"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2010/120 E., 2010/1714 K.
DAVA TARİHİ : 03.03.2009
HÜKÜM/KARAR : Kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı kadın vekili
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek (asıl) arafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili (boşanma davasından tefrikle oluşturulan dosyada) dava dilekçesinde özetle; erkeğin 08.11.2008 tarihinde müvekkilini darp ettiğini, bu olay nedeni ile eş hakkında kamu davası açıldığını, davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı eşte kaldığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ziynetleri düğünden hemen sonra annesine verdiğini, tatil dönüşü aldığını, nerede sakladığını müvekkili ile paylaşmadığını, kasaya koyabileceğini ya da paraya çevirmek suretiyle hesaba yatırabileceğini beyan ederek davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davacı kadın vekili 09.12.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de 12 adet altın bilezik, 12 adet mersin burması bilezik, 3 adet 14 ayar altın künye, 1 adet altın takı seti, 70 adet çeyrek altın ve bir adet saatten oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmaz ise ödeme günündeki sürüm bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek (asıl) cevap dilekçesinde özetle; iddialarının doğru olmadığını, ziynet eşyalarının davacı tarafından harcandığını, geriye kalan ziynet eşyalarının da davacı tarafından götürüldüğünü ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafından ziynet eşyalarının nitelik ve miktarlarına itiraz edilmediği, ziynet eşyalarının bir kısmının davacı tarafından bozdurulduğu, geriye kalanın ise davacının evden ayrılırken beraberinde götürdüğünün ileri sürüldüğü, davalının iddiasına yönelik delil ibraz etmediği, taraflar arasındaki boşanma dava dosyasındaki delillerden davacının davalı tarafından dövülmüş ve üstü ıslatılmış bir halde müşterek evden ayrılarak, halasına gittiği, bundan sonra hastaneye götürüldüğü ve müşterek eve dönmediği, evden ayrılırken üzerinde ziynet eşyasının olmadığı, düğünden sonra ziynet eşyalarının davalı tarafından alıkonulduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davacının ıslah dilekçesindeki talebi doğrultusunda davanın kabulüne, 12 adet altın bilezik (12x10 gram), 12 adet mersin burması (12x20 gram), 3 adet 14 ayar altın künye (3x10 gram), 1 adet altın takı seti 14 ayar (35 gram), 70 adet çeyrek altın, 1 adet saatin (100,00 TL)' aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde ziynet eşyalarının ödeme tarihindeki bedellerinin tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek (asıl) temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 28.03.2023 tarihli ve 2022/11299 Esas, 2023/1367 Karar sayılı kararıyla, düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektiği, somut olayda karar verilen ziynet eşyalarının ayar ve değerlerinin hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmediği, bu durumun infazda tereddüt yaratacağı gerekçesiyle, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı kadın vekili özetle; temyizin süresinde yapılmadığı halde incelendiğini, 2011 yılında yapılan icra takibinin dahi mevcut olduğunu, bozma kararının da hatalı olduğunu belirterek kararın düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, infazı mümkün şekilde usulüne uygun hüküm kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 83 üncü ve devamı maddeleri, 388 inci maddesi, 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun'un 220 ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para cezası ile 891.50 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.