Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9557 E. 2024/1927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında açılan değer artış payı ve katılma alacağı davasında, istinaf incelemesinin kapsamının belirlenmesi ve yargılama giderlerinin doğru hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı tarafından açıkça belirtilmiş olmasına rağmen istinaf sınırlamasını dikkate almayarak asıl dava ve karşı dava yönünden inceleme yapması ve buna bağlı olarak yargılama giderlerini hatalı hesaplaması, 6100 sayılı HMK'nın 355. ve 359. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1549 E., 2023/2518 K.

DAVA TARİHİ : 24.09.2009- 26.10.2009- 28.06.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/159 E., 2021/53 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkililin kişisel alacağı olan 9.690,00 USD karşılığı TL'nin davalı-davacı tarafından vadeli mevduat hesaplarına aktarıldığı da gözetilerek el konulma tarihi olan 12.09.2007'dan itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini; müvekkilinin kişisel malı durumundaki 2 parsel 16 nolu mesken niteliğindeki 196.185,00 TL değerindeki taşınmazının yine bu bedel üzerinden edinilmiş mal görünümündeki 163 ada 2 parsel 7 nolu dubleks meskenin satın alınmasında takas edildiği gözetilerek müvekkilinin kişisel alacağı olan 196.185,00 TL'nin 30.04.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini ya da edinilmiş malların tasfiye sürecinde öncelikle bu tutarın ayrılarak müvekkiline verilmesini; davalı-davacı tarafından kaçırılan parasal tasarrufların banka hesap hareketleri de incelenmek suretiyle tespit edilecek tasarruf tutarından (ki 1.500.000 TL'nin üzerinde tasarrufun olması gerektiği) müvekkilinin alacağının verilmesini; 163 ada 2 parsel 7 nolu dubleks meskenin bedelinden müvekkilinin kişisel alacağı olan 196.185,00 TL indirildikten sonra kalan değerden müvekkilinin katılma alacağının tespiti ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin kişisel alacağı ispat edilemediği takdirde bu taşınmazın tümden edinilmiş mal olarak değerlendirilerek müvekkilinin katılma alacağının tespiti ile tahsilini ya da aynı nispetteki payın tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini; evlilik birliği içinde edinilen ve edinilmiş mal durumunda bulunan 3124 ada 268 parsel 13 nolu meskenden müvekkilinin tespit edilecek katılıma alacağının dava tarihinden itibaren faizi birlikte tahsilini ya da anılan taşınmazın 1/2 payının tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini; evlilik birliği içinde edinilmiş mal durumunda olan 60 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazlarda müvekkiline ait katılma alacağının tespiti ile dava tarihinden itibaren faizi birlikte tahsilini ya da anılan taşınmazın 1/2 payının tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini; edinilmiş mal durumunda olan 07 NEK 49 plakalı araçta müvekkiline ait katılma alacağının tespiti ile dava tarihinden itibaren faizi birlikte tahsilini ya da anılan aracın 1/2 payının trafik kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı-davacının evlilik birliği içinde Avivasa Emeklilik sistemindeki birikimleri ile 3124 ada 267 parsel 16 nolu meskenin edinilmiş mal olduğunu belirterek; mal rejiminin tasfiyesi ile, işbu malların da tasfiyeye dahil edilerek ve her iki davada da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası göze alınarak değerinin tamamının tahsilini, mümkün olmaması halinde en azından %80'inin alınmasını, alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; banka hesabındaki 9.690,00 USD'nin davacı-davalının kişisel alacağı niteliğinde olmadığını, edinilmiş mal olduğunu, 2 parsel 16 nolu meskenin müvekkil adına kayıtlı olan 163 ada 2 parsel 7 nolu dubleks meskenin alımında takas edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 2 parsel 16 nolu meskenin de müvekkili tarafından satın alındığını ve satış bedelinin müvekkilinin amcası ve aile yakınlarından kalan evveliyatı evlilik tarihinden çok önce olan 3124 ada 267 parsel 39 nolu meskenin satışından elde edilen bedel ile karşılandığını, 153 ada 2 parsel 7 nolu dubleks mesken için müvekkilinin kredi kullandığını ve kredi ödemelerinin halen devam ettiğini, 60 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların müvekkilinin kişisel malı olan 3124 ada 267 parsel 53 nolu meskenin satışından elde edilen gelir ile müvekkilin S.S. Bağkale Konut Yapı Kredi Kooperatifindeki bulunan dairesinin satışından elde edilen gelirle alındığını; müvekkil adına kayıtlı 07 NFK 49 plakalı aracın kişisel alacaklarından gelen paralar ile alındığını, davacı-davalının edinilmesine katkısının