Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2382 E. 2024/4020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı ve kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadını ailesiyle görüştürmesi engellediği ve hakaret içeren sözler söylediği delillerle sabit görüldüğünden, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğin davalı erkekten kaynaklandığı kabul edilerek, boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/144 E., 2024/142 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/602 E., 2023/946 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, davacının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesine özetle; davalının kök ailesinin evliliğine müdahalesine sessiz kaldığını, müvekkiline harçlık vermediğini, sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, ona hakaret edip aşağıladığını, müvekkilinin kök ailesiyle görüşmesine izin vermediğini, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000.00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerinin aynen iadesine, mümkün değilse fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 6.000,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 15.10.2021 tarihli duruşmada, yargılama sırasında doğan çocuk için velâyet ve nafaka talebinin olduğunu beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddialarının asılsız olduğunu, zaten evliliğin 19 gün sürdüğünü, bu süreçte ailesinin evliliğe müdahalesinin söz konusu olamayacağını, davacının sürekli olarak ailesiyle görüşmesi hususunda kavga çıkardığını, davacının kardeşinin asker uğurlamasını bahane ederek evi terk ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli, 2021/142 E., 2022/412 K. sayılı kararı ile davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet eşyasının aynen iadesine mümkün değilse 74.538.00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın davalı erkek tarafından her iki dava yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2022 tarihli kararı ile, davacıya yemin delilinin hatırlatılmadığı gerekçesiyle kararın tüm yönlerden kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2023 tarihli, 2022/582 E., 2023/303 K. sayılı kararı ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, kararın davacı kadın vekili tarafından "boşanma ve fer'îleri hakkında bir karar verilmemesi yönünden" istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 12.07.2023 tarihli kararı ile, davacı kadının boşanma ve fer'îleri yönünden bir karar verilmediği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaklaşık 19 gün süren evlilikte davalının eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin kök ailesiyle iletişimine engellediği, bu suretle tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuğun yaşının çok küçük olması ve anne şefkat ve bakımına muhtaç olduğu belirtilerek velâyetin anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki tesisine, koşulları oluştuğundan davacı kadın yararına 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.500,00 TL'ye çıkarılmasına, toptan 40.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.250,00 TL'ye çıkarılmasına, 1.250,00 TL iştirak nafakasına, ispatlanamayan ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, davacının davalıya yüklenen kusurlu vakıaları ispat edemediği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak kadının boşanma davasının reddine, kadın için aylık 550,00 TL, çocuk için aylık 450,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini istediğini ve davanın ispatlandığını belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı erkeğin davacı kadını kök ailesiyle görüştürmediği, kardeşinin asker uğurlamasına giden kadının babasını arayarak "bugün geldi geldi, gelmedi bir daha gelmesin buraya, bu böyle lan, kralını tanımam" şeklinde şiddet çağrıştıran kırıcı sözler söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve evliliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Davacı kadın boşanma davası açmakta haklıdır. O halde kadının boşanma davasının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının boşanma davasının reddi yönünden BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.