"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/69 E., 2023/173 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Saray (Tekirdağ) 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/299 E., 2021/187 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1981 yılından beri evli olduklarını ve bu evlilikten reşit iki ortak çocuklarının olduğunu, tarafların evlilikleri süresince davalının olumsuz davranışlar sergilediğini, davacıya yönelik psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının ilaç kullandığını ve aynı anda haftanın en az 5 günü alkol aldığını, üniversite mezunu kızlarının iş bulamayışı nedeniyle davalının evde huzursuzluk çıkararak küfür ve hakaret ettiğini, davacının 38 yıllık evlilikleri boyunca hem maddî hemde manevî olarak katkı sunduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına ve nafakanın karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki hiçbir iddia ve savunmaları kabul etmediklerini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, müvekkilinin evin geçimini sağlayabilmek için işçi olarak 20 yıl boyunca mesai yaptığını, müvekkilinin davacıya yönelik şiddet uygulamadığını, çok az miktarda alkol aldığını, kızının iş bulamaması nedeniyle evde huzursuzluk çıkardığını, müvekkilinin davacıyı evden kovmadığını, davacının kendi isteği ile evi terk ettiğini, müvekkilinin kalp ilacı kullandığını, davacının psikolojik ilaçlar kullandığını, bu nedenle evliliğin çekilmez hal aldığı, davacının evi terk etmesi nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarını ve müvekkilinin kusursuz olduğunu ve ayrıca ödeyecek durumu olmadığından nafakaya hükmedilmemesini, davacı ağır kusurlu olduğundan maddî -manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya hakaret ve küfür ettiği, her akşam alkol aldığı, öfke sorunları olduğu, davacıya ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, aşağıladığı, davacının 15.02.2019 tarihinde yaşanan şiddet olayı nedeniyle ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığı, bu olay sebebiyle şikayette bulunulduğu ve Saray ACM'nin 16.10.2019 tarihli 2019/316 Esas ve 2019/536 Karar sayılı ilamı ile davalı sanık hakkında "basit yaralama" suçu nedeniyle adli para cezasına hükmedildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 09.11.2019 tarihinde kesinleştiği, şiddet olayının sabit olduğu ve bu davranışları ile davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya yol açan olaylara davalının kusuru ile sebebiyet verdiği, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu davranışının ispat edilemediği ve kusursuz olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ayrıca davalı tarafından harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından davalının terk nedenine dayalı boşanma istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla; davacı kadın için dava tarihinden 25.11.2020 tarihine kadar aylık 350,00 TL ve 25.11.2020 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) 250,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, karar kesinleştikten sonra hükmedilen nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya dair istemin reddine, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ise kusur tespiti, davanın kabulü, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin kusur tespiti, davanın kabulü, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlara ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özeltle; kusur tespiti, davanın kabulü, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminat yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davanın kabulünün hakkaniyete uygun olup olmadığı, kusur tespiti, tazminatlar ve nafaka noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü, 175 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanunun 50 ve 51 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.