olmadığını; davacı-davalı adına olan taşınmazın kredi ödemelerinin müvekkilinin kira gelirleri ile karşıladığını, müvekkilinin mal kaçırmadığını; iptal ve tecil talep edilemeyeceğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde; davacı-davalı adına 630 ada 4 parsel sayılı taşınmazın arsasının müvekkilinin annesi tarafından gönderilen 27.500,00 TL ile alındığını ve üzerine yaptırılan villanın masraflarının tamamının müvekkil tarafından karşılandığını; S.S. Yeni Gazikent Sahil Yapı Kooperatifi'ne müvekkilinin annesi tarafından gönderilen para ile üye olunduğunu, daha sonraki aidatların da müvekkili tarafından ödendiğini, 07 AON 49 plakalı aracın ödemelerinin de müvekkili tarafından yapıldığını belirterek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 630 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, S.S. Yeni Gazikent Sahil Yapı Kooperatif hissesi ve 07 AON 49 plakalı araç yönünden müvekkilinin değer artış payı ve katılma alacağının belirlenerek dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

3. Davalı-davacı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; 3124 ada, 267 parsel 16 nolu meskenin müvekkiline babası tarafından bağışlandığını, müvekkilinin babasının tüm mallarını ölmeden önce çocuklarına paylaştırdığını, davacı-davalı ve müvekkili adına olan Avivasa Emeklilik sistemindeki primlerin müvekkilinin kişisel mallarından ödendiğini, davacı-davalı adına olan sistemdeki paranın da edinilmiş mal olduğunu belirterek ile mahsup yapılmasını gerektiğini belirterek; davanı reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; davalı-davacının hesabına aktarılan 9.690,00 USD ile banka hesaplarındaki paralar yönünden davacı-davalının katılma alacağının 122.999,90 TL olduğu; 2 parsel 16 nolu meskenin davalı-davacının kişisel parasıyla alındığı, işbu taşınmazın 163 ada 2 parsel 7 nolu dubleks meskenin ediniminde kullanıldığı, bu bedel de davalı-davacı lehine denkleştirme yapıldığı, ayrıca 163 ada 2 parsel 7 nolu dubleks meskenin alımında 30 ay vadeli 170.000,00 TL bedelli kredi çekildiği, kredinin boşanma dava tarihine kadar 16 aylık taksit ödemesinin yapıldığı; davalı-davacı adına kayıtlı 3124 ada 267 parsel 39 nolu taşınmazın 24.12.2004 tarihindeki satış parasının da 2 parsel 16 nolu meskenin satış parası olan 196.185,00 TL olarak davalının kişisel malı da bu taşınmazın ediniminde kullanıldığı, çekilen kredinin taşınmazın edinim değerine oranının %38, boşanma tarihinden sonrasına kalan borcun oranının %17,73, davalının kişisel malı olarak kullanılan 196.185,00 TL'nin de taşınmazın edinim değerine oranının %44,16, taşınmazın güncel değerinin 1.400.000,00 TL, davalı-davacı lehine yapılan denkleştirmeler sonucunda artık değerin 533.540,00 TL, davacı-davalının artık değere katılma alacağının 266.770,00 TL olduğu; 3124 ada 268 parsel 13 nolu bağımsız bölümün davalı-davacının kişisel malı olduğu; 60 ada 32 ve 33 sayılı parsel (yeni 1148 ada 6 ve 7 parsel) sayılı taşınmazların edinilmesinde %49,48'lik oranın davalı-davacının kişisel malından karşılandığı, taşınmazların güncel değerinin toplam 1.233.003,50 TL, davalı-davacı lehine yapılan denkleştirme sonucunda artık değerin 622.913,368 TL, davacı-davalının artık değere katılma alacağının 311.456,684 TL olduğu; 07 NFK 49 plakalı aracın edinilmiş mal, aracın güncel değerinin 65.000,00 TL, davacı-davalının katılma alacağının 32.500,00 TL olduğu; davacı-davalının talep edebileceği toplam alacağın 733.726,58 TL (122.999,90 TL + 266.770,00 TL + 311.456,684 TL + 32.500,00 TL) olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, 733.726,58 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

2.Karşı dava yönünden; 784 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 01.01.2002 öncesi yapılan aidat ödemeleri yönünden tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek bilirkişi raporunda da kabul edilen hususlar doğrultusunda tarafların %50 oranında katkılarının olduğu ve bu durumun hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerine uygun görüldüğü; 01.01.2002 öncesinde yapılan aidat ödemelerinin toplam ödenen aidatlara oranın %3,21, bu oranın yarısı davacı-davalıya, diğer yarısının da davalı-davacıya ait katkı oranları olarak kabul edildiği, 01.01.2002 sonrası evlilik birliği içinde yapılan aidat ödemelerinin toplam ödenen aidatlara oranın %43,27, boşanma dava tarihinden sonra yapılan aidat ödemelerinin toplam ödenen aidatlara oranın da 53,52, taşınmazın güncel değerinin 198.896,89 TL olduğu, yapılan denkleştirmeler sonucunda artık değerin 86.062,67 TL, davalı-davacının değer artış payı alacağının 3.192,30 TL, artık değere katılma alacağının 43.031,34 TL olduğu; 630 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı-davalının savunmalarının soyut olduğu ve borcun nereden kaynaklandığına ilişkin somut delil bulunmadığı, taşınmazın güncel değerinin 938.349,97, davalı-davacının katılma alacağının 469.174,99 TL olduğu; 07 AON 49 plakalı aracın edinilmiş mal, güncel değerinin 105.000,00 TL, davalı-davacının katılma alacağının 52.500,00 TL olduğu; davalı-davacının talep edebileceği toplam alacağın 567.898,63 TL (46.223,64 TL + 469.174,99 TL + 52.500,00 TL) olduğu gerekçesiyle; karşı davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, 567.898,63 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

