Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9775 E. 2024/2595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan davada, kadının, erkeğin evlilik birliği içinde edindiği taşınmazlar sebebiyle talep ettiği katılma alacağı miktarı ve değer artış payı alacağının olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, davalı erkeğin taşınmazların kişisel malı olduğunu ispatlayamadığı, davacı kadının ise taşınmazların ediniminde kendi ziynet eşyalarını veya gelirlerini kullandığını ispatlayamadığı, davalı erkeğin kira geliri ve hayvancılıktan elde ettiği gelirlerden kaynaklı bir birikiminin de ispatlanamadığı gerekçeleriyle, davacı kadının yalnızca taşınmazların değerine göre hesaplanan katılma alacağına hak kazandığı, değer artış payı alacağı talebinin ise reddedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılıp yeniden hüküm kurulması suretiyle, davacı kadının katılma alacağı ve değer artış payı taleplerine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1684 E., 2023/1780 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/95 E., 2023/555 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince katılma alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, değer artış payı alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü tamamen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, davalının geçimini tarım, hayvancılık, kira geliri ile sağladığını, yaklaşık her yıl ortalama 30 civarında büyükbaş kurbanlık hayvan beslediğini, bir kısım büyükbaş hayvanlardan elde ettiği süt ve süt ürünleri ticareti ile tarla bağ bahçelerinde yetiştirmiş olduğu tarım ürünü ticaretini müvekkili ile birlikte yaparak evlilik birliği içinde bir kısım tasarruflarda bulunduğunu, müvekkiline düğünde bir kısım altın ve ziynet eşyalarının takıldığını, davalının evin tek oğlu olduğundan örf ve adet gereği takı alış verişinin son derece fazla olduğunu, müvekkiline 1 adet altın set, 1 adet saat arkası ziynet eşyası, 110 adet çeyrek altın, 11 adet adana burması takıldığını, yine müvekkili ile davalının 2013 yılında yatırım amacıyla 3 adet her biri 100'er gramlık külçe altın tasarruf ettiğini, bu altınların evlilik birliği içerisinde taşınmazların alımı için harcandığını, ortak çocuğun doğumunda ise 40 adet çeyrek altın takıldığını, bu altınların tamamının yine taşınmazların alımı için harcandığını, evlilik birliği içerisinde Kayseri ili, ... ilçesi 5066 ada 1-2-3 parsel sayılı taşınmazlar ile ... Mahallesi 4432 ada 8 parsel zemin kat 17 nolu dükkan niteliğindeki taşınmazın alındığını, işbu taşınmazlardan müvekkiline ait değer artış payı ve katılma alacağını talep ettiğini, müvekkilinin son olarak evinden ayrıldığı esnada üzerinde gerek çalışması gerekse ailesi tarafından verdiği harçlıkla biriktirmiş olduğu en az 6.000,00 TL'nin davalı tarafından elinden alındığını, müvekkilinin evden çıkışına bu suretle izin verdiğini, iş bu bedelin katılma alacağı hesabına dahil edilmesini talep etiğini, ayrıca büyükbaş hayvanların kayıtlarının tutulduğu ilgili Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden evlilik birliği içinde davalı adına kayıtlı büyükbaş hayvanların sorularak tespiti halinde katılma alacağın hesabına dahil edilmesini talep ettiğini, ... Mahallesi 4432 ada 8 parsel zemin kat 17 nolu dükkan niteliğindeki taşınmazın 15.04.2018 tarihinden bu yana kiraya verildiğini, kira geliri elde edildiğini, iş bu gelirin de katılma alacağı hesabına dahil edilmesini talep ettiğinden bahisle; taraflar arasırıdaki mal rejiminin tasfiyesi ile 5.000,00 TL değer artış payı alacağı ve 5.000,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilemesi talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 14.03.2023 tarihli dilekçesiyle; 5.000,00 TL katılma alacağı taleplerini 544,556,00 TL ıslah ederek, dava değerini 549,556,00 TL' ye yükseltmiş, 5.000,00 