Logo

2. Hukuk Dairesi2023/9776 E. 2024/1844 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Babaanne ile torunu arasındaki kişisel ilişkinin, torunun annesi tarafından, çocuğun ruh sağlığına olumsuz etkileri olduğu iddiasıyla kaldırılması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çocukla babaanne arasındaki kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün yararına olduğu, babaannenin çocuğa kötü davranışta bulunduğuna dair yeterli delil bulunmadığı ve çocuğun beyanının yönlendirilmiş olabileceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1730 E., 2023/1795 K.

DAVA TARİHİ : 27.07.2022

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/525 E., 2023/568 K.

Taraflar arasındaki babaanne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde yatısız düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; eşinin vefatından sonra çocuk İrem ile davalı arasında Sivas 1. Aile Mahkemesinin kararı ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, davalının çocuğu görüş gününde alıp evine götürdüğünü ancak her görüşme sonrasında kızında olumsuz davranışların, hırçınlıkların baş gösterdiğini, dedesinin kızına seni sinkaf ederim şeklinde hakaretlerde bulunduğunu, davalının kızının hayatını, ahlakını, fiziki güvenliğini ve ruh sağlığını tehlikeye attığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi gereğince davasının kabulüne Sivas 1. Aile Mahkemesinin 2017/637 Esas sayılı kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili 03.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; İrem ile davalı arasında kurulmasına karar verilen kişisel ilişkinin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise terditli olarak çocuğun güvenliği ve üstün yararı gereği yatılı kalınan günlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı dilekçesinde özetle; küçüğün babaannesi olduğunu, torununa çok düşkün olduğunu, ayrıca ölen oğlunun hatırası olduğunu, 5 yıldır ortak çocuk ile mahkeme kararı ile kişisel ilişki kurulduğunu, torunu İrem'e 6 yıl baktığını, büyüttüğünü, daha sonra davacının çocuğu sahiplenmeye başladığını, torunu ile kişisel ilişkisinin çok iyi olduğunu, maddî ve manevî destek olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflarca bildirilen tanıkların beyanlarının aldığını, kapsamlı bir şekilde tanzim edilen sosyal inceleme raporu hazırlandığı, toplanan deliller, tanık beyanları ve uzman raporu dikkate alındığında; çocuk İrem ile babaannesi Fadime arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek şekilde bir eylem gerçekleşmediği, kişisel ilişkinin kaldırılmasına gerek olmadığının uzman raporunda belirtildiği, çocuğun uzman eşliğinde alınan beyanında çocuğun yönlendirilmiş olabileceği tespitinin yapıldığı, babaannenin çocuğa kötü bir davranışının bulunduğunun dosya kapsamında ispatlanmadığı, çocuğun yüksek menfaatinin kişisel ilişkinin kaldırılması gerektirmediği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 325 inci maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dede ve babaannesinin yanından her döndüğünde farklı davranışlar sergilediğini gözlediğini, bu görüşmeler sonrasında olumsuz, aksi tavırlar gösterdiğini ve hırçınlaştığını, dedesi ve babaannesinin yanından gelen bir çocuğun mutlu olması gerekirken İrem de bu durum tam aksi şeklin geliştiğini, İrem'in babaannesi ve dedesiyle yaşamak istemediğini, 14 yaşında olduğunu ve kendini ifade edebilecek durumda olduğunu, ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile, davalı ile çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisinin yerinde olduğu, davalı babaanne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı, çocuğun mevcut kişisel ilişki düzenlemesi uyarınca davalı babanneyi görmeye, onun yanında yatılı kalmaya devam etmesinde alınan sosyal inceleme raporları uyarınca üstün yararının bulunduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini özetlemekle birlikte, idrak çağında olan çocuğun görüşüne üstünlük verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel ilişkinin kaldırılması davasında, davanın reddine karar verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.