3.Birleşen dava yönünden; 3124 ada 267 parsel 16 nolu meskenin davalı-davacının babası adına kayıtlıyken satış suretiyle 09.04.2009 tarihinde davalı-davacı adına tescil edildiği, taşınmazın davalı-davacıya babasının sağlığında yapılan bağış nedeniyle kişisel mal olduğu; Avivasa Emeklilik'te davalı-davacının boşanma dava tarihi olan 24.09.2009 tarihi itibarıyla E-302383, E-9048991 sayılı sözleşmelerinin toplam primlerinin iştira değerinin 72.486,37 TL, davacı-davalının katılma alacağının 36.243,19 TL olduğu, davacı-davalının da boşanma dava tarihi olan 24.09.2009 tarihi itibariyle E-9100720 sayılı sözleşmenin primlerinin iştira değerinin 38.525,24 TL, davalı-davacının katılma alacağının 19.262,62 TL olduğu, birleşen dava yönünden davalı-davacının mahsup talebi bulunduğundan Avivasa Emeklilik sözleşmeleri sebebiyle davacı-davalının sonuç olarak 16.980,57 TL alacağı olduğu gerekçesiyle; birleşen davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, 16.980,57 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yapılan itirazların dikkate alınmadığını, eksikliklikler giderilmeden davanın belirli hale getirilmesi için süre verilmesinin hatalı olduğunu, değer raporlarının hatalı olduğunu, ek rapor alınması gerekli iken davanın belirli hale getirilmesinin mümkün olmadığını; 784 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, 163 ada 2 parsel 7 nolu dubleks mesken yönünden yapılan hesaplamanın da hatalı olduğunu, değeri güncellenmeden karar verildiğini, davalı-davacının kişisel malının kullanılmadığını, banka hesapları ve diğer alacaklar (özellikle Avivasa Emeklilik'teki davalı-davacının iki hesabı) yönünden de güncelleme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, aksi halde en azından boşanma dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerektiğini, 630 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yaptırılan bina sebebiyle müvekkilinin ödeyemediği bedeller için icra takibi yapıldığını, bu borcun müvekkilinin ailesi tarafından ödendiğini, borcun evlili birliği içinde oluşması nedeniyle tasfiyede dikkate alınması gerektiğini, 630 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan binanın yaklaşık 233.000,00 TL'ye yapılmasının imkansız olduğu, 60 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların değerinin güncellemeden sonraki değere göre hesaplamanın bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, davalı-davacı lehine hesaplanan alacakların zina nedeniyle tamamen, mümkün olmaması halinde %80 kaldırılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının usul ve kanuna aykırı olduğunu, incelemeye ve denetlemeye elverişli olmadığını, 3124 ada 267 parsel 16 nolu meskenin satış yoluyla davalı-davacı adına edinildiğini, aksinin, yani davalı-davacının bağış olduğunu ispatlaması gerektiğini, davalı-davacının bu hususu ispatlayamadığını, davalı-davacının babasının mal taksimi yaptığı malların zaten tapuda taksim nedeniyle kaydedildiğini, davalı-davacı ve kardeşleri adına kayıtlı malların hangilerinin miras taksimi ya da bağış hangilerinin satış olduğu hususunda yeterli araştırma yapılmadığını, evlilik birliği içinde bankalarda bulunan para ve bunlara yönelik getirilerin de tasfiyeye dahil edilmesi gerektiğini, davalı-davacı adına Alanya'daki bankalardaki kayıtların boşanma dava tarihinden geriye doğru son bir yıl içindeki dökümlerinin getirtilmeden eksik araştırma ile karar verildiğini, davalı-davacının kişisel tasfiye konusu mallara kişisel mallarının kullanıldığının ispatlanamadığını, davalı-davacı adına olup satılan malların birden fazla taşınmaz alınmasında kullanıldığının kabul edilmesinin fiilen ve hukuken mümkün olmadığını, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı iddia edilen paraya ilişkin dekont üzerine sonradan açıklama yazıldığını, bu kaydın delil kabul edilemeyeceğini, davalı-davacının iddialarının doğru olmadığını, 2005 yılında alınan bir taşınmazın davalı-davacının kişisel malı