"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1423 E., 2023/2508 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: Denizli 1. Aile Mahkemesi (Birleşen Denizli 3. Aile Mahkemesi 2021/243 E., 2021/333 K. sayılı dosyası)
SAYISI : 2019/704 E., 2022/95 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına ilgi ve sevgi göstermediğini, bağırdığını, küfürler ettiğini, hakaretlerde bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin kadını defalarca aldattığını, erkeğin annesine durumu anlattığını, annesinin de " benim oğlum ne yapmışsa iyi yapmış" dediğini, bunun üzerine görüşmeyi kestiğini, en son olayda aralarında tartışma çıktığını, erkek, kardeşi ve annesinin kadını darp ettiklerini, kadının telefonunu kırdığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl Tefe-Tüfe oranında arttırılmasına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının saldırgan davranışlar sergilediğini, aşırı kıskanç olduğunu, gizlice telefonunu ele geçirerek hukuksuz olarak elde ettiği yazışmaları dosyaya delil olarak sunduğunu, ev işleriyle ilgilenmediğini, erkeğin ailesini evde istemediğini, en son olayda eve misafir olarak gelen erkeğin ailesine sinkaflı küfür ve hakaret ettiğini, erkeğe bıçakla fiziksel saldırıda bulunduğunu, eşyaları kırdığını, fiili ayrılığın bu olayla başladığını, kadının başka bir erkekle evlilik dışı birliktelik yaşayarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 20.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziki şiddet uyguladığı,tanık D. ifadesinde erkeğin kadına hakaret ettiğini ifade etmişse de;kullanılan kelimelerin belirtilmemesinden ötürü hakaret vasfı taşıyıp taşımadığı tespit edilemediğinden bu vakıanın kusur değerlendirmesinde dikkate alınamayacağı, erkeğin S. isimli bayanla telefon ve sosyla medya aracılığıyla görüşerek güven sarsıcı davranış sergilediği, kadının da başka bir erkekle yaşayarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının erkeğin akrabalarına “ne işiniz var burda,siktir olun gidin evimden” şeklinde hakaret içeren sözler söylediği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, çocuk reşit olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın için aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek için 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın ile arasında husumet bulunan tanıklar N. ve E.'nın beyanlarının hükme esas alınamayacağını, erkeğin ortak konuttan ayrılmaması nedeniyle aynı evde yaşamalarının kadının aldatmayı affettiği anlamına gelmeyeceğini belirterek, kusur belirlemesi, birleşen davanın kabulü, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile kabul edilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile erkek vekilinin, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilerek erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin sair, kadının tüm hususlara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca erkeğin tazminat almasının mümkün olmadığını, tazminat miktarlarının çok fazla olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkek yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.