TL değer artış payı alacağı yönünden bir hesaplama yapılmadığı için artırım yapamadıklarını beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adına kayıtlı taplamda 167 m2 arsası ve 90 m2 büyüklüğünde dükkanı olduğunu, bu dükkanın da banka hesabına stopaj kesintisinden sonra kalan aylık 890,00 TL kira gelirinin olduğunu, buna ilişkin kira sözleşmesinin ekte sunulduğunu, müvekkilinin kendi cebinden bu tutarın üzerine 100,00 TL ekleyerek çiftçi bağkur primini yatırdığını, davacı tarafından müvekkiline ait olduğu bildirilen ... Mah. 5066 ada 1-2-3 parsellerin boş arsa olduğunu ve müvekkilinin hissesine sadece 167 m2 isabet ettiğini, ekonomik olarak herhangi bir değerinin olmadığını, hayvancılıkla ilgili iddiaların gerçekle bağdaşmadığını, müvekkilinin hiçbir oda kaydının olmadığını, bir dönem hayvancılıkla uğraşan babasının ise sadece 3 tane ineğinin olduğunu, başkaca hayvanlarının bulunmadığını, müvekkilinin sadece babasına ait 250 m2 bahçede tarımsal faaliyette bulunduğunu ve geçimini bu şekilde sağladığını, müvekkilinin 167 m2'ye isabet eden 3 taşınmazdaki hissesini amcasından aldığını, satış bedelinin ise adına kayıtlı olan 90 m2'lik dükkanda olduğu gibi davacı ve ortak çocuklarına bir güvence olması için bizzat müvekkilinin babası tarafından ödendiğini, işbu taşınmazların ne davacının altınları ne de tarafların ortak geliri ve birikimleri ile alınmadığını, bütün ödemelerin müvekkilinin babası tarafından yapıldığını, tarafların fiili ayrılıktan önce müşterek hane olarak kullandıkları taşınmazın dahi müvekkilinin babası tarafından alındığını ve onun adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin hiçbir zaman taşınmaz alacak kadar maddî imkanının ve birikiminin olmadığı gibi kira parası ödemede de zaman zaman sıkıntı yaşadığını, kira parasını ödemekte zorlandığı için babası tarafından ev alınan müvekkilinin onlarca bilezik ve yüzlerce çeyrek altınının üstüne 300 gram külçe altın tasarruf etmesi ve bu tasarruflarıyla arsa ve dükkan yatırımında bulunmasının gerçekle bağdaşmadığını, davacının dilekçesinde beyan ettiği altın set ya da takının bulunmadığını, düğünde davacıya 5 adet bilezik ve 20 adet çeyrek altın takıldığını, evlilik birliğinin hiçbir aşamasında müvekkilinin bu altınları istemediğini ve taşınmaz alımı için kullanılmadığını, ortak çocuğun doğumunda 40 altın takıldığına ilişkin iddianın da gerçekle bağdaşmadığını, tarafların ekonomik ve sosyal konumlarının bu sayıda bir altının takılmasını gerektirir mahiyette bulunmadığını, davacının 3 adet 100 er gramlık külçe altın iddiasının hayal ürünü olduğunu, davacının müşterek haneyi tam 4 kez terk ettiğini, ilkinde babası ve amcasıyla evi terk ettiğini ve tam 6 ay babasının evinde kaldığını, ikinci kez evi terk ettiğinde 3 ay, son terk ettiğinde ise 1 ay ailesinin yanında kaldığını, davacının son olarak müşterek haneyi 26.08.2020 günü akşam polis eşliğinde terk ettiğini, hayatın deneyimlerine göre olağan olan ziynet eşyalarının kadın üzerinde olması evde saklanması ve muhafaza edilmesi olduğunu, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazların evlilik birliği içerisinde edinildiği, bu sebeple edinilmiş mal olan taşınmazlar üzerinde davacının 536.206,00 TL katılma alacağı olduğu, taşınmazların ediniminde davacıya ait ziynetlerin kullanıldığı hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı, tanıkların doğrudan görgü ve bilgilerinin olmadığı, ayrıca dinlenen tanık beyanları ve sunulan kira sözleşmeleri ve taraf beyanları ile davacının ... Mahallesinde bulunan dükkandan da 13.350,00 TL katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, mal rejiminin tasfiyesi suretiyle hesaplanan 549.556,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının değer artış payı talebi yönünden ise; davacının davaya konu taşınmazlar için iyileştirmede yahut katkıda