Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4105 E. 2024/7332 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kişisel ilişkinin sınırlandırılması veya kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki raporlar, tanık beyanları ve çocuğun mahkemedeki ifadesi birlikte değerlendirildiğinde mevcut kişisel ilişkinin çocuğun yararına aykırı olmadığı ve üstün yarar ilkesine uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/4 E., 2024/203 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/382 E., 2023/262 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması ve velâyetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişki süresi içinde çocuğun baba yanından eve geldiğinde vücudunda darp izleri ve çürükler karşısında hastane tarafından tedavi ve rapor alınarak Lüleburgaz Şehit Polis Merkezi Amirliğine şikayetçi olduğunu, küçük ... ile babası ... arasında kişisel ilişkinin gece yatılı kalmamak üzere baştan düzenlenmesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı-davalı vekili 19.07.2022 tarihli dilekçesinde; kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kızı ile görüşmesine izin vermediğini, iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen Lüleburgaz Aile Mahkemesinin 16.12.2022 tarih ve 2022/401 Esas 2022/836 Karar sayılı dosyasında davalı-davacı sunduğu dava dilekçesinde özetle, davalının kızı ile görüşmesine izin vermediğini, zaman zaman kızına şiddet uyguladığını, kızını gitmemesi gereken yabancı şahısların yanına götürdüğünü, bulunmaması gereken ortamlarda bulundurduğunu, çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, kızının şiddete maruz kaldığını, şiddeti kendisinin uyguladığını Berensu'nun velayetinin davacı-davalıdan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 02.01.2023 tarihli sosyal inceleme raporunda çocuğun velayetinin annede kalması, baba ile de sık görüş günlerinin belirlenmesinin görüş olarak bildirildiği, yine birleşen 2022/401 Esas sayılı dosyanın 16.12.2022 tarihli celsesinde çocuk uzman eşliğinde dinlendiği, çocuğun beyanında annesiyle mutlu olduğunu, babasının eşinin ona vurmadığını, kızmadığını, babasıyla güzel vakitler geçirdiğini, aynı şekilde babasıyla görüşmek istediğini, babasıyla kalmak istediğini beyan ettiği, tüm dosya kapsamında aldırılan sosyal ekonomik durum raporları ile sosyal inceleme raporları, taraf ve tanık beyanları ve gelen müzekkere cevapları neticesinde, mevcut durumun korunmasında çocuğun yüksek menfaatinin görüldüğü gerekçesi ile davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uzman raporunda, kişisel ilişkinin yatılı olarak kalma ihtimalinin çocukta korku yarattığı, bu nedenle babasının evinde kalmak istemediğinin gözlemlendiği belirtilmesine rağmen, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ileri sürerek kararın kendi davasının reddi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporları, dinlenen tanık beyanları, çocuğun Mahkeme huzurunda uzman refakatiyle alınan beyanı birlikte değerlendirildiğinde, mevcut kişisel ilişkinin çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişmesi yönünden zararlı olduğu ispat edilemediği mevcut kişisel ilişki çocuğun sağlıklı gelişmesine ve üstün yarar ilkesine uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, çocuğun baba ile yatılı olarak görüşmesinin yüksek yararına aykırı olduğunu, davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kendi davasının reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel ilişkinin sınırlandırılması veya kaldırılması davasının reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı ile boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin devamının çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 324 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.