"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2107 E., 2023/2080 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/628 E., 2023/417 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçelerinde özetle; tarafların 03.11.2021 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, fiilen birlikteliğin yedi ay sürdüğünü, tarafların evlilik birliği içerisinde hiçbir şekilde cinsel birliktelik yaşamadıklarını, bu durumun davalı sebebiyle gerçekleştiğini, davalının müvekkilinden ayrı yatmaya özen gösterdiğini, davalının müvekkili ile cinsel birlikteliğin kurulmadığını yakınlarına anlatarak müvekkilinin evlilik birliğine olan inancını kırdığını, davalı- davacının kendi ailesini evlilik birliğine dahil ettiğini, müvekkilinin evlilik birliği içinde tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, aynı özverinin davalı tarafından gösterilmediğini, müvekkiline ve müvekkilinin vefat etmiş annesine saygısızlık yaptığını, davalının kişisel öz bakımına dikkat etmediğini, tüm bu sebeplerle müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; davacı- davalı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde yer alan söylemlerin soyut iddialardan ibaret olduklarını, iddiaların hiç birini kabul etmediklerini, müvekkilinin her konuda evliliğine ve eşine karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini, cinsel birleşmenin devamlı bir şekilde gerçekleştiğini, koca tarafından müvekkilinin fiziksel olarak sürekli her ortamda aşağılandığını, müvekkilinin eşinin kıskançlığı sebebiyle ailesinin yanında dahi çoğu zaman gidemediğini, müvekkilinin evde sürekli yalnız başına kalmakta olduğunu, davacı kocanın iş çıkışı arkadaşlarıyla buluştuğu ve eve geç geldiğini, her fırsatta müvekkilini terslediğini, müvekkilinin isteklerini yerine getirmediğini, kocanın isteğiyle sürekli köyde erkeğin yakınlarıyla vakit geçirmek durumunda kaldıklarını, müvekkilinin istek ve taleplerinin erkek tarafından göz ardı edildiğini, tüm bu sebeplerle açılan asıl davanın reddini, karşı davalarının kabulünü, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL nafakaya, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı-davalı tarafa yükletilerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraf ve tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 2020 yılında evlendikleri, ortak çocukları bulunmadığı, evlilikleri süresince 6-7 ay bir arada yaşadıkları, erkeğin, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, harçlık vermediği, özel günleri kutlamadığı, birlikte dışarıya çıkıp eşiyle vakit geçirmediği, evlemeden önce aksi yönde anlaşma yapılmış olmasına rağmen sonradan köyde yaşama konusunda ısrar ettiği, köye sık sıkı ve uzun süreli giderek eşini yalnız bıraktığı, en son kadının ailesine "kızınızı alın götürün, kızınızı istemiyorum" dediği, kadının ise annesinin sözüyle hareket ettiği, yemek ve temizlik konularında ihmal gösterdiği, kişisel temizliğine dikkat etmediği, ihtiyaç olmamasına rağmen başkalarından kıyafet istediği, keşke hiç evlenmeseydim dediği, kayınvalidesinin mezarına gittiğinde saygısızca davrandığı, bu şekilde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum yararına korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu olduğu kanaati ile davaların kabulüne karar verilerek tarafların boşanmasına davacı- davalının şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, Mahkemenin 04.02.2022 tarihli celsesinin 5 nolu ara kararı gereği kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takdiren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren toptan olarak takdir edilen 20.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, davacı-davalının şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili, davacı-davalı vekili ise katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı- davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur değerlendirilmesi, erkeğin kabul edilen asıl davası, hükmedilen nafaka miktarları ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZx
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur değerlendirilmesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen, yoksulluk nafakasının toptan hükmedilmesi ve miktarı, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl davasının kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı, tarafların reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.