Logo

2. Hukuk Dairesi2024/612 E. 2024/8043 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan kusurun belirlenmesi, nafaka miktarı ve maddi manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi, nafaka miktarı ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1306 E., 2023/1748 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/59 E., 2022/311 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, diğer birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin sakin ve kavga etmekten hoşlanmayan biri olduğunu, kadının ise hırçın, sürekli erkeği tersleyen bir yapısının olduğunu, kadının erkeğe karşı "sen erkek misin, adam mısın şerefsiz" gibi sözler söylediğini, ortak çocuklara karşı fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, geçimsiz bir yapısı olduğunu ve sürekli evi terk edip ailesinin yanına gittiğini, erkeğin kamyon şoförü olması nedeniyle işi gereği bazen bir hafta on gün evden uzak kaldığını, eve geldiğinde de ailesi ve çocukları ile güzel vakit geçirmek istediğini, ancak davacı kadının " sen yine mi geldin, niye gitmiyorsun, gitsene" gibi sözler söyleyip eve almadığını, erkeğin de komşulara rezil olmamak adına ailesinde banyosunu yapıp aracında yatmak zorunda kaldığını, taraflar arasındaki en büyük tartışmanın davalının ortak çocuklara uyguladığı şiddet olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, çocuklarına kötü davranmadığını belirterek davanın reddine, çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili 2020/60 Esas sayılı dosyadaki birleşen dava dilekçesinde özetle; evliliklerinin üçüncü ayından itibaren davalıdan şiddet gördüğünü, ailesi yanında olmadığı için evliliği devam ettirmek zorunda kaldığını, erkeğin son üç yıldır artarak çoğalan psikolojik şiddetine maruz kaldığını, kendisine ağır hakaretlerde bulunduğunu, 17.01.