Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1053 E. 2024/7934 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Daha önce açılan boşanma davasının reddinden sonra, tarafların üç yıl boyunca ayrı yaşamaları nedeniyle açılan yeni boşanma davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, ilk boşanma davasının reddinden sonra geçen üç yıllık sürede tarafların yeniden bir araya gelmediklerinin tespit edilmesi ve davalının cevap dilekçesini süresinden sonra vermesi nedeniyle tanıklarının dinlenilmemesinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2346 E., 2023/1830 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kozan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/231 E., 2021/390 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarfaların 1992 yılında evlendiklerini, bu evlilikten iki ergin çocuklarının olduğunu, daha önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle Kozan 2. Asliye Hukuk Mankemesinin 2016/185 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtıklarını, Mahkemenin davayı reddettiğini, verilen kararın süresi içerisinde istinaf edilmeyerek 27.02.2017 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 3 yıldan bu yana bir araya gelmediklerini, hatta kadının başka biri ile birlikte yaşadığını, davanın kabulü ile tarafların yeniden bir araya gelme imkanlarının bulunmadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrasına göre ortak hayatın kurulamaması nedeniyle tarafların boşanmalarına, mahkeme masraflarının erkeğe yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadının Kozan 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin17.01.2017 tarihli ve 2016/185 Esas 2017/22 Karar sayılı dosyası ile boşanma talebinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda açılan davanın reddine karar verildiği, kararın 14.03.2017 tarihinde kesinleştiği, aradan geçen 3 yıllık yasal sürede tarafların tekrardan bir araya gelerek ortak hayatı kuramadıklarının dosya kapsamı ve taraf beyanlarından sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; süresinde delil listesi verilmesine rağmen tanıklarının dinlenilmediğini, davanın ispatlanamadığını, davalı erkek vekilinin mazeret dilekçesi vermesine rağmen Mahkemenin mazeret hakkında karar vermeden davayı bitirdiğini belirterek davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ve özellikle davalı tarafın cevap dilekçesinin süresinden sonra verilmiş olması nedeniyle tanıklarının dinlenilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar etmekle birlikte, davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında düzenlenen fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında davanın kabulü kararının yerinde olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.