"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2003/1573 E., 2004/238 K.
KARAR : Tashih Talebinin reddi
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece tashih talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme karan davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların sunulan protokol çerçevesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın 06.02.2004 tarihli duruşmada okunan protokolü aynen kabul ettiğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddenin üçüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukları ... ve ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, erkek tarafından aylık 500.000.00 (eski Türk Lirası) TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, her çocuk için yılın dokuz ayında 300.000.00'er TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak çocuklar için harcanmak üzere davalıya verilmesine, bu nafakanın çocukların 21 yaşını bitirip 22 yaşından gün almasıyla son bulmasına, söz konusu nafakanın 4721 sayılı Kanunun 176 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca TEFE ve TÜFE toplamının yarısı oranında her yıl enflasyon açıklamasından sonra artırılmasına, ev eşyalarının anneye aidiyetine, her hafta Cuma günü akşam saat 18.00'den Pazar akşamı saat 19.00'a kadar ve milli ve dini bayramların birinci ve ikinci günleri, sömestr tatilinin ilk yarısı, yaz tatilinin son 25 günü çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir, karar 06.02.2004 tarihinde kesinleştirilmiştir.
2. Davacı erkek vekilinin 27.08.2019 tarihli dilekçe ile kararda "iştirak" yerine, hatalı olarak "yoksulluk" yazılmasının düzeltilmesinin istenmesi üzerine, 19.09.2019 tarihli tashih kararı ile davacı vekilinin talebinin kabulüne, karann 3 nolu bendinde "davacı erkek tarafından aylık 500.000.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" yazılmış ise de dosya içeriğinden nafakanın çocuklar için ödenen iştirak nafakası olduğu anlaşılmakla "3- Davacı erkek tarafından aylık 500.000.000 TL (eski Türk Lirası) iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" olarak tashihine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.09.2019 tarihli tashih kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 15.04.2021 tarihli, 2021/680 E., 2021/3166 K. sayılı karan ile "...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304/1 maddesinde "Hükümdeki yazı ve hesap hatası He diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilebilir." hükmü gereğince Mahkemece bu yasal gerekliliğe uyulmadan ve taraflar davet edilmeden, bu talebin değerlendirilerek talep hakkında karan verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.10.2021 tarihli kararı ile davacı vekilinin tashih talebinin kabulüne, 06.02.2004 tarih ve 2003/1573 E., 2004/37 K. sayılı karannın 3 nolu bendinde davacı erkek tarafından aylık 500.000.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine şeklindeki hükmün "3- davacı erkek tarafından aylık 500.000.000 TL (eski Türk Lirası) iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde düzeltilerek kararın altına eklenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı kadın vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dairemizin 24.02.2022 tarihli 2022/629 E., 2022/1766 K. sayılı kararı ile, "taraflarca TMK 166-3 çerçevesinde açılan boşanma davasında mahkemeye sunıdan 06.02.2014 havale tarihli protokol içeriğinde ve yine 06.02.2004 tarihli duruşma zaptında davacı erkeğin beyan içeriği ve mahkemenin gerek kısa karar, gerekse gerekçeli kararında çocuklar için ayrıca iştirak nafakasının düzenlendiği, hükmolunan nafakanın davalı kadın için hükmolunduğunun açıkça belirtilerek karara bağlanmış bulunması ve yoksulluk nafakasının ödenme biçimini düzenleyen ÜFE-TÜFE deki artışa atıf yapılması karşısında, nafakanın davalı kadın yararına ve yoksulluk nafakası olarak hükmolunduğu” anlaşılmakla davacı erkeğin tashih kararının reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile iştirak nafakası olarak kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Dairemizin 30.11.2022 tarihli, 2022/9483 E., 2022/9800 K. sayılı kararı ile davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Ek Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozmaya uyularak davacının tashih talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili özetle; tashih talebinin reddine dair kararın hatalı olduğunu, protokolde kadına yoksulluk nafakası ödeneceğinin kararlaştınlmadığını, artış oranının yoksulluk nafakasını çağrıştırdığına nasıl karar verildiğini ileri sürerek ek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kesinleşen anlaşmalı boşanma kararının kadına yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin hükmünün tashihine ilişkin talebin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanunun 304 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.