"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2264 E., 2023/2381 K.
DAVA TARİHİ : 03.11.2021
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına, karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın lehine aylık 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, bağımsız bir konut tahsis etmediğini, kadını ailesinin evine bıraktığını ve ortak yaşam sürmekten kaçındığını, sürekli yalan söylediğini, hakaret ettiğini, gereken ilgiyi göstermediğini, psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin sözleşmeli er olarak çalıştığını, kadını güvenlik nedeni ile çalıştığı yere götüremediğini, davacı karşı davalı kadının erkeğin ailesi ile yaşamayı kabul ettiğini, davacı karşı davalı kadının aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğunu, sürekli maddî isteklerde bulunduğunu, karşılamazsa boşanmakla tehdit ettiğini, davalı karşı davacı erkeğin bilgisi olmadan çalışmaya başladığını, ayrı telefon hattı aldığını, içkili mekanlara eğlenceye gittiğini, sosyal medyada karşı cinsle sohbet ettiğini, kızlık soyadını kullandığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ailesine hakaret ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl ve karşı davada taraflarca isnat edilen kusurların ileri sürülen delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile her iki davanın ayrı ayrı reddine, davacı karşı davalı kadın yararına iş akdinin sona erdiği 30.04.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı karşı davacı erkek vekili, davacı karşı davalı kadının sürekli kendi anne ve babasının yanında kaldığını, davacı karşı davalı kadının kızlık soy ismi ile sosyal medyada güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini belirterek davalı karşı davacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı karşı davalı kadın vekili, davalarının ispatlandığı halde reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı karşı davacı erkeğin bağımsız konut tesis etmediğini, ortak yaşamdan kaçındığını, sürekli yalan söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, tanık beyanları ile bu durumun sabit olduğunu belirterek davacı karşı davalı kadının reddedilen boşanma davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı kadının erkeğin babasına "sizin yüzünüzü köpekler görsün" dediği, bu davranışı ile az kusurlu olduğu, davalı karşı davacı erkeğin ise bağımsız konut sağlamadığı ve eşi ile yeterince ilgilenmediği, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince tarafların karşılıklı açmış oldukları boşanma davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, belirlenen kusur durumuna göre kadının talep ettiği yoksulluk nafakası ile maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de isabetsiz olduğu, düzenli bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davacı karşı davalı kadın yararına maddî tazminat hükmedilmesi gerektiği, davacı karşı davalı kadının davalı karşı davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eyleminin varlığını ispat edemediğinden manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile davacı karşı davalı kadının kusur tespiti, reddedilen boşanma davası, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusu ile davalı karşı davacı erkeğin kusur tespiti ve reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ilamının tamamen kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davacı karşı davalı kadın yararına iş akdinin sona erdiği 30.04.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine, davalı karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı karşı davalı kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî tazminat, tedbir nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 03.10.2023 tarih ve 2023/1274 Esas, 2023/4385 Karar sayılı ilamı ile; gerekçe kısmında davacı karşı davalı kadın yararına aylık 1.200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilirken ve hüküm ile gerekçe kısmında davacı karşı davalı kadının tedbir nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişken, davacı karşı davalı kadın yararına tekrar tedbir nafakasına ilişkin hüküm kurularak gerekçe ile hüküm arasında ve hükümlerin kendi arasında çelişki oluştuğu, gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma sebebine göre bozma sebebine göre tedbir ve yoksulluk nafakasının esasının incelenmemesine, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Daire kararının gerekçe kısmında yoksulluk nafakasına hükmedildiği açıklanmasına rağmen hüküm kısmında maddî hata ile yazılmamış olduğu ve bu durumun maddî hatadan kaynaklandığı, gerekçe ile hüküm kısmında çelişki yarattığı gerekçesi ile "istinaf başvurusunun reddine karar verildiği" ibaresinin gerekçenin son bendinden çıkarılmasına, boşanma kararının kesinleşmiş olduğu dikkate alınarak aylık 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf incelemesi yapılırken yeni gelişen duruma göre karar verilmediğini, müvekkilinin sözleşmeli er olarak çalıştığını ve 29.04.2023 tarihinde hizmet sözleşmesinin sona erdiğini, kadın eşin ise Sofram Kuramsal Yemekçilik San. A. Ş.'de çalışmaya başladığını, asgari ücret gelirinin olduğunu eksik inceleme ile karar verildiğini, duruşma açılmasına rağmen vekâlet ücretine hükmedilmediğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, bozma sonrası açılan zorunlu istinaf duruşması nedeniyle istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 169 uncu ve 175 inci maddeleri. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararı.
3.Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında davacı kadının ev hanımı olduğu, ailesi ile birlikte yaşadığı ve gelirinin olmadığı, 09.11.2021 tarihli sosyal inceleme tutanağında ise 14.11.2021 tarihi itibariyle pastahanede çalıştığı, 3.04.2022 tarihinde işten ayrıldığı, çalıştığı dönem içerisinde asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği bildirilmiştir. Davacı kadının son Sosyal Güvenlik Kurumu kaydında ise Sofram Kuramsal Yemekçilik Sanayi Anonim Şirketinde çalıştığı, davalı erkek eşin ise 29.04.2023 tarihi itibariyle sözleşmesinin sona erdiği görülmüş olup dosyadaki bilgi ve belgelerin çelişkili olduğu anlaşılmıştır. O halde her iki tarafın da usulünce ekonomik ve sosyal durumunun araştırılıp, halen çalışıp çalışmadıkları, sürekli ve düzenli gelirlerinin bulunup bulunmadığı, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceği, işten ayrılmış ise haklı nedenlerle ayrılıp ayrılmadığı hususlarının belirlenmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre davacı- davalı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda açıklandığı üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.