğu, velâyetin kullanılması kendisine bırakılmayan babası ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş olduğu ve kararın 24.04.2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmüştür. Dosyada yer alan müddetnameye göre baba Ümit'in 2021 yılında cezaevine girdiği ancak koşullu salıverilme tarihinin 02.06.2023, hakederek tahliye tarihinin 08.12.2023 olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan, davacı dede, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip olup babanın cezaevinde olmasının 4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesinin birinci fıkrasındaki olağanüstü hal kavramı içerisine girmediğinin kabulü gerekir. O halde, Mahkemece, babanın cezaevinden çıkıp çıkmadığı da araştırılarak dosyadaki tüm delillerle olağanüstü hal durumu yeniden değerlendirilerek davanın esası ile ilgili karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...