Logo

2. Hukuk Dairesi2024/2895 E. 2024/6733 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadının, erkeğin kendisine iade etmediğini iddia ettiği ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin tahsili istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, davalı erkeğin fiziksel şiddeti nedeniyle ortak konutu olağanüstü bir şekilde terk ederken ziynet eşyalarını yanında götürememiş olması ve ziynetlerin varlığını fotoğraflarla ispatlaması gözetilerek, mahkemenin ziynetlerin aynen iadesine veya bedelinin davalı erkekten tahsiline hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1473 E., 2023/1275 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Lice 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/129 E., 2021/342 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünde ziynet alacağına ilişkin iki numaralı bendin kaldırılmasında ve ziynet alacağı davası yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evlililerinden ortak çocukları olduğunu, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin kusurlu olması sebebiyle boşanma davası açıldığını, kadının ortak konuttan fiziksel şiddete maruz kalması sebebiyle ayrıldığını, ziynet eşyalarının erkek tarafından kadına iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile 4 adet 22 ayar 25'er gram 3 telli bilezik, 22 ayar 105 gram 1,5 metre zincirden oluşan ziynet eşyalarının öncelikle kadına aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 89.300,00 TL ziynet alacağı bedelinin yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı kadının 2015 yılında ortak konutu terk ettiğini ve ortak konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ziynet eşyasının kural olarak kadında olduğu ve kadının evden ayrıldığında ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünün kabul edildiği, davacı kadının, davalı erkeğin dava konusu ziynet eşyalarına el koyduğunu ve bu eşyaların davalı erkekte kaldığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya incelendiğinde, iddianın ileri sürülüş şekline göre ispat yükünün davacı kadın üzerinde olduğu, her ne kadar davacı kadın 1,5 metre zincirin 105 gram olduğunu iddia etse de dosya kapsamında bulunan 21.09.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre zincirin ağırlığının 80 gram olduğunun anlaşıldığı, kadının, dosyaya ibraz ettiği fotoğraflarla ziynetlerin varlığını ispatladığı, taraflar arasında yaşanan olaylarda erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulaması sebebiyle, kadının dayanamayarak baba evine döndüğü, bu şartlar altında evi terk eden birinin altınları yanında götürdüğünün kabulüne olanak bulunmadığı, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekirse de erkeğin fiziksel şiddeti nedeniyle ortak konuttan olağanüstü bir şekilde ayrılan kadının üzerinde götürülmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ziynet alacağına dair 2 numaralı bendinin kaldırılmasına ve ziynet alacağı davası yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, 4 adet 22 ayar 25'er gram (toplam 100 gram) bilezik (34.650,00 TL), 1 adet 22 ayar 80 gram 1,5 metre kordon zincirden (27.720,00 TL) ibaret ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 62.370,00 TL'nin dava tarihi olan 16.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu ziynet eşyalarının emanet olarak kuyumcu tanıdıklarından alındığı ve düğün sonrası iade edildiği, kadının ortak konuttan kendi isteği ile ayrıldığı ve giderken eşyalarını da yanında götürdüğü, kadının tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğu, kadına hiçbir şekilde fiziksel şiddet uygulamadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava; ziynetlerin aynen, mümkün olmaması durumunda ise bedelinin tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık, ispat, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 1 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 226 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devam maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.