"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/34 E., 2023/653 K.
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasındaki davanın bozma sonrası yapılan muhakemesi sonunda Mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi uyarınca, hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Ayrıca, aynı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca da, hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
3. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye usuli müktesep hak veya usule ilişkin kazanılmış hak denir. Usule ilişkin kazanılmış hak davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan Mahkeme, bununla bağlıdır.
4. Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usule ilişkin kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usule ilişkin kazanılmış hak gerçekleşebilir (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak), Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, No 351, 1974, s. 395 vd.).
5. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; somut olayda, Mahkemenin 21.11.2013 tarihli ilk kararında taşınmazın keşfen belirlenen değerinin (150.000,00 TL) yarısı oranında davacının katılma alacağı olduğu tespiti ile taleple bağlı kalınarak 15.000,00 TL katılma alacağının tahsiline karar verildiği, işbu kararın sadece davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, 08.06.2015 tarihli bozma ilamında davalı kadın lehine hükmün bozulmasına karar verildiği; ilk karar tarihinden sonra açılan ek dava niteliğindeki birleşen davanın işbu dava dosyası ile birleştirdiği; Mahkemenin 14.02.2017 tarihli ikinci kararında davacının 108.607,37 TL katılma alacağı olduğunun tespiti ile asıl dava konusuz kaldığından asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden bakiye 93.607,37 TL katılma alacağının tahsiline karar verildiği, işbu kararında taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, 17.09.2019 tarihli bozma ilamında davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle hükmün bozulmasına, davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verildiği; son olarak Mahkemenin 19.09.2023 tarihli son kararında da asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın ve ikinci kararın davalı kadın lehine bozulması nedeniyle katılma alacağı miktarı yönünden davalı kadın lehine oluşan usuli kazanılmış hak göz ardı edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
6. O halde, Mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurularak ve davalı kadın lehine alacak miktarı yönünden oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmesi hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2. Davalı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.