"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1162 E., 2023/2003 K.
KARAR : Kısmen kabul, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/470 E., 2021/899 K.
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa oğlu ... ile davalının ortak çocukları olan torunları ... ve ... ile arasında mahkemenin tayin edeceği günlerde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların aile apartmanında birlikte oturduklarını, küçük ...'i davacının yanına gönderdiğinde davacının kızı ...'ın çocuğuyla sürekli kavga ettiklerini, anlaşamadıklarını, her seferinde kızının çocuklarını savunduğunu ağlayarak kendisine söylediğini, buna rağmen her fırsatta çocukları babaanne ve dedesinin yanına yolladığını, eşini beyin kanserinden kaybettiğini, psikolojik baskı gördüğünü, her fırsatta evinden kovulduğunu, sürekli sözlü şiddete uğradığını, çocuğa sürekli "babanı annen öldürdü, annen kötü kadın, ona gitme, bizimle kal, babanı hastaneye ben getirip götürdüm" şeklinde konuştuklarını, çocuğun bunları kendisine ağlayarak anlattığını, kendisinin çocuklarının maddî ve manevî her türlü ihtiyaçlarını karşıladığını, eşinin ölümünden sonra kendisine sürekli iftiralar atılıp gerek mahalle gerek aile içerisinde asılsız dedikodulara maruz kaldığını, çocukları için sessiz kalmayı tercih ettiğini, 31/07/2020 günü Kurban Bayramının 1. günü olup davacının oğlu ...'un ortak çocukları görüp vakit geçirdiğini, 03/08/2020 tarihi Kurban Bayramının 3. günü olup davacı tarafından evinden kovulduğunu, ağza alınmayacak küfürler ettiğini, davacının oğlu ...'un da kendisini kovduğunu, korktuğu için 10 gün annesinin evinde kalmış ise de bu süreçte eldeki davanın açıldığını öğrendiğini, her şeye rağmen aile binası içinde kendi evinde oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocukların babasının vefat ettiği, dedeleri ile görüşmelerinde sorunlar yaşandığı, davacı dede ile çocuklar arasındaki kişisel ilişki düzenlemediği, davalının tutumları nedeniyle çocukların yaşları, büyüme süreçleri dede ile sağlıklı ilişki kurmasını engeller mahiyette olduğu belirtilerek davanın kabulü ile davacı ile torunları 2014 doğumlu ... ve 2017 doğumlu ... arasında kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişkinin her ayın 1. ve 3. Haftası cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar Günü saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. Günü saat 10.00'dan 3. Günü saat 17.00 arasında, her yıl sömestre tatilinin 10. Günü saat 10.00'dan 15. Günü saat 17.00 arasında, her yıl Temmuz ayının 1. Günü saat 10:00 dan 15. Günü saat 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, çocuklar ile dede arasındaki görüşün kaldırılması aksi kanaat halinde yatılı olmayacak şekilde tesisi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile avalının, davacının kızı, müteveffa eşinin ablası ...'ın eşi ... ile gayrımeşru ilişki içinde bulunduğu, hatta ev tutup birlikte yaşadığı, ... ile ... arasında zina sebebine dayalı boşanma davası görüldüğü davacı tanığı ... tarafından bildirilmiş olup taraflar arsındaki husumetin asıl sebebinin bu durum olduğunu, annenin aynı bina içinde oturmalarına rağmen küçükleri evlat kaybının acısını yaşayan ve torunları ile teselli bulmak isteyen davacıya göstermeyerek davacı ile küçükler arasındaki bağı zedelediğini ancak kişisel ilişki sürelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek davacı ile torunları küçükler arasında küçüklerin yaşları, içinde bulundukları eğitim dönemleri, davalı annenin iş ve yaşam koşulları, velâyet hakkının nitelik ve kapsamı, uzman raporu içeriği gözetilerek "her ayın 2. haftası Cumartesi 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, Ramazan ve Kurban bayramlarının 2. günü saat 10.00'dan ertesi gün saat 18.00'e kadar, her yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen ve Ocak ayında uygulanan yarıyıl tatilinin 2. haftası Pazartesi günü saat 10.00'dan Çarşamba günü saat 18.00'e kadar ve her yıl 01 Temmuz günü saat 10.00'dan 7 Temmuz günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel ilişkinin kurulması davasında, kişisel işlişkinin çocuğun üstün menfaatlerine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. Maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12. madde, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 ve 6. madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafındn temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.