kabul edilemeyeceğini, Mahkemece kanunun açık hükmüne rağmen takas/mahsup işlemi yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı-davalı kadın vekili 26.10.2021 tarihli dilekçesinde; istinaf taleplerinin sadece davacı oldukları davaya yönelik olduğunu, davalı-davacının açtığı karşı davayı istinaf etmediklerini açıklamıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme kararının sadece asıl dava yönünden istinaf edilmesine rağmen istinaf edilmeyen karşı dava yönünden müvekkili aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri hakkında hiçbir hukuk ve fiili gerekçe yazılmadığını, yapılan itirazların dikkate alınmadığını, eksikliklikler giderilmeden davanın belirli hale getirilmesi için süre verilmesinin hatalı olduğunu, değer raporlarının hatalı olduğunu, ek rapor alınması gerekli iken davanın belirli hale getirilmesinin mümkün olmadığını; 784 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, 163 ada 2 parsel 7 nolu dubleks mesken yönünden yapılan hesaplamanın da hatalı olduğunu, değeri güncellenmeden karar verildiğini, davalı-davacının kişisel malının kullanılmadığını, banka hesapları ve diğer alacaklar (özellikle Avivasa Emeklilik'teki davalı-davacının iki hesabı) yönünden de güncelleme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, aksi halde en azından boşanma dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerektiğini, 630 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yaptırılan bina sebebiyle müvekkilinin ödeyemediği bedeller için icra takibi yapıldığını, bu borcun müvekkilinin ailesi tarafından ödendiğini, borcun evlili birliği içinde oluşması nedeniyle tasfiyede dikkate alınması gerektiğini, 630 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan binanın yaklaşık 233.000,00 TL'ye yapılmasının imkansız olduğu, 60 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların değerinin güncellemeden sonraki değere göre hesaplamanın bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, davalı-davacı lehine hesaplanan alacakların zina nedeniyle tamamen, mümkün olmaması halinde %80 kaldırılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının usul ve kanuna aykırı olduğunu, incelemeye ve denetlemeye elverişli olmadığını, 3124 ada 267 parsel 16 nolu meskenin satış yoluyla davalı-davacı adına edinildiğini, aksinin, yani davalı-davacının bağış olduğunu ispatlaması gerektiğini, davalı-davacının bu hususu ispatlayamadığını, davalı-davacının babasının mal taksimi yaptığı malların zaten tapuda taksim nedeniyle kaydedildiğini, davalı-davacı ve kardeşleri adına kayıtlı malların hangilerinin miras taksimi ya da bağış hangilerinin satış olduğu hususunda yeterli araştırma yapılmadığını, evlilik birliği içinde bankalarda bulunan para ve bunlara yönelik getirilerin de tasfiyeye dahil edilmesi gerektiğini, davalı-davacı adına Alanya'daki bankalardaki kayıtların boşanma dava tarihinden geriye doğru son bir yıl içindeki dökümlerinin getirtilmeden eksik araştırma ile karar verildiğini, davalı-davacının kişisel tasfiye konusu mallara kişisel mallarının kullanıldığının ispatlanamadığını, davalı-davacı adına olup satılan malların birden fazla taşınmaz alınmasında kullanıldığının kabul edilmesinin fiilen ve hukuken mümkün olmadığını, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı iddia edilen paraya ilişkin dekont üzerine sonradan açıklama yazıldığını, bu kaydın delil kabul edilemeyeceğini, davalı-davacının iddialarının doğru olmadığını, 2005 yılında alınan bir taşınmazın davalı-davacının kişisel malı kabul edilemeyeceğini, Mahkemece kanunun açık hükmüne rağmen takas/mahsup işlemi yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, istinaf incelemesinin kapsamı, istinaf sınırlaması, istinaf kararının gerekçeli olup olmadığı, kişisel mal savunması ve ispatı, güncel değer, zina nedeniyle davalı-davacı aleyhine alacak miktarında indirim yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesi, 353 üncü maddesi, 355 inci maddesi, 359 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edildiği, davacı-davalı kadın vekilinin 26.10.2021 tarihli dilekçesinde sadece davacı oldukları davaya yönelik kararı istinaf ettiklerini, karşı dava yönünden kararı istinaf etmediklerini açıkladığı halde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sınırlaması yapılmadan asıl dava ve karşı dava yönünden inceleme yapıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf sınırlaması yapılarak istinaf incelemesinin yapılması ve sonucuna göre yargılama giderlerinin belirlenmesi gerekirken sınırlama yapılmadan istinaf incelenmesi yapılması hatalı olmuş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.