Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4256 E. 2024/7925 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı eşin, davacının rızası olmadan aile konutu üzerinde ipotek tesis ettirmesi nedeniyle açılan ipoteğin kaldırılması davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin ipotek tesis işlemine dair muvafakatinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile ispatlanmış olması ve davanın reddini gerektirecek başka bir husus bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1534 E., 2023/1763 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/650 E., 2021/265 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ... evli olduklarını, İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mah. 22995 parsel sayılı, 155.13 m2 miktarlı arsanın üzerinde 46/156 arsa paylı, 3. Kat 5 nolu çatı arası piyesli konut nitelikli bağımsız bölüm her ne kadar tapuda kayden davalı ... üzerinde yer alsa da aile konutu olarak eşler ve çocukları ile birlikte yıllardır yaşadıkları konut olduğunu, davalı ...'ın davacının haberi, bilgisi, izni ve muvafakati bulunmaksızın davaya konu aile konutu taşınmazı Türk Ekonomi Bankası lehine ipotek ettirdiği ve tapuya şerh edildiğini bu durumun müvekkili tarafından haricen öğrenildiğini, davaya konu aile konutu vasfındaki taşınmaz üzerindeki hakların müvekkilinin muvafakati rızası olmaksızın kısıtlandığını iddia ederek taşınmazın aile konutu olduğuna dair şerh tesisine, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı borçlu şirketin bankadan kullanmış ve kullanacak olduğu kredilerin teminatı olarak davalı borçlu ...'a ait dava konusu taşınmazın tamamı üzerine ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 13.07.2015 tarih ve 10003 yevmiye nolu ipotek belgesi ve resmi senedi ile müvekkili banka lehine 662.500,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, dava dışı borçlu firmanın kredi borcunun ödememesi sebebiyle kredi, müvekkil bankanın alacağının tahsili maksadıyla davaya konu gayrimenkul üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi için İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2017/2196 Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davacı tarafça gayrimenkul üzerine ipotek tesis edilebilmesi için eş muvafakati alınması gerektiğini ancak muvafakatinin alınmadığını iddia etse de davacının bu beyanının gerçeğe aykırı olduğunu, zira davacı tarafından 10.07.2015 tarihinde davaya konu gayrimenkulün kaydına ipotek tesis edilmesine muvafakat edildiğini, davacının muvafakatinin banka şube personeli huzurunda alındığını ve dosyaya sunduklarını bu nedenlerle gayrimenkulün kaydında aile konutu olduğuna ilişkin şerh bulunmadığından davacı eşin ipotek tesisinde muvafakatinin bulunmaması ipoteğin geçerliliğine etki etmese de müvekkili banka tarafından davacı eşin muvafakati alındığından huzurdaki davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça dosyaya ibraz edilen muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunmuş ise de, dosyaya ibraz edilen 10.07.2015 tarihli muvafakatnamedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda rapor tanzimi istenildiği, Adli Tıp Kurumu'nun 15.02.2021 tarih, 2020/102339 nolu raporu ile dosyaya ibraz edilen emsal imzalar ile muvafakatnamedeki imzanın davacı ...'ın eli ürünü olduğuna dair rapor ibraz edildiği, toplanan tüm deliller, alınan Adli Tıp raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaz üzerinde davalı kocanın diğer davalı banka lehine ipotek tesisi sırasında davalı bankanın taşınmazın aile konutu olup olmadığını araştırdığı ve buna göre aile konutu olan taşınmazın ipotek edilmesi sırasında davacı kadının rızasının alındığı ispat olunduğundan davacının taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin iptali ve aile konutu şerhi konulmasına dair ispat olunamayan davasının reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşnmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.