Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4704 E. 2024/7899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanma izninin kaldırılması talebinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaatinin bulunduğu, bu durumun davacı erkeğe zarar vermediği ve kadının soyadını kullanmasının davacıya zarar verme kastıyla hareket ettiği anlamına gelmeyeceği değerlendirilerek, davalı kadının kocasının soyadını kullanmasına dair iznin kaldırılmaması gerektiği yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2058 E., 2024/658 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/595 E., 2023/410 K.

Taraflar arasındaki boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasına dair verilen iznin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının Almanya'da kuaför dükkanı işlettiğini, işletmenin adının ... olduğunu, kadının erkeğin soyadını kullanmasında menfaatinin kalmadığını, çocukların da ergin olduğunu, erkeğin 01.04.2017 tarihinde yeniden evlendiğini, davacı kadının hala erkeğin soyadını kullanmasının erkeğin özel hayatında sıkıntılara sebebiyet verdiğini, kadının erkek arkadaşının olduğunu ve onunla fiilen evli gibi yaşadığını, bu durumun erkeğe de zarar verdiğini, kadının erkek hakkında icra takibi başlattığını iddia ederek davanın kabulüne, davalının, davacının ... olan soyadını kullanmasına dair iznin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının yıllardır hem iş hem de arkadaş çevresinde ... soyadı ile tanındığını, iznin kaldırılmasını gerektirir şartların mevcut olmadığını, erkeğin soyadını kullanmasının kimseye zararının olmadığını, dosyaya fotoğrafı sunulan kişinin aile dostu olduğunu aralarında duygusal ilişki olmadığını, erkeğin yoksulluk nafakasını ödemediğinden kadının yasal hakkını kullanarak icra takibi başlattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadına ait işletmenin ... soyadını içermediği, davacının sadece adının işletme reklamlarında yer aldığı, davacının yeni bir evlilik yaptığı, mevcut eşinin davalının da ... soyadını taşımasından dolayı çevresi ve üçüncü şahıslar nezdinde yanlış anlaşılmalara sebep olmasından dolayı rahatsızlıklarının olduğu, davalı kadının başka bir kişi ile duygusal bir yakınlığının bulunduğuna dair duyum ve gözlemlerin bulunması nedeniyle artık davacının evlilik soyadının davalı tarafından kullanılmasına dair izninin kaldırılmasına gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının, davacının ... olan soyadının kullanılma izninin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşandığı eski eşinin soyadını kullanmakta menfaati olduğunu, bu soyadını kullanmasının eski eşi olan davacıyı zarara uğratmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının ödenmeyen birikmiş nafaka, maddi tazminat ve devam etmekte olan nafaka alacaklarının tahsili için davacı aleyhine takip yapmasının anayasal bir hak olduğu, davalının zaman zaman kızlık soyadını kullanmış olmasının 26 yıllık evlilikten sonra devam eden iş ve sosyal yaşamı gözetildiğinde menfaatinin ortadan kalktığı olarak değerlendirilemeyeceği, davalının erkek arkadaşı ile Türkiye'ye tatile gelmesi ve dosyaya delil olarak sunulan sosyal medya paylaşımlarında bu erkek arkadaşı ve yakınları ile yemek yerken görülmesinin ve bir restoranda erkek arkadaşı ile bulunduğu sırada davacı ve yeni eşi tarafından tesadüfen görülmüş olmasının da davacıya zarar verme kastı ile hareket ettiği ve boşandığı kocanın soyadını kullanmakta menfaatinin ortadan kalktığı anlamında değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, davanın kabulü gerektiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasına dair verilen izninin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı, kocanın soyadının kullanılmasında kadının menfaati ve erkeğe bir zararının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 173 üncü maddesinin üçüncü fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.