Logo

2. Hukuk Dairesi2024/6062 E. 2024/7789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma protokolünde çocuğun eğitim giderlerine ilişkin belirsizliğin giderilmesi ve giderlerin miktarının belirlenmesi davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların serbest iradeleriyle belirlenen ve hakim tarafından onaylanan boşanma protokolü hükümlerinin, davacının ekonomik durumunda öngörülemez ve katlanılamaz bir değişiklik meydana geldiğini ispatlayamaması ve eğitim giderleri ile nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçlarına, tarafların hayat koşullarına ve ödeme güçlerine uygun olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1900 E., 2024/210 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1304 E., 2023/941 K.

Taraflar arasındaki boşanma kararı ile velâyeti anneye bırakılan çocuk yararına anlaşma protokolünde eğitim giderlerine ilişkin belirsizliğin giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların İstanbul 17. Aile Mahkemesinde 24.07.2022 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ve çocuğun gideceği okullara tarafların birlikte karar vereceği konusunda anlaştıklarını, eğitim masrafları, özel okul ücretleri, kurs, özel ders, servis, yeme, sağlık harcamalarının baba tarafından ayrıca karşılanacağının tespitine karar verildiğini, ancak davalının müvekkilinden habersiz okul ve diğer destekleyici kurumlara başvurarak çocuğu kayıt ettirdiğini, müvekkiline sadece ödeme konusunda bilgi verdiğini, protokol hükümlerine aykırı davrandığını, ülkedeki ekonomik hareketlilik nedeniyle masrafların bir hayli arttığını, yıllık okul ücretinin 68.000,00 TL civarında olduğunu, artı masraflar gözetildiğinde ödemekte zorluklar yaşadığını belirterek, protokol hükümleri uyarınca çocuğun eğitimi için alınacak kararların müvekkiline 1 ay önce yazılı şekilde bildirilmesi, ödemelerin her yıl bir önceki yıl ki tutar üzerinden %25 oranında artırıma tabi olması kaydıyla 35.000,00 TL olarak belirlenmesini, sair giderler için 2.000,00 TL'nin müvekkilince ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; aleyhe hususları kabul etmediklerini, çocuğun gideceği okulun davacı tarafından belirlendiğini, ortak kararın yalnızca çocuğun okul eğitimine ilişkin olup sair durumları kapsamadığını, davacının ekonomik durumunun kötüleştiğini destekleyen bir delil ve durumun olmadığını, müvekkilinin davacı ile iletişime geçemediğini, çocuğu için birçok harcamayı kendisinin yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "tarafların İstanbul 17. Aile Mahkemesinin 2021/130 Esas, 2021/241 Sayılı kararı ile TMK' nın 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararında; "Tarafların ortak çocuğu için boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasının davalı tarafından ödenmesine, ortak çocuğun gideceği okullara tarafların birlikte karar vereceği konusunda anlaştıklarının tespitine, ortak çocuğun eğitim masraflarının, okul/ özel okul ücretlerinin, kurs özel ders, servis, yemek, sağlık harcamalarının tamamının baba tarafından ayrıca karşılanacağı, iştirak nafakasının ödemesinin bu yükümlülüklere mahsup edilemeyeceği konusunda tarafların anlaştıklarının tespitine..." şeklindeki anlaşma protokol maddesinin hakim tarafından onaylanarak kararın kesinleştiği, ortak çocuğun, davacının iddiasının aksine babanın bilgisi dahilinde önceki dönem de okumuş olduğu özel okula kaydının yapıldığı, hatta babaya tanınan indirimden faydalanılmış olunduğu, babanın özel okul masrafı dışındaki çeşitli kurs giderlerine annenin katıldığı, davacının ticari işlerinin ülke genelinde yaşanan ekonomik kriz ve artan enflasyon oranları nedeniyle sekteye uğramış olmasına dayanılarak boşanma protokolündeki belirsizliklerin giderilerek icrasının kolaylaştırılması amacıyla bu davayı açmış ise de; tarafların serbest iradeleriyle belirlenen ve hakim tarafından onaylanması sonucu protokol doğrultusunda kesinleşen anlaşmalı boşanma davasından sonra açılan eldeki davada, davacı tarafın ekonomik durumunda, anlaşma protokolü ile kabul edilmiş olan edimlerin uyarlanmasını gerektirecek şekilde öngörülemez ve katlanılamaz nitelikte olağanüstü değişiklik meydana geldiği ile edimler arasındaki dengenin umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğu ispat edilememiştir. Ayrıca, ödenmesine karar verilen özel okul ücretleri ile iştirak nafakası miktarı, çocuğun yaşına uyumlu olarak artan ihtiyaçları, tarafların hayat koşulları ve ödeme güçleri de dikkate alındığında hakkaniyete uygundur. Bu nedenlerle, davacının protokoldeki belirsizliklerin giderilmesine yönelik talebinin ahde vefa ilkesine, hakkaniyete aykırı olacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, protokol maddelerinin belirsiz olduğunu, eğitim giderlerinin yüksek olup müvekkilinin ekonomik yaşantısını zorlaştırdığını, yeterli araştırma yapılmaksızın karar verildiğini, davacının müvekkiline sormaksızın tek başına karar aldığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "somut olayda; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, aradan geçen süre, tarafların ekonomik sosyal durumları, ekonomik koşullar, sözleşmeye bağlılık ilkesi, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, yasal koşulların oluştuğu ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği" gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 182 nci maddesinin ikinci fıkrası, 330 uncu, 331 inci maddesi.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.