Logo

2. Hukuk Dairesi2024/232 E. 2024/6167 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayeti annede olan küçük çocuğa ait tazminat alacağının, baba tarafından devredilmesine ilişkin alacağın devri sözleşmesinin geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Küçük çocuğun velayetinin annede olması ve babanın çocuğun tazminat alacağı üzerinde temlik sözleşmesi yapmaya yetkisinin bulunmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin temlik sözleşmesinin iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2911 E., 2023/2087 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziantep 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/359 E., 2022/93 K.

Taraflar arasındaki alacağın devri sözleşmesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... adına velâyeten anne vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili küçük ...'ün DSİ ve Sulama birliğinin alanında bulunan kanala düşerek %100 oranında malul kalmasından kaynaklı olarak Muğla 2. İdare Mahkemesinin 2018/741 Esas sayılı dosyası ile anne Zeynep için 25.000,00 TL, baba İsmail için 25.000,00 TL, küçük İsa için 80.000,00 TL olmak üzere toplam 130.000,00 TL manevî tazminata, maddî tazminat olarak 895.843,25 TL 'ye hükmedildiğini, Mahkemece verilen bu karara karşı hem müvekkillerinin hem de davalı tarafın istinaf yoluna gittiğini, idare mahkemesi kararı sonrası davanın taraflarından ... ile iş bu davanın davalısı ... arasında Gaziantep 3. Noterliğinin 05.12.2019 tarih ve 28559 yevmiye nolu ile alacağın devir sözleşmesi imzalandığını, ... tarafından imzalanan bu sözleşmenin müvekkilinin velisi sıfatı ile imzaladığını, müvekkili tarafından idarelere sorumlulukları oranında tazminatın ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak idareler tarafından 350.000,00 yönünden temlik sözleşmesi öne sürülerek alacağın ihtilaflı olduğu belirtilerek ödemenin yapılmadığını, bu durumda küçük ...'ın tedavi süreci için harcanacak bedelin gecikmesine sebebiyet verdiğini, ...'ün evlilik dışı doğan bir çocuk olduğunu ve velâyetin annesinde olduğunu, böyle bir sözleşme imzalamakta babanın ehliyetinin olmadığını, bu sözleşmenin muvazaalı olduğunu belirterek Gaziantep 3. Noterliğinin 05.12.2019 tarih ve 28559 yevmiye nolu ile alacağın devir sözleşmesine konu 350.000,00 TL'nin davalıya ödenmemesine yönelik tedbir konulmasına, her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile Gaziantep 3. Noterliğinin 05.12.2019 tarih ve 28559 yevmiye nolu ile alacağın devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetle hareket ettiğini, davacının eşinin müvekkiline alacağının olduğunu, dosyanın temyiz aşamasında olduğunu beklemek istemediğini, bu nedenle alacağının bir kısmını devir etmek istediğini söylediğini, müvekkili ile temlik konusunda anlaştıklarını, davacının, baba İsmail'in her ne kadar velisi olarak ehliyetinin olmadığını beyan etmiş ise de idare mahkemesi kararında veli sıfatı ile adının geçtiğini ve manevî tazminata hükmedildiğini, davacının harç yatırmamak için adli yardım istediğini, oysa tazminatın bir kısmının davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli, 2020/83 E., 2021/163 K. sayılı kararı ile; davanın temlik sözleşmesinin iptali talebi olduğu, alacağın devri sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 183 üncü ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olsa da temliğe esas alacağın çocuğa ait tazminat alacağı olduğu çocuk mallarına ilişkin işlemlerin aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, İlk Derece Mahkemesinin görevsizliğine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 356 ıncı maddesine göre olağan ihtiyaçlar gerektirdiği ölçüde ödenen tazminatlar çocuğun bakımı için kısmen kullanılabilir. Burada ölçüt tazminatın çocuğun bakımı için kullanılmasıdır. Somut olayda çocuğun malvarlığını oluşturan tazminatın 350.000,00 TL'lik kısmı çocuğun bakımıyla alakalı olmayan bir şekilde anne ve babası tarafından üçüncü kişiye devredilmiş olup, yapılan sözleşmenin geçerli olabilmesi için küçüğe atılacak bir kayyım tarafından yapılması ve yapılan işlemin hakim onayına sunulmasına bağlı olup, iş bu davada velâyet sahibi annenin çocuğun menfaatine aykırı bir biçimde babaya temlik etme yetkisi verdiği, babanın da bu yetki ile çocuğun alacağı tazminatın bir kısmını devrettiği, yapılan işlemin başta TMK'nın 356 ıncı ve 345 inci maddeleri olmak üzere çocuk mallarını koruyan düzenlemelere aykırı olduğundan geçersiz olduğu" gerekçesiyle davanın kabulü ile temlikin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin temlik alan üçüncü kişi olduğunu, iyi niyetinin korunması gerektiğini, davacı anne ve babanın muvazaalı olarak hareket ettiğini, annenin babaya temlik yetkisi verdiğini, baba ile müvekkili arasında borçlunun rızası olmaksızın temlik sözleşmesini yapıldığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, davacının adli yardım talebinin kabulünün hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaşı küçük çocuğun velâyetinin annede olduğu, babanın idari yargılama sürecinde çocuk yararına kazanılmış olan tazminata ilişkin dava dosyasındaki alacak üzerinden temlik sözleşmesi yapmaya yetkisinin bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek ve istinaf sebeplerini tekrarla davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, velâyeti annede olan ... adına baba tarafından yapılmış alacağın devri sözleşmesinin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunun 327 inci, 337 inci, 342 ve 345 inci, 352 nci, 356 ncı, 357 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.