Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1260 E. 2024/1718 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik dışı dünyaya gelen ve velayeti annede olan çocukların, annenin bekarlık soyadını kullanıp kullanamayacakları hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları değerlendirildiğinde, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının temyiz itirazları bozmayı gerektirecek nitelikte görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/864 E., 2023/1424 K.

DAVA TARİHİ : 16.04.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/289 E., 2021/272 K.

Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili ve dahili davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekili ile dahili davalı ...'nün istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 3 yılı ... süredir fiili olarak ayrı yaşadıklarını, tarafların gayri resmi birlikteliklerinden olma 20.01.2014 doğum tarihli Emir Şiyar Aydın ve 01.04.2012 doğum tarihli ... ... adında iki çocuklarının olduğunu, davalının Nüfus İdaresine başvurarak çocukları tanıdığını, velâyetin annede olduğunu, davalının sürekli resmi nikah işlemlerini ertelediğini, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, başka kadın ile aldattığını ve bu kadın ile resmi nikah yaptığını, evden kovulduğunu, çocuklardan Emir'in okula başladığını, annesi ile soyadının farklı olmasının üçüncü kişilerin dikkatini çektiğinden hakkında olumsuz söylemler olmasından etkilendiğini, zaman zaman annesine onun soyadı farklı olduğu için annesinin soyadını kullanmak zorunda kaldığını söylediğini, ilerleyen yıllarda bu sorunun çocuklar daha büyük travmalara ve olumsuzluklara sebep olmasının kaçınılmaz olduğunu, günlük hayatta dahi hastane randevusu vb. işlerde çocuklar ile annelerinin soyadlarının farklı olmasının olumsuz yaklaşımlar ile karşılaşmalarına sebep olduğunu belirterek davalarının kabulü ile çocuklar ... ... ve Emir Şiyar ...'ın soyadlarının annelerine ait soyadı olan "Savci" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, davacının çocuklara iyi bakmadığını, onlarla ilgilenmediğini, çocuklar ile görüşmesinin engellendiğine dair tanıklarını bildireceğini, çocukların babalarının soy isimlerini taşımalarının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, bunun tersi durumunda çocukların psikolojilerinin olumsuz etkileneceğini, ülkemizde çocukların genellikle babalarının soyadı ile tanındıklarını, davacının çocukları ile hiçbir bağlantısının kalmaması için bu davayı açtığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalı ... cevap dilekçesinde özetle; Soyadı Nizamnamesi'nin 15 inci maddesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun (5490 sayılı Kanun) 28 inci maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 321 inci maddesine göre açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların gayri resmi birlikteliklerinden iki çocuklarının dünyaya geldiğini, davalı ile aralarında tanıma yoluyla soybağının kurulduğu, 4721 sayılı Kanun'un 337 nci maddesi gereğince ana ve baba evli değilse velâyet anaya ait olduğundan bu yasal düzenlemeye göre çocukların velâyetinin davacı annesinde olduğu, dinlenen tanık beyanlarıyla da davalının çocuklarıyla maddî-manevî olarak ilgilenmediği, onları görmeye dahi gitmediği, davacı ve çocuklarına davacının kardeşlerinin destekte bulunduğu, yaşı küçük çocuklardan ...'ün teyzesine "neden benim soy ismim Savci değilde ..., zaten babam annemi dövüyor, neden ben ... ...'ım Savci diye çağrılmıyorum" diye söylediği, sosyal inceleme raporunda da ortakçocuklarla yapılan görüşmede ...'ün babasını uzun zamandır görmediğini, birinci sınıfa başladığından beri soy ismini Savci olarak yazdığını, bu sebeple arkadaşlarının da kendisiyle dalga geçtiğini, soy isminin annesininkiyle aynı olmasını istediğini söylediği, çocukların babaları ile görüşme esnasında sürekli bir tedirginlik içinde oldukları gözlenip, sıklıkla annelerinin yanına uğramak istediklerinin görüldüğünün belirtildiği, çocukların soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocukların üstün yararı bakımından ruhsal gelişimlerinin olumsuz etkilenmeyeceği aksine onların üstün yararına olacağı, çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesi'nin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararlarının gözetildiği gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile tarafların ortak çocuklarının soyadlarının değiştirilerek "Savci" olarak nüfusa tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili ile dahili davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının bugüne kadar çocuklarıyla iletişime geçmeye çalışmışsa da davacı yan ve ailesinin her seferinde aradaki bağı koparmak adına ellerinden geleni yaptıklarını, nitekim bu durumun yargılama esnasında müvekkilin davacı ve ailesi tarafından darp edilmesiyle de ortada olduğunu, İlk Derece Mahkemesi'nin bilirkişi raporuna rağmen aleyhe karar verdiğini, uzman pedagog görüşmesi için randevu günü adliyeye geldiğinde kadının erkek kardeşi tarafından darp edildiğini, kadının babasının hakaret ettiğini, davalının şikayetçi olduğunu, çocuklar ile davalının görüşmesine engel olduklarını, davalı tarafından velâyetin değiştirilmesi davası açıldığını, kişisel ilişki kararı verildiğini, bu karara rağmen çocuklarının gösterilmediğini, polis tarafından tutanak tutulduğunu, ortakçocukların soyadı kavramının anlam ve önemini bilecek yaşta olmadıklarını, çocukların davacı tarafından yönlendirildiğini, baba ile çocuklar arasındaki ilişkinin koparılmaya çalışıldığını, erkeğin resmi olarak evli olduğunu beyan ederek, açılan davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; Soyadı Nizamnamesi'nin 15 inci maddesi, 5490 sayılı Kanun'un 28 inci maddesi ile 4721 sayılı Kanun'un soybağı kurulmasına ilişkin maddelerine aykırı olarak karar verildiğini belirterek, açılan davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekili ile dahili davalı ...'nün istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; annenin velâyeti altında bulunan ortak çocukların annenin bekarlık soyadını kullanmasına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, davanın kabulünün çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.