"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/182 E., 2024/139 K.
KARAR : Kabul ve yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İnebolu 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/8 E., 2022/475 K.
Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi ...'ın 31.10.2020 tarihinde vefat ettiğini, davacı ve eşinin "Merkez Mahallesi ... Caddesi No:30/1 ... Kastamonu" adresindeki "Kastamonu İli ... İlçesi Merkez Mahallesi 21 ada 12 parsel zemin kat 1 no'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, İnebolu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/1 Esas sayılı dosyasında davalıların bu taşınmaza yönelik açtıkları ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğunu, davacı ve müteveffa eşin daha evvel yazlarını geçirdikleri bu yerde daha sonra kalıcı olarak ikamet ettikleri için ikamet adreslerini bu adrese aldıklarını, eve kalorifer ve petek sistemi döşetip, portmanto, duşakabin ve balkonlara pimapen yaptırdıklarını, davacının eşiyle son yıllarının büyük kısmını bu evde geçirdiğini beyanla, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; aile konutu olarak tespiti talep edilen taşınmazın davacı ve murisin yazlık olarak kullandıkları taşınmaz olduğunu, bu taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığını, aile konutunun İstanbul'daki taşınmaz olduğunu, davacının Esenler İstanbul'daki taşınmazın aboneliklerini vefat tarihinden sonra kendi üzerine yaptırdığını, tarafların dava konusu taşınmaza ikametlerini 2019 yılı Mart ayında seçim dönemi için aldıklarını, davacı ve murisin ikametlerini ...'ya almalarından sonra da İstanbul'da ikamet ettiklerini, murisin vekilinin murisin davacı olduğu Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/748 Esas sayılı dosyasında murisin adresini Esenler İstanbul olarak gösterdiğini, davacı ve murisin 2020 yılında yaşanan covid-19 nedeniyle ...'ya gittiklerini, niyetlerinin sürekli yerleşmek olmadığını, kaldı ki murisin ikametgahını ...'ya almasından sonra da İstanbul'da tedavi gördüğünü, Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/593 E sayılı dosyasında davacının ... adresine gönderilen tebligatın bila tebliğ iade döndüğünü, davacının manevîyattan ziyade maddî hırslar peşinde ve kötüniyetli olarak bu davayı açtığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalıların murisi ...'ın evli oldukları, ...'ın 31.10.2020 tarihinde vefat ettiği, tarafların uzun süre birlikte "... ... Sokak No:3 Esenler" adresinde yaşadıkları, ancak davacı ve murisin resmi kayıtlara göre 2018 yılında dava konusu Kastamonu ili ... ilçesi'ne taşındıkları, aynı zamanda kış aylarında İstanbul'a geri döndükleri, murisin ölümünden önceki dönemde dava konusu eve kalorifer sistemi döşettiği, su ve elektrik abonelikleri başlattığı, hastane ve SGK kayıtlarına göre murisin 2018 yılından sonraki dönemlerde ... ve çevre illeri ile İstanbul'da hastane ve eczane kayıtları olduğu, belirlenen durumlar karşısında ...'da bulunan meskenin sadece yazlık olarak kullanılma amacının ötesinde ve özellikle satın alma tarihi sonrası bu adreste oturma ve sonrasında da yılın yarı zamanı ikamet etme vakıası karşısında, eşlerin acı ve tatlı anılarını yaşayan, yaşam faaliyetinin yoğunlaştığı mesken niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile, Kastamonu ili ... ilçesi Merkez Mahallesi 21 ada 12 parsel zemin kat 1 no'lu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile müteveffanın 24.10.2003 tarihinde evlendikleri, 04.03.2007 tarihinden itibaren "... Mahallesi ... Sokak No:3/1 Esenler İstanbul" adresinde ikamet ettikleri ve bu adresi müşterek konut olarak benimsedikleri, aynı zamanda yaz aylarında "Merkez Mahallesi ... Caddesi No:30/1 ... Kastamonu" adresindeki dava konusu taşınmaza gittikleri ve bu taşınmazı da yazlık olarak kullandıkları, davacı ve müteveffanın mernis adreslerini 07.05.2018 tarihinde yazlığın bulunduğu adrese taşıdıkları, ancak mernis adresini taşımış olmalarına rağmen dava konusu taşınmazda süreklilik arz eder bir şekilde ikamet etmedikleri, yılın yaz aylarında bu adreste, kış aylarında ise İstanbul'daki evde kaldıkları, müteveffanın tedavi belgelerinin ve tanık beyanlarının bu hususu ispatladığı, davacı ve murisin İstanbul'da bulunan ortak konutta on yıldan fazla süre ikamet ettikleri, evliliğin acı tatlı anılarının bu evde biriktirildiği, yaz aylarını Kastamonu'daki yazlıkta geçirmelerine rağmen, İstanbul'da olan ortak konutlarını hiç kapatmadıkları, bu adresle bağlantılarını koparmadıkları, yılın yaz ayları dışındaki yarısında bu adreste ikamet etmeye devam ettikleri, mernis kayıtlarının aksi ispatlanabilir karine niteliğinde olduğu, davacı ve murisin mernis adreslerini sonradan Kastamonu 'ya taşımalarının veya yazlık mahiyetindeki taşınmaza kalorifer döşetmelerinin bu taşınmazı aile konutu niteliğine getirmeyeceği ve İstanbul'daki taşınmazın aile konutu amaçlı kullanımını ortadan kaldırmayacağı, muris ve davacının birlikte geçen tüm kış aylarını İstanbul'daki aile konutunda geçirdikleri, Kastamonu ...'da bulunan dava konusu taşınmazın yazlık ve alternatif konut niteliğinde olduğu, evliliğin geneli düşünüldüğünde, davacı ve murisin 2007 yılından itibaren bağlantılarını koparmadan ikamet amaçlı kullandıkları gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davacının müteveffa eşi birlikte oldukları son yıllarını .../Kastamonu'da bulunan dava konusu taşınmazda geçirdiklerini, bu taşınmazı düzenli yerleşim amacıyla kullandıklarını, yaşam faaliyetlerinin merkezi haline getirdiklerini, kalan yıllarını bu konutta yaşamak istediğini belirterek davanın reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasının reddine dair verilen kararın doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci (d) , (h) bendi, 115 inci maddesinin ikinci fıkrası, 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 194 üncü, 240 ıncı ve 652 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.