Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6058 E. 2024/5802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocuğun mutat meskeni olan Belçika'ya iadesi talebine ilişkin yargılamada, iade koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun anne yanında Türkiye'de bulunduğu, geri dönmesinde ciddi risk oluşturacak bir durumun bulunmadığı ve çocuğun isteğinin tek başına iadenin reddine yeterli olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1797 E., 2024/152 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/268 E., 2023/524 K.

Taraflar arasındaki mutat meskene iade davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; Uluslararası Çocuk Kaçırma İade kararına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde hüküm bulunmadığı ve 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un (5717 sayılı Kanun) uygulanmasından doğan davaların öncelikle ve acele görülmesi gerektiğinden duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... 12.04.2022 tarihli davaname ile özetle; Belçika vatandaşı başvurucu davacı ile Türk vatandaşı davalı babanın evliliklerinden 17.02.2016 İstanbul doğumlu, Belçika vatandaşı Emir isimli müşterek çocuklarının olduğunu, davacının davalı tarafından çocuklarının bilgisi ve rızası dışında 09.08.2021 tarihinden beri Türkiye de alıkonulduğunu ileri sürerek adı geçen çocuğun mutad meskeni olan Belçika'ya iadesi için 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi uyarınca gerekli işlemlerin başlatılması talep ettiğini belirterek çocuğun mutat meskeni olduğu ileri sürülen Belçika ülkesine iade edilip edilmeyeceği yönünde karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı baba cevap dilekçesinde özetle; çocuk hakkında kesinleşmiş bir velâyet kararı olmadığını, mutat meskenin Türkiye olduğunu, davacının çocuğu alarak Belçika`ya gittiğini, davacı annenin çocuğun babada kaldığını bildiğini, birlikte sık sık buluştuklarını, annenin babada kalmasına rıza gösterdiğini, annenin çocuğa katı cezalar verdiğini, eniştesinin şiddet uyguladığını, annesi ve teyzesinin de ara ara yaptığını, çocuğun anne ile yaşamak istemediğini, çocuğun dinlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Bakırköy 7 Aile Mahkemesinin 2020/628 Esas numaralı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine karar verildiği, dosyada mevcut belgelerden çocuğun mutad meskeninin anne yanında Belçika ülkesinde olduğu, SİR raporu da dikkate alınarak, çocuğun geri dönmesinde ciddi risk olacağına dair iddia ve delil bulunmadığı gerekçesi ile çocuğun mutat meskeni olan Belçika ülkesine iadesine ilişkin açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Bakırköy 7. Aile Mahkemesinde çekişmeli olarak boşandıkları, Emir'in velâyetinin anneye verildiği, baba ile kişisel ilişki kurulduğu, bu karara karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurulması üzerine hükmün Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının 22.11.2022 tarih, 2022/6577 Esas, 2022/9449 Karar sayılı ilamı ile onanan kararın 22.11.2022 tarihinde kesinleştiği, pedagog, psikolog ve sosyal hizmet uzmanından oluşan üçlü heyet raporunda yer alan tespit ve değerlendirmeler, özellikle çocuğun anne ile ilişkisindeki duygu ve düşüncelerine yönelik etki ve yönlendirme altında kaldığı, küçüğün kendi deneyimlerini özerk bir şekilde değerlendiremediği, anne ile ilişki ve bağlılığında babanın duygusal olarak engelleyici bir rol üstlenmiş olabileceği, küçüğün ifadelerinin babayı savunmaya yönelik bir söylemle ilerlediği, önceki uzman raporlarında babanın çocuğu anne ile görüştürmeme riskinin bulunduğu yönündeki tespitler, çocuğun 2022 Nisan ayından beri anne yanında Türkiye'de kiraladıkları evde yaşamaları, çocuğun geri dönmesinin Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Vechelerine Dair Sözleşmenin 13/b. maddesi gereği çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka şekilde müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir riskin varlığını gösteren somut maddî delillerin ortaya konulmaması dikkate alındığında çocuğun isteğinin tek başına iadenin reddine sebep teşkil etmeyeceği gerekçeleri ile davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çocuğun mutat meskeni olan Belçika ülkesine iadesine karar verilmesi gerekip gerekmediği, iade koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun`un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5717 sayılı Kanun`un 4 üncü, 5 inci ve 9 uncu maddeleri, 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Sözleşmenin 4 üncü, 12 nci ve 13 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.