"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/503 E., 2023/827 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davalı kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek lehine 50.000, 00 TL maddî, 50.000, 000 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, evlilik birliğinin davacı erkeğin kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını iddia ederek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde de ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın lehine 60.000, 00 TL maddî, 60.000, 000 TL manevî tazminata, çocukların her biri için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2020 tarihli ve 2017/491 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararıyla; kadının ufak sebeplerle tartışma çıkarıp öfkelenmesi yüzünden geçimsizlik yaşandığı, yılda 1-2 kez küserek evi terk ettiği, eşine "sen sus, öküz, hayvan, sığır, sen adam mısın, tüh senin yüzüne, seninle evlendiğim güne lanet olsun, erkek müsvettesi, şerefsiz, Allah belanı versin senin" diyerek hakaret ettiği, intihara teşebbüs ettiği, kardeşlerinin erkeği darp etmesine sessiz kaldığı; erkeğin ise eşine "sen anlamazsın, salaksın" diyerek hakaretler ettiği, eve yeterince para bırakmadığı, evin ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı, eşinin hastaneden taburcu olmasından sonra evin kilidini değiştirdiği, eşinin kullandığı telefon hattını kapattırdığı ve baskıcı davrandığı ve boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocukların her biri için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası ve velâyet; davalı vekili tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2021 tarihli ve 2020/1175 Esas, 2021/2330 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 10.02.2022 tarihli ve 2021/10638 Esas, 2022/1141 Karar sayılı ilamıyla; Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu olduğu kabulünün doğru olmadığı; az kusurlu kadın eşin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği ve tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının miktarının az olduğu gerekçesiyle; kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve kadının bozmanın kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi ile sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 15.09.2022 tarih ve 2022/325 Esas, 2022/629 Karar sayılı ilamı ile Dairenin bozma ilamına uyularak erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, çocukların her biri için aylık 500,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadın için aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın kadına ödenmesine ve erkek lehine 9200,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, kadının ağır kusurlu olduğunu, kadın lehine tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının bulunmadığı davalı vekili, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, bozma sonrası verilen kararda aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 16.03.2023 tarih ve 2022/11226 Esas, 2023/1140 Karar sayılı ilamı ile davalı kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu, bozma sonrası boşanmanın fer'î talepleri yönünden yeniden vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği, erkek yararına hükmedilen vekâlet ücretinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği gerekçesi ile tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, erkek vekilinin tüm kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dairenin bozma ilamına uyularak; boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma yüzünden beklenen ve mevcut menfaatlerinin zarar gördüğü ve davacı erkeğin ağır kusur teşkil eden davranışlarının kadının kişilik hakkına saldırı teşkil ettiğinin değerlendirildiği, bu durumda davalı kadın yararına tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınmak suretiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın kadına ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu olduğunu, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uyulmasına karar veren Mahkemenin kararının bozma ilamının amacına uygun olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı erkek vekilince yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.