Logo

2. Hukuk Dairesi2024/1806 E. 2024/3078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden babanın anne ve babası ile anne arasındaki velayeti annede bulunan çocuklar için kişisel ilişki kurulması talebinde, kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun yüksek menfaatine uygunluğu ve süresi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2794 E., 2023/2226 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/38 E., 2021/487 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların oğlu ...'ün 18.05.2019 tarihinde vefat ettiğini, davacının torunları ... ve ... müteveffa hayatta iken torunları ile her gün görüştüğünü, zaman geçirdiğini, birbirlerine çok bağlı olarak yaşayan kişiler olduğunu, davacının oğlu ...'nin vefatından sonra çok miktarda borç bıraktığını, bu borçların diğer çocukların birlik olup davalıya hiçbir borç ödetmediğini, davalı davacının ve diğer çocukların maddî durumunun iyi olması nedeniyle çok büyük menfaatler içine girdiğini, davacının torunlarını görmeye Adıyaman’dan İskenderun’a geldiğinde hediyeler getirdiğini, davalı davacılardan her geldiğinde maddî talepleri olduğunu, para istediğini, evi dahi istediğini, davacı kabul etmediğinde torunlarını göstermeyi azalttığını, telefonlarına cevap vermediğini, davacının torunları ile dahi konuşmasının engellediğini, isteğinin olmazsa bir daha çocukları göstermeyeceğini söylediğini, şu anki durumda davalı çocukları davacıya göstermeye yanaşmadığını, davacı davalının maddi menfaat beklentisi nedeniyle torunları arasındaki kişisel ilişkinin kesintiye uğradığını, davacıların torunlarına çok düşkün ve bağlı olduğunu belirterek davacı ile davalının velâyetindeki torunların Mert ve Melis arasında kişisel ilişki kurulmasına izin verilmesi talep ve dava olunmuştur.

II. CEVAP

Davalı anne vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşinin kan davası nedeniyle öldürüldüğünü, müteveffa ...’ün ölümü esnasında yanında olan kadının kim olduğunu saklama çabalarının aynı şekilde devam ettiğini, davacı tanıklarından .... ve .... yanlarında ... isimli şahısın da bulunduğu halde davalının yanına gelmiş ve bizzat ... davalıya ithafen "biz, ...’nin tüm borçlarını ödeyeceğiz, sana da nerde istersen bir ev alacağız, sizlere her konuda yardımcı olacağız, isterseniz yurt dışına çıkaracağız, zaten biz hepimiz de yurt dışına çıkacağız, Adıyaman’da kalmamız doğru değil, çocuklar ve senin için ne eksik ne varsa hepsini gidereceğiz, seni hiçbir zaman zor durumda bırakmayacağız" şeklinde sözler verdiğini, davalıyı "iyi bir anne olmamakla ve kendi sırtlarından para koparmakla" suçladıklarını, davalının sürekli yas tutması gerektiği ve Adıyaman’dan ayrılmaması gerektiğini hususlarında zorladıklarını, davalının kan davasının sürüp gittiği Adıyaman’a adım dahi atmalarını istemediğini, nitekim ön inceleme duruşması öncesinden davacı taraf ile tamamen çocukların daha fazla yıpranmaması amacıyla gerçekleşen sulh görüşmelerinde "kan davasının artık bittiği ve kan davasının diğer tarafıyla sulh olduklarını" davacı tarafın defalarca önlerine sunduklarını belirterek davanın reddine, çocukların menfaatleri yönünden davacılar ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmaması yönünde karar verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise Adıyaman ilinde olmamak ve her seferinde anne gözetiminde olmak üzere karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların oğlu ve dava konusu çocukların babası olan ...'ün 18.05.2019 tarihinde vefat ettiğini, olağanüstü hallerin varlığı halinde, üçüncü kişi sıfatıyla çocuğun dedesinin çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcut olduğunu, somut olayda olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edildiğini, davalı tarafından çocukların babası ...'ün kan davası nedeni ile öldürülmesi ile kurulacak kişisel ilişkinin küçüklerin menfaatlerine aykırı bulunduğu ile gelişimlerinin olumsuz yönde etkileyeceği ya da kişisel ilişki tesis edildiğinde çocukların huzurunun tehlikeye gireceğine dair iddianın kanıtlanamadığını, tarafların durumlarına uygun olacak ve çocukların eğitim durumları ile sosyal yaşantılarını aksatmayacak biçimde davacıların davasının kabulü ile velâyetleri davalı annede olan dava konusu çocuklar ile davacılar arasında "Her ayın ikinci pazar günü, saat 09:00 ile saat 18:00 arası, dini bayramların ikinci günü saat 09:00 ile 18:00 saatleri arasında çocukları yanlarına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, yatılı olarak kişisel ilişki kurulması için istinaf kanun yoluna başvurduğunu belirterek kişisel ilişkinin süresi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılardan ...'nin vefat ettiğinin anlaşıldığı ve küçüklerin ulaştıkları yaş itibari ile davalının velâyet görevini aksatmayacak şekilde davacı ... ile yaşı küçükler arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesinin gerektiği belirtilerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacılardan ...'ün 06.02.2023 tarihinde vefat etmesiyle, onun tarafından açılan dava konusuz kaldığından kişisel ilişki kurulması talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacılardan ... tarafından açılan davanın kabulü ile; velâyetleri davalı annede olan yaşı küçükler 08.07.2015 doğumlu ... ve 11.04.2017 doğumlu ... ile davacı ... arasında "her ayın 4. haftası cumartesi günü saat: 09.00'dan pazar günü saat:17.00'ye kadar, dini bayramların 2. günü saat: 09.00'dan 3. günü saat: 17.00'ye kadar, her yıl Ağustos ayının 1. günü saat: 09.00'dan 7. günü saat:17.00'ye kadar çocukları yanına almak suretiyle" kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı anne vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek,kan davası tarafları arasında barış ilan edildiği söylendiğini ancak ateşkes durumundaki bu vaziyette çocukların yatılı olarak uzun süreler Adıyaman'da kalmasının, çocukların üstün menfaati, bilhassa çocukların psikolojik gelişimi açısından doğru bulunmadığını, çocukların kan davası mefhumundan uzak bir yaşam sürebilmeleri amacıyla davacı tarafla kişisel ilişki kurulmamasını, aksi kanaat halinde ise yine küçük çocukların üstün menfaatleri doğrultusunda, Adıyaman ilinde olmamak ve her seferinde davalı anne gözetiminde olmak üzere kişisel ilişki kurulmasını taleple hükmü kişisel ilişkinin düzenlenmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, torunla kişisel ilişki kurulması davasında, çocuk ve davacı dede arasında kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişkinin süresi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı anne vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.