Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1172 E. 2024/8091 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kesinleştikten sonra, kadının davasının kabulü, tazminat ve nafakaların miktarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesine uyulup uyulmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/326 E., 2023/1495 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/549 E., 2019/897 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin, kadına psikolojik şiddet uyguladığını, onur kırıcı ve sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, sorumsuz olduğunu, eşini tehdit ettiğini, hakaretlerde bulunduğunu, psikolojik, sözel, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, başka bir kadınla ilişkisinin olduğunu, küçük düşürdüğünü, darp ettiğini, aşağıladığını, sinkaflı sözler söylediğini, ailesinin olumsuz davranışlarına sessiz kaldığını, eve geç geldiğini, evin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığını, ortak alınan müvekkiline ve çocuklara ait malları kaçırdığını, onur kırıcı davranışlar sergilediğini, dayanamayan müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını, sürekli tartışma halinde olduklarını iddia ederek pek kötü ve onur kırıcı davranış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara ilerideki yıllarda artış oranının ve ne miktar ödeneceğinin belirlenmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, agresif ve aşırı kıskanç olduğunu, müvekkiline tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, 2016 şubat ayında müvekkiline bıçak saldırdığını, evliliğin belli bir döneminden sonra artık müvekkilinden ayrılmayı ve evliliğini bitirmeyi kafasına koyduğundan, en son annesinin evine gittiği ve ev eşyalarını internetten satışa çıkardığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tazminat taleplerinin saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, güven sarsıcı davranışlar sergilediği, hakaretler edip şiddete yönelik davranışlarda bulunduğu, ailesiyle yeterince ilgilenmediği, görevlerini yerine getirmediği, kadının da aşırı kıskançlık göstererek şiddete yönelik söz ve davranışlarda bulunduğu evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının ise hafif kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, çalışan ve düzenli geliri bulunan kadın hakkında yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına aylık dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle arttırılarak aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın, her yıl kararın kesinleşme tarihi baz alınarak en son ödenen nafaka miktarı üzerinden TÜİK 'in yayımladığı Yİ-ÜFE oranında arttırılmak suretiyle ödenmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kadının çalışmaya başladığı tarih olan 2018 yılının Eylül ayına kadar devamına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili katılma talepli istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, "pek kötü ve onur kırıcı davranış" hukuki nedenine dayalı boşanma davası karar verilmemesi, iştirak nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; haberi olmadan ev ortamında yapılan dinlemenin hukuka aykırı olması nedeniyle hükme esas alınması, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen maddî-manevî tazminat yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın eşin "hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış " hukuki nedenine dayalı boşanma talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğunu, toplanılan deliller, tanık beyanları ile tüm dosya içeriğine göre erkeğin kusurlu davranışlarının pek kötü ve onur kırıcı davranış olmadığı, kadının mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik haklarını ihlal ettiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki tarafların kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut veya beklenen menfaat ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen tazminatların kabulünün doğru olduğu, dosyaya yansıyan erkeğin sosyal yaşamına ilişkin deliller göz önüne alındığında ekonomik durumunu gizlediği anlaşıldığından kadın lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile; kadının tazminatlar ile "hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış " hukuki nedenine dayalı boşanma talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacı- davalı kadın eşin, "hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış " hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ispatlanamadığından reddine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatların nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından temyize başvurulmamak suretiyle hüküm boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla, kadının davasının kabulü, tazminatları ve nafakaların miktarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesine uyulup uyulmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 182 nci maddesi, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.