Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9548 E. 2024/963 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun, annesinin soyadını kullanmasına izin verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ve tanık beyanları gözetilerek, velayet hakkı kapsamında çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1260 E., 2023/1475 K.

DAVA TARİHİ : 22.10.2018

KARAR :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/812 E., 2019/605 K.

Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar Halil Çıbıkçı vekili ve Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Çıbıkçı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandığını, boşanma kararının 21.11.2017 tarihinde kesinleştiğini, ortak çocuğun velâyet inin annede kaldığını, davalı babanın boşanmadan sonra ortak çocuğa karşı kayıtsız kaldığını, sadece 2 kere 2-3 saat süreyle kişisel ilişki kurduğunu, boşanma kararı ile belirlenen nafakaları ödemediğini, çocuğun şu an 4 yaşına yaklaştığını, kreş eğitiminde muhakeme yeteneği kazanarak kendi soyadı ile annesinin soyadının farklılığını sorgulamaya başladığını, bu durumdan rahatsızlık duyduğunu, taraflar arasındaki boşanma protokolünde ortak çocuğun soyadının değiştirilmeyeceğine ilişkin madde bulunmadığını, cevap dilekçesinde belirtilen tarihlerde çocuk ile davalı babanın görüşmediğini belirterek davanın kabulü ile velâyeti anneye verilen ortak çocuk Sinan Ali'nin baba soyadı olan "Çıbıklı" yerine, anne soyadı olan "Baysal" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde; boşanma davasında hazırlanan protokolde ortak çocuğun soyadının baba soyadı olarak kalacağı konusunda tarafların anlaştıklarını, boşanma davası açılana kadar, boşanmaya karar verildiği gün ve sonrasında ortak çocuk ile iletişimini hiç kesmediğini, davacı annenin babanın kayıtsız kaldığına dair iddiasının yerinde olmadığını, dava dilekçesinde nafakaya ilişkin iddiaların doğru olduğunu, ortak çocuk ile görüşme günlerinde ona harçlık verdiği için banka yolu ile ayrıca nafaka ödeme gereksinimi duymadığını, davacı annenin de şimdiye kadar nafaka konusunda bir talebinin olmadığını ancak söz konusu nafaka tutarının en kısa zamanda hesaba yatırılacak olduğunu, ortak çocuğun soyadı konusunda zorluk yaşadığına dair davacı annenin kendisi ile iletişim kurmadığını, annenin yeniden evlenmesi durumunda yine soyadı karmaşasının yaşanacağını, bu durumun bir sonraki aşamasının kişisel ilişkinin sınırlandırılması olduğunu düşündüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre, ortak çocuğun seyahatler esnasında ve okulda annesi ile soyadının farklı olması sebebiyle sorun yaşadığı, anlatılmasına rağmen bu farklılığı kavrayamadığı, ağlayarak tepki verdiği; davalı tanıklarının beyanlarına göre de, ortak çocuğun davalı ile şen, şakrak vakit geçirdiği, davalının mahkemenin kurmuş olduğu kişisel ilişki sürelerine uyduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun taşıdığı ailesinin soyadının, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velâyet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesinin engelleyici yasal bir düzenleyicinin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile küçük ...'nın, annenin "Baysal" olan kızlık soyadını kullanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün geçerli ve haklı bir nedene dayanmadığını, uzman görüşü alınmadığını, çocuğun üstün yararının değerlendirilmediğini, velâyet hakkının geçici olduğunu, salt velâyet hakkına dayanarak bu yönde karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; velâyet e ilişikin davalarda çocuk için kayyım atanması gerektiğini, yine velâyet ile ilgili davalarda çocuğun görüşünün alınması ve bu yönde bir rapor düzenlenmesi gerektiğini, velâyet hakkının anneye soyadı değişikliği vermediğine dair yüksek mahkeme kararları bulunduğunu, somut davada çocuğun üstün yararının tanık beyanlarına dayandırıldığını ve uzman raporu alınmadığını belirterek davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, soyadı değişikliğinin tanık anlatımı göz önünde bulundurulduğunda çocuğun üstün yararına aykırı bulunmadığı, çocuğun annesi ile birlikte yaşadığı, çocuğun velâyet sahibi annenin mevcut soyadını almasından olumsuz etkilenmeyeceği ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalıların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; sadece tanık beyanları esas alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, bir uzman raporu düzenlenmediğini, velâyet hakkının soyadı değişikliği hakkı vermediğini, bu durumun somut olaya göre değerlendirilmesi gerektiğini, çocuğun üstün yararına bakılması gerektiğini, velâyet değişiklinin söz konusu olması halinde çocuğun soyadı karmaşası yaşayabileceğini, aynı şekilde annenin tekrar evlenmesi halinde de bir karışıklık doğabileceğini belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı İptal Kararı, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.