"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2024/1 E., 2024/98 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının, erkeğe sürekli beddua ve hakaret ettiğini, fiziki, psikolojik, sözlü ve cinsel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, arazisine taş dökerek arazinin tarıma elverişliliğini, kullanılmasını engellediğini, mülkiyet hakkına zarar vererek ekonomik şiddet uyguladığını, tarafların 35 yıla yakın süredir ayrı yaşadıklarını, fiilen evlilik birliğinin kalmadığını, erkeğin başka bir kadınla ilişkisinin, kadının rızası ve kabulünde olduğunu, tarafların bir dönem aynı evde birlikte yaşadığını, kadının ziynet eşyası olmadığı gibi erkeğin kadına ait ziynet eşyasını da almadığını, ziynet talebinin haksız olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili davaya cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin, evlilik dışı ilişki yaşadığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlilik dışı ilişki yaşadığı kadını aile konutuna getirdiğini, birlikte yaşamak zorunda bıraktığını, bu durumu kadının hiçbir şekilde kabul etmediğini, akabinde kadını ve ortak çocuklarını evden kovuduğunu, halen bu kadınla yaşadığını, evlilik dışı ilişkisinden üç çocuğu bulunduğunu, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevlerden kaçındığını, kadın ve ortak çocuklarına fiziki ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadın ve çocukları ile maddî ve manevî hiçbir şekilde ilgilenmediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan bir adet beşi bir yerde (Beş Cumhuriyet Altını) ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde belirsiz alacak olarak şimdilik 100,00 TL bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ziynet alacağı talebini ıslah ile 16.500,00 TL'ye çıkartmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.11.2022 tarih ve 2021/214 Esas, 2022/637 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, tanık beyanları ve nüfus kaydına göre başka kadından çocuklarının olduğu ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, eşini başka bir kadın ile yaşamaya zorladığı, daha sonra bu kadın ile ayrı evde yaşamaya başladığı, eşlerin bir arada yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, eşini ve çocuklarını yalnız bıraktığı, çocukları ve giderleri ile ilgilenmediği, maddî zorluk içinde bıraktığı, çocuklarına karşı da fiziksel şiddet uyguladığı, düğünlerinde de destek olmadığı, kadının ise eşine hakaret ve beddua ettiği, bu duruma göre erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu, bir adet beşi bir yerde ziynet eşyasının düğünden sonra erkek tarafından alındığı ve iş yerinde kullanıldığı, daha sonra ise kadına geri verilmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, bir adet beşi bir yerde (beş adet Cumhuriyet altını) ziynet eşyasının erkekten alınarak kadına aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 16.250,00 TL ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî manevî tazminat talepleri, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, kadının ziynet alacağının tahsili usulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2023/394 Esas, 2023/602 Karar sayılı kararıyla; taraflara isnat edilen kusurların tanık anlatımı ve dosyaya ekli diğer belgelerle sabit olduğu, akrabalık veya diğer bir yakınlığın tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş oldukları, aksi yönde yeterli delil ve olgu da bulunmadığı, kadının az kusurlu, erkeğin ağır kusurlu kabulü ile tarafların karşılıklı boşanma davasının kabulünde ve yargılama giderlerinin karşılıklı takdirinde, boşanma sonucu kadının en azından eşinin maddî desteğini yitireceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kadının kişilik hakkının saldırıya uğradığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, evlilik süresi, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın lehine maddî ve manevî tazminat takdirinde ve miktarlarında, boşanma yüzünden kadının yoksulluğa düşeceği, tarafların evli kaldıkları süre, kadının ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinde ve miktarında, hükme esas alınan taraf tanık beyanlarına göre ziynet alacağı davasının kabulü ile aynen iadesine, aksi halde bedeline hükmedilmesinde, usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine ziynet alacağı yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı erkek vekili kadının karşı davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî manevî tazminat talepleri ile kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları ile ziynet alacağının tahsili usulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Dairenin 01.11.2023 tarihli ve 2023/5741 Esas, 2023/5067 Karar sayılı ilamıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- karşı davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle bu yönlerden kararın kadın yararına bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden kararın onanmasına, tarafların ziynet alacağına ilişkin itirazları bakımından ise temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dairenin bozma ilamına uyulması suretiyle bozma ilamında belirlenen kriterler uyarınca kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yine kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evliliğin yok hükmünde olduğunu, evlilik akdindeki imzaların taraflarca atılmadığını, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadının erkeğe ait evde yaşadığını, erkeğe ait arazileri işlettiğini, büyükbaş hayvanlara baktığını, ekonomik durumunun iyi olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, bozma sonrasında yapılan duruşmaya katılmış olmalarına rağmen taraflarına vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek kararın yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktar ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında az kusurlu bulunan kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olarak takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 362 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup, bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ...'ya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.