Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3100 E. 2024/7202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma, velayet, nafaka, tazminat, mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet alacağı davalarına ilişkin istinaf kararının temyizen incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2044 E., 2024/229 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2014/373 E., 2022/34 K.

Taraflar arasındaki boşanma, mal rejiminin tasiyesi, alacak ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, diğer taleplerin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı kadın vekili dilekçeler teatisinde özetle; erkeğini ilgisiz olduğunu, istediklerini bağırarak yaptırmaya çalıştığını, gelir durumu yüksek olmasına rağmen evine hiçbir masraf yapmadığını, eşine ve çocuğuna bir ihtiyacının olup olmadığını sormadığını, eve alışveriş için para bırakmadığını, sürekli olarak müvekkilinden para istediğini, müvekkilinin televizyon kanalından aldığı parayı sürekli olarak küçümsediğini, hakaret ve tehdit ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesini, aylık 2.500,00 TL tedbir devamında yoksulluk nafakasına, bu nafaka oranın her yıl %10 oranında arttırılmasını, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, müvekkilinin evlilik birliğinden önce sahip olduğu 34 HDA 26 plaka sayılı aracı davalı tarafından 16.000,00 TL’ye satılan faizi ile ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde tasfiye anındaki rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, mal rejiminin tasfiyesine faiziyle birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın vekili 24.02.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 6.000,00 TL iştirak, 4.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 1.000.000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili dilekçeler teatisinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının ortak haneyi terk ederek Aydın’a ailesinin yanına taşındığını, müvekkilinin kadını sonsuz sevgi, saygı ve sadakat ile sevdiğini, birlikte mutlu, sevgi ve saygı dolu olan bu evliliğini devam ettirmek istediğini, boşanmak istemediğini, kadının müvekkilinin ailesiyle görüşmediğini, çocuğu dahi göstermediğini, belirterek boşanma davasının reddini savunmuş aksi halde velâyetin babaya bırakılmasına, aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk için tedbiren yurt dışı yasağı konulmasına, mal rejiminin tasfiyesine, başka bir dosyada müvekkili tarafından kadının avukatına ödenen 5.830,00 TL’nin yatırıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte, çocuğun okul ücreti olarak yatırılan ancak daha sonra kadın tarafından geri çekilen 27.000,00 TL'nin yatırıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte, müvekkili tarafından annesinin hesabından gönderilen 44.111,68 TL'nin gönderildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte, müvekkili tarafından tatilde kadına kullanması için verilen 15.000,00 TL’nin davacı karşı davalı kadından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkek tanıklarının beyanlarına itibar edilmediği, davacı karşı davalı tanıkları beyanlarından ise erkeğin kadına küçümseyici sözler söylediği, evin ihtiyaçlarını yeteri kadar karşılamadığı, hakaret ettiği, erkeğin ağır ve tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, kadın yararına koşulları oluştuğundan aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata, çocuğun anne yanında kaldığı ve üstün menfaati gereği velâyetin anneye tevdiine, çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonları Cumartesi günü saat 09.00’dan Pazar günü saat 17.00’a kadar, resmi bayramlarda ve dini bayramların 1. günü saat 09.00’dan 2.günü saat 17.00’a kadar, babalar gününde saat 09.00’dan 17.00’a kadar ve her yılın 15 Temmuz günü saat 09.00’dan 30 Temmuz saat 17.00’a kadar kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, tarafların alacak ve mal rejiminin tasfiyesi taleplerinin ise tefrikine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2022 tarihli ek kararı ile, ortak çocuk için yedi yıldır devam eden yurtdışına çıkış yasağının çocuk açısından olumsuz sonuçlar doğurduğu nazara alınarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 305/A maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, tazminatlar, nafakalar ve reddedilen miktarlar yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesi, yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına ilişkin ek karar ve tefrik kararları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, yeterli, denetime açık, hükme elverişli, dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık olmadığı anlaşıldığından, davalı karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek ve istinaf sebeplerini tekrarla kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, tazminatlar, nafakalar ve reddedilen miktarlar yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesi, yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına ilişkin ek karar ve tefrik kararları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet, kişisel ilişki ile tarafların alacak ve mal rejimi talepleri hakkında tefrik kararı verilmesi ile yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına ilişkin ek kararın isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 305/A maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 174 üncü, 175 inci, 182 inci, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.