"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/662 E., 2024/98 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/284 E., 2023/202 K.
Taraflar arasındaki Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı anne vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 07.11.2017 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verildiğini, davalının müvekkiline fiziksel, ruhsal ve sözel şiddet uyguladığını, müvekkiline kezzap atmak, sakat bırakmak, pompalı tüfekle vurmakla tehdit ettiğini ve bunu savcılıkta ikrar ettiğini, ceza davaları açıldığını, çocuğu arayıp sormadığını, sağlığı ve eğitimi hakkında ilgi ve katkısının bulunmadığını, adli sicili kabarık olup madde bağımlılığından tedavi gördüğünü, hırsızlıktan cezalar aldığını, evinin önünde kendisini bıçakla kestiğini, dengesiz hareketler yaptığını, sürekli adresini değiştirdiğini, ceza evine girip çıktığını, çocuğu da görmediğini, şahsi ilişkinin de mahkeme kararıyla kaldırıldığını, ortak çocuğun soyadının değiştirilmesinin üstün yararı olduğunu, çocuğun kendisini ... ... olarak tanıttığını, ... soyismini ve babasını tanımadığını, ...'in soyadının ... olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesinin 07.11.2017 gün ve 2017/1902 Esas 2017/1757 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma kararının 26.01.2018 tarihinde kesinleştiği, boşanma kararı ile birlikte tarafların ortak çocukları ...'nin velâyetinin davacı anneye verildiği, baba ile kişisel ilişki tesis edildiği, daha sonra davacı tarafından kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulduğu ve Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2020/348 Esas 2021/393 Karar sayılı ilamı ile baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği, tanık beyanı ile davalının ortak çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediği, çocuğun tüm ihtiyaçlarının davacı anne tarafından karşılandığı, çocuğun babasını bilmediği, çocuğun okuma yazmayı söktüğü, soyadını yazarken hiçbir müdahale olmadan annesinin kızlık soyadı olan "..." soyadını yazdığı, çocuk ile baba arasında herhangi bir bağın kurulamadığı, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının, kadına tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velâyet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesiyl davanın kabulü ile küçük ...'in, "... " olan soyadının, davacı annesi ... ...'nın kızlık soyadı olan "..." soyadı ile DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, soyadı değişikliği davasının kamu düzenini ilgilendirdiğini, tanıklarının dinlenmediğini, tarafların 2019 yılının sonlarına kadar birlikte yaşadıklarını, ayrılınca davacının çocuğu göstermediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, çocuğun soyadının değişikliği için üstün yararının bulunmadığını, davacının annesinin beyanlarına göre karar verildiğini belirterek davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek istinaf dilekeçesindeki beyanlarını tekrarla tarafların ortak çocukları Yağız'ın soyadının değiştirilmesi için üstün bir yararı söz konusu olmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davası olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10 uncu maddesi, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.