Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2785 E. 2024/5287 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşmesinden sonra, velayeti annede olan müşterek çocuğun babasıyla kişisel ilişkisinin azaltılıp azaltılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, babasıyla mevcut kişisel ilişkisinin devamının çocuğun yararına olduğu, babanın alkol kullanımı ve yaşam tarzının çocuğa zarar verdiğine dair yeterli delil bulunmadığı, çocuğun da babasıyla görüşmek istediğini beyan ettiği değerlendirilerek, kişisel ilişkinin azaltılmasına yönelik talebin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/820 E., 2024/64 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/618 E., 2023/210 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, kararın 22.02.2017 tarihinde kesinleştiği, boşanma gerçekleştikten sonra müvekkilinin Polatlı ilçesinden taşınarak Sincan ilçesine taşındığı, ortak çocuğun okula başladığı, çocuğun yaşının küçük olması sebebiyle Polatlı'ya haftasonları gitmesinde yorgun düştüğü, çocuğun tüm arkadaşlarının da Sincan'da olduğundan sosyalleşmesi için kişisel münasebetin her ay 2 hafta olan görüş günlerinin kaldırılmasını ayrıca da yaz tatilinde olan 1 aylık

görüşmenin davalı babanın sürmüş olduğu hayat tarzından dolayı fazla olduğu, davalı babanın alkole düşkün olduğu ve aynı zamanda düzensiz bir hayat yaşadığı, davalının çocuk yanındayken de alkol tüketmekten çekinmediği, çocuğa yanlış örnek olduğu, bu nedenlerle davalı babanın ortak çocukla görüş günlerinin 2 haftaya düşürülmesini ve yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilinin ortak çocukla ilişkisinin gayet düzgün olduğu, çocuğun babasıyla olmaktan mutluluk duyduğu, aynı şehirde olan iki ilçe arasındaki seyahatin çocuk için külfet oluşturmadığını, küçüğün babasının yanında da sosyal bir çevre edindiğini, kişisel ilişkinin azaltılmasının çocuğun babalık şefkatinden yoksun kalmasına sebebiyet vereceğini, haksız ve kötü niyetli olan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; küçüğün duruşmada açık beyanı alındığında babasıyla yatılı görüşmeye devam etmek istediğini açıkça belirttiği, çocuğun tatillerde ve babasıyla yaptığı görüş günlerinde çocuğun mutlu olduğu, kendisini rahatsız eden ve kötü hissettirecek bir durumun yaşanmadığını, tanık ifadelerinde ve küçüğün duruşmada verdiği beyanlarda küçük ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına ya da azaltılmasını gerektirecek somut bir durumun söz konusu olmadığı, babanın bağımlılık seviyesinde olmayan alkol tüketiminin çocuğa fiziksel ve ruhsal zarar vermediği, davalının düzenli bir iş hayatı ve yaşam alanı gözetildiğinde şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesini tekrarla davasının reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, çocuğun yaşı, denetime elverişli sosyal inceleme raporu, çocuğun üstün yararı ve tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alınarak düzenlenen kişisel ilişki sürelerinin azaltılmasını gerektirecek bir olgunun ispat edilemediği anlaşılmakla verilen kararda hangi bir isabetsizlik bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü, 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.