"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/790 E., 2024/832 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/37 E., 2024/41 K.
Taraflar arasındaki çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, kararın gerekçesinin resen düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalının eski eşi olduğunu, 09.03.2020 tarihinde boşandıklarını, bu evlilikten meydana gelen 2018 doğumlu ... ... isimli çocuklarının olduğunu, boşanma kararı ile müşterek çocuğun da velâyetinin tarafına verildiğini, o tarihten bu yana çocukla birlikte yaşamaya devam etmekte olduğunu,davalının nüfusa tek başına gidip kendi babasının adı olan ... adını da ekleyerek ... ... olarak kaydettirdiğini, isim soyisim birlikte değerlendirildiğinde fazlasıyla uzun olduğundan ... isminin kaldırılmasını talep ettiğini, velâyeti tarafına verilen çocuğun soyadının da farklı olması sebebiyle günlük işlemlerinde sorun yaşadığını, çocukla ilgili işlemlerde annesi olduğunu belgelemek zorunda kaldığını, davalının çocuğa karşı ilgisiz olduğunu ve çocukla uzun süredir görüşmediğini, çocuğun eğitim hayatına başladığında okul ve sosyal çevresinde soy isminin farklı olması nedeniyle problemler meydana geleceğini belirterek davanın kabulü ile ...'in ilk ismi ...'nın kaldırılmasına ve ... soyadının kendi soyadı olan "..." olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, davanın kötü niyetle açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2020 tarihli, 2020/659 Esas, 2020/591 Karar sayılı karar ile farklı dosyaya sunulan feragat dilekçesinin eldeki dosyaya sunulduğu değerlendirilerek sehven karar numarası alınmış olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar karşı davacı tarafından davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 17.12.2020 tarihli, 2020/1067 Esas, 2020/1040 Karar sayılı karar ile hatanın sehven yapıldığı anlaşılmakla kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli, 2020/816 Esas, 2022/771 Karar sayılı kararı ile kayyım ve davacı tarafından davanın takip edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından verilen kararın usul ve yasala aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin 05.01.2023 tarihli, 2023/10 Esas, 2023/12 Karar sayılı kararı ile dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 1 aylık süre içinde yenileme harçlarının alınmadığı, duruşma saatine uyulmadan celse açıldığı, yasal zorunluluk değilken kayyım atandığı ve kayyımın davayı takip etmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, dava yazılı yargılama usulüne tabi olmasına rağmen ikinci kez takipsiz bırakıldığında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu nedenlerle öncelikle yenileme harcının tamamlanması, duruşma saati beklenmeden dosya işlemden kaldırıldığından davaya devam edilmesi, görev hususunun değerlendirilmesi, yazılı yargılama usulünün dikkate alınması, dosyada taraf olmayan kayyım hakkında karar verilip verilmeyeceği hususlarının değerlendirilerek karar verilmesi için kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
.
3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Mahkememizin çocuğun babasının soy adını taşıması ile annesinin değişmeye matuf kızlık soy adını taşıması arasında bir tercih yapması gerekmektedir. Mahkememiz bu tercihini gerek soy bağının tespitinin kolaylığı gerekse toplanan ve dosyaya giren deliller ışığında ve yargıtayında köklü içtihatları göz önüne alınarak çocuğun babasının soy adını taşıması yönünde kanaat oluştuğu..." gerekçesiyle davanın reddine, ara karar ile çocuğun "..." isminin kaldırılması talebi yönünden tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuki değerlendirme yapılmadığını, delillerin toplanmadığını, tanıkların dinlenmediğini, babanın çocuğa karşı ilgisiz olduğunu belirterek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar Mahkemece çocuğun babasının soyadını taşıması yönünde kanaat oluştuğunu bildirerek davanın reddine karar vermiş ise de, çocuğunun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi için çocuğun üstün yararının olduğunun ispatlanması gerekip, dava anne çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun üstün yararı olduğunun ispat edilemediği, dolayısıyla davacı tarafından açılan davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerekirken farklı gerekçe ile reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesinin redde ilişkin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, kararın gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğunu, tanıkların dinlenmediğini, uzman raporu alınmadığını, davalı babanın çocuğa maddî ve manevî katkıda bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuğun, annenin kızlık soyadını kullanmasına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 27 nci, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.