bulunduğunu, ziynetlerinin taşınmazların alımında kullanıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının değer artış payı alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişinin davacı ve davalının hayvancılıktan elde ettiği gelirlerinin hesaba katılmasına dair raporu ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bilirkişinin hakim gibi davayı yorumlamasının ve orantısızlık değerlendirmesinin hatalı olduğunu, altınların sadece bir taşınmazda değil diğerlerinde de kullanıldığını, tanıklarla bunun ispat edildiğini, değer artış payı alacağının reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek; katılma alacağı miktarı ve değer artış payı alacağının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararda bilirkişi raporlarının denetlenebilir olmadığını, kira geliri ile bağkur primini ödediklerini ve davalının birikimi bulunmadığını, bilirkişinin bu yöndeki kök raporuna itibar edilmeyip ek rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kabul edilen katılma alacağı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazların evlilik birliği içinde davalı tarafından satış yoluyla edinildiği, davalının kişisel malı olduğunu ispat edemediği için davalının edinilmiş malları olduğu, davacının taşınmazlardan kaynaklı yasadan doğan katılma alacağı hakkı olduğu, davacı, gerek taşınmazların gerekse büyükbaş hayvanların edinilmesinde ziynetleri, kendisinin çalışmak suretiyle biriktirdiği para ile katkıda bulunduğunu ileri sürmüş ise de; mevcut delilleri ile bu iddiasını ispat edemediği, Tarım İl Müdürlüğünden alınan cevabi yazı uyarınca da davalının adına kayıtlı besi hayvanı bulunmadığı, davacının, davaya konu taşınmazlardan ve besi hayvanlarından kaynaklı değer artış payı alacağı bulunduğunu ispat edemediği, davacı davalının kira geliri bulunduğunu ileri sürerek katılma alacağı talep etmiş ise de; davalının kira gelirinden kaynaklı mevcut bir birikimi bulunmadığı, kira gelirinden ve büyükbaş hayvanlardan kaynaklı olarak alacağın varlığının ispatlanamadığı, bu doğrultuda alınan bilirkişi raporları gözetildiğinde davacının davaya konu taşınmazlardan kaynaklı toplam 536.206,00 TL katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının ise istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, davacının talebi yönünden yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile; Kayseri ili, ... ilçesi, 5066 ada 1 parselden kaynaklı olarak 41.249,00 TL, Kayseri ili, ... ilçesi, 5066 ada 2 parselden kaynaklı olarak 67.478,50 TL, Kayseri ili, ... ilçesi, 5066 ada 3 parselden kaynaklı olarak 67.478,50 TL ve Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 4432 ada 8 parsel zemin kat 17 nolu dükkandan kaynaklı olarak 360.000,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 536.206,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının değer artış payı alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi her iki taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kira gelirlerine yönelik katılma alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu, davalının hayvancılıktan, davacının ise hayvancılık ve çiftçilik işlerinden elde ettikleri gelirlerin hüküm kurulurken dikkate alınması gerektiğini, davaya konu taşınmazların edinilmesinde davacıya ait ziynetlerin kullanılmadığı değerlendirmesinin hatalı olduğunu, değer artış payı alacağının da kabulü gerektiğini ileri sürerek; katılma alacağının miktarı ve değer artış payı alacağının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının denetlenebilir olmadığını, taşınmazların değerinin yüksek belirlendiğini ileri sürerek; kabul edilen katılma alacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katılma alacağı miktarı ve değer artış payı alacağının ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 228 nci maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.