Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1059 E. 2024/8587 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur durumu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddinin ve çeyiz alacağı davasının kısmi kabulünün hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların kusur durumları değerlendirilerek, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğuna ve bu sebeple kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin kabulüne, erkeğin taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve çeyiz alacağı davasının kısmi kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğuna kanaat getirilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1474 E., 2023/983 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/444 E., 2022/332 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne, çeyiz alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, kadının, birlikte yaşamaktan kaçındığını, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin ailesine kötü davrandığını, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığını, intihara teşebbüs ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, kadının ailesi ile görüşmesini istemediğini, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, tehdit ve hakaret ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ortak konutu terk etmediğini, kadına ait çeyiz, kişisel ve ziynet eşyalarının halen ortak konutta bulunduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 75.000,00 TL manevî tazminat, ziynet ve çeyiz alacağı davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ailesi ile görüşmesinden rahatsız olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının bankada çalıştığı ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının kadının çalışmaya başladığı tarih itibariyle kaldırılmasına, kadının düğünde takılan para alacağına ilişkin talebini kabulü ile 5.000,00 TL'ye karşı dava tarihi olan 01.10.2020 tarihinden itibaren, 16.400,00 TL'ye ise ıslah tarihi olan 17.05.2022 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile erkekten alınarak, kadına verilmesine, çeyiz alacağı davasının kısmen kabulü ile dava konusu çeyiz eşyalarının kadına aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise çeyiz eşyalarının bedeli olan 5.000,00 TL'ye karşı dava tarihi olan 01.10.2020 tarihinden itibaren 4.015,00 TL'ye ıslah tarihi olan 17.05.2022 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ziynet ve çeyiz alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiği, karşı davada erkek aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile ziynet ve çeyiz alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, çeyiz alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi, çeyiz alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, tüm dosya kapsamından kadının, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğin ise kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığı, kadının ailesi ile görüşmesini istemediği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu ve her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının boşanma sebebiyle mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gördüğü ve erkeğin kusurlu davranışlarının, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, bu sebeplerle kadın yararına tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edildiğinden erkek yönünden maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleşmediği, toplanan delillerden; çalışan ve yeterli seviyede geliri bulunan kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği ve yoksulluk nafakası şartlarının kadın yararına gerçekleşmediği, dosya kapsamından ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince çeyiz alacağı davasında 9,015,00 TL yönünden davanın kabulüne, 2.525,00 TL yönünden davanın reddine karar verildiği, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilen miktarın, karar tarihindeki kesinlik sınırının altında kaldığı, bu sebeple kadın vekilinin çeyiz alacağına ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği, somut olayda; 10.05.2022 tarihli bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından varlığı ve erkeğin uhdesinde bulunduğu anlaşılan eşyalar yönünden verilen kısmen kabul kararının usul ve yasaya uygun olduğu, erkek vekilinin çeyiz alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince, kadının karşı boşanma davası, takı ve çeyiz alacağı davasının kabulüne karar verildiğine göre yargılama aşamasında kendini bir vekille temsil ettiren kadın yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve yargılama giderlerinin erkekten tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeninden esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesinin boşanmaya ilişkin karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yargılama gideri, vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; A.A.Ü.T.'nin ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.