"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/381 E., 2024/432 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/132 E., 2023/675 K.
Taraflar arasındaki çocuklarla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle; çocukların babası ...'in vefat ettiğini, ortak çocuklar ... ve ...'in davalı anne yanında bulunduklarını, davacılardan ...'in babaanne ve Muhammet'in de amca olarak ortak çocuklarla kişisel ilişki kurmak istediklerini belirterek çocuklar ile aralarında uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar ile müvekkili ve müvekkilinin merhum eşi ... arasında uzun yıllardır süregelen husumet bulunduğunu, söz konusu geçimsizlikler ve husumet sebebiyle müvekkilinin eşi ...'in bu ortama daha fazla dayanamayarak psikolojik sorunlar yaşadığını ve trajik bir şekilde de intihar ederek kendi hayatına son verdiğini, müvekkilinin eşinin vefatından sonra çocuklarıyla birlikte İzmit şehir merkezine taşındığını ve kargaşadan çocuklarını uzak tutabilmek için elinden gelen herşeyi ortaya koyduğunu, bu süreçte hem annelik hem babalık yaptığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocukların vefat eden babalarının ailesini tanımasının ve soybağı bulunan kişilerle sağlıklı ilişki kurmasının gelişimleri açısından önemli olduğu, babanın vefat ettiği dönemde yaşlarının küçük olmasından dolayı zihinlerinde baba imgesinin oluşmadığı ya da oluşmuş olan imgenin unutulmaya yüz tutacağı düşünüldüğünde babanın ailesi ile ilişkilerinin daha da önem kazandığı, uzman raporunda küçüklerin babasının ailesi ile kişisel ilişki kurmaya ihtiyaçları olduğunun belirtildiği, bu durumun öncelikle çocukların menfaatine olup akrabaları açısından da önemli olduğu, davacıların torunları/yeğenleri ile kişisel ilişki talep edebilmesi için gerekli olağanüstü halin mevcut olduğu, davalı anne ile davacılar arasında 2018 yılında yaşanan ve yargıya taşınan süreçte yaşanan olaylar ve annenin lehine karar verilmesi nedeniyle husumet bulunmasından dolayı davacıların cezalandırılamayacağı, davacılar ile çocuklar arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının, çocukların sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delilin bulunmadığı, uzman raporundaki tespitler ve toplanan tüm delillere göre çocukların yüksek yararı torun/yeğen sevgisi tatma üzerine konulan sınır dikkate alındığında davacılarla küçükler arasında kişisel ilişki kurulmasındaki talebin hukuki ve vicdani olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 30.06.2008 doğumlu ... ve 15.04.2015 doğumlu ... ile davacı babaanne ve amca arasında her ayın 1 inci haftası Cumartesi günü saat 18.00 ile Pazar günü saat 18.00'a kadar, dini bayramların 3 üncü günü saat 10.00 ile aynı gün saat 20.00'a kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10.00'dan 5 Temmuz saat 18.00'a kadar olmak üzere kişisel ilişki tesisine, çocukların davacılar tarafından alınıp davacılar tarafından bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların müvekkilinin vefat eden eşinin annesi ve kardeşi olduğunu, çocukların kişisel, psikolojik ve zihinsel gelişimleri bakımından tarafların bulunduğu gergin ve sorunlu ortamdan uzak tutulması gerektiğini, davacı ...'in daha önce küçüklerin aileleriyle yaşadığı konuta silahlı saldırıda bulunduğunu, çocuklarla davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu çocuklar 2008 doğumlu ... ve 2015 doğumlu ...'ın davacı ...'in torunu, diğer davacı ...'in yeğeni (amca) olduğu, çocukların anne ve babası evliyken babanın ölümü sebebiyle yasa gereği velâyet hakkının davalı anneye kaldığı, çocukların anne yanında yaşadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesindeki düzenleme ve dosyadaki delil durumuna göre Mahkemece kararda yazılı nedenlerle davacılar babaanne ve amca ile çocuklar arasında kişisel ilişki süresi tesis edilmesinde ve belirlenen kişisel ilişki süresinde bir isabetsizlik bulunmadığı, amca ile çocukların annesi arasında ceza davasına konu husumetin bulunmasının kişisel ilişki tesisine engel olmadığı, ayrıca amca ve babaanne ile kurulan kişisel ilişki görüş zamanının aynı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, üçüncü kişiler olan davacılar ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasının dosya kapsamına ve çocukların üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.