Logo

2. Hukuk Dairesi2024/152 E. 2024/1428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında kadına verilen kocanın soyadını kullanma izninin, koşulların değişmesi nedeniyle kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası sonrasında değişen koşullar ve davalının davranışlarının davacıya zarar verdiği, davalının eski eşinin soyadını kullanmasında artık bir menfaatinin kalmadığı gözetilerek, davalı kadının boşandığı kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/959 E., 2023/1430 K.

DAVA TARİHİ : 05.12.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/737 E., 2021/258 K.

Taraflar arasındaki kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmasına verilen iznin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının boşandıktan sonra eşine ait soyadını kullanmasına izin verdiğini ancak aradan geçen zaman içinde bunun davacıya zarar vermeye başladığını, koşulların değişmesi, davalının özel hayatındaki bir takım gelişmeler ve davacıya karşı işlemiş olduğu haksız fiil nedeniyle artık soyadını kullanmasını istemediğini, boşandıktan sonra davalının, davacının evine balkondan girip balkonda bulunan eşyaları kırmak suretiyle mallarına zarar verdiğini ve bu hususta suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının çocuğunun annesi olması ve çocuğunun etkilenmemesi nedenleri ile tarafların 28.05.2018 tarihinde uzlaştıklarını ancak bu dosyada alınan tanık ifadeleri ile davalının verdiği zararın aslında ispatlandığını, bundan sonra sosyal medyada Gökçen D. isimli kişiden davalının eşi olup olmadığını soran bir mesaj aldığını, davalının Gökçen D.'nin eşi ile ilişkisi olması nedeniyle Bakırköy 3. Aile Mahkemesinde boşanma davası açıldığını ve davalıya karşı da tazminat ile tehdit nedeniyle ceza davası açtığını belirttiğini, davacının aynı zamandan davalının özel hayatını ilgilendiren bazı duyumlar aldığını, soyadının aynı olması nedeniyle davacının bu durumdan rahatsız olduğunu, davacının Türk Hava Yollarında kaptan olduğunu, çalıştığı kurum tarafından kaptan eşlerine bedava uçak bileti verildiğini, davalının soyadının aynı olması nedeniyle davalıdan bilet talep ettiğini, kabul etmeyince satış ofisinden kimliği ile bilet almaya çalıştığını, davacının bu sebeple sistemden eski eşinin ismini sildirdiğini ve satış ofisinden bu durumu davacıya bildirdiğini, bu olaydan birkaç gün önce de davacının İtalya'da kiracısının davacıya ulaşarak davalının bir yıl kadar önce kendisini arayarak ikametgahını İtalya'yadaki eve aldırmak istediğini ve kendisinin de bu durumu kabul ettiğini söylediğini, bu kişi fazladan senelik çöp vergisi ödediğini, eski eşinin bu duruma sebebiyet vermesi sebebiyle tutarın kiradan düşülmesi gerektiğini belirttiğini, ayrıca davalının İtalya'da oturma izni alabilmek için davacıya ait evi oturduğu yer olarak gösterdiğini, davalının boşanmalarına rağmen eski eşinin soyadını kullanarak müvekkiline ait haklardan yararlanmaya çalışmaya devam ettiğini ve bu durumun davalıya zarar verdiğini belirterek soyadı kullanma izninin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, 19 yıllık bir evlilik sürdürdüklerini, bu süre zarfında yapmış olduğu tüm resmi işlemlerde ve edinmiş olduğu tüm çevrede "Yarıcı" soyadını kullandığını, davacının soyadını kullanmasında üstün yararının olduğunu, davacının herhangi bir zararının oluşmadığını, davacının haksız yere davalı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, kovuşturma aşamasına geçilmeden uzlaşım yoluna gidildiğini, bu soruşturmanın boşanmadan hemen sonra açıldığını, aradan uzun süre geçmesi ile bunun öne sürülmesinin mantıklı olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen Gökçen D. isimli şahısça açılan tazminat davasının reddine karar verildiğini ve kesinleştiğini, bedava uçak bileti alma iddialarının asılsız olduğunu, İtalya ile ilgili iddialarının kullandığı soyadı ile ilgisinin anlaşılamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen davacı tanığı beyanında tanığın, eşini davalı ile birlikte 2017 yılının Kasım ayında uygunsuz bir şekilde yakaladığını, davalının soy ismi üzerinden sosyal medya da davacıya ulaştığını, durumu anlattığında davacının sinirlendiği, bir yıl sonra davacının tanığı aradığında davalının artık kendi soy ismini taşımasını istemediğini, şahitlik yapmasını istediğini, tanığın talebi kabul ettiğini, davalının kendisini aradığını, küfür ettiğini, davalı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini beyan ettiği ve davalının mevcut davranışları sebebiyle eski eşine zarar verdiği ve artık eski eşinin soyadını kullanmasında bir fayda kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı Seda Yarıcı'nın "Yarıcı" olan soyadının kullanmasına dair verilen iznin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ile aralarında husumet bulunan tanık Gökçen D.'nin beyanlarına itibar edilemez ise de Bakırköy 8. Asliye Ceza Mahkemesi kararı, Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen kararlara göre boşanma tarihindeki şartların değiştiği, davalının davranışları sebebiyle eski eşine zarar verdiği, eski eşinin soyadını kullanmasında herhangi bir menfaatinin kalmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma protokolünde herhangi bir çekince ileri sürülmeden davalının evlilik soyadını kullanmasına devam etmesini kabul ettiğini, davalının soyadını kullanarak davalının işi nedeniyle sağlanabilecek ücretsiz uçak bileti almasının mümkün olmadığını, davacının gerçek ile bağdaşmayan ithamlarda bulunduğunu, davacının dinlenen tanığı ile davalı arasında husumet bulunduğundan beyanının hükme esas alınmaması gerektiğini, davalı aleyhine açılan ceza davalarının istinaf aşamasında olduğunu, kesinleşen bir ceza hükmünün bulunmadığını, tanığın eşi ile anlaşmalı olarak boşandığını, davalının bu hususta bir dahilinin bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmaya ilişkin iznin kaldırılması davasında 4721 sayılı Kanun'un 173 inci maddesinin üçüncü fıkrası yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, koşulların değiştiğinin ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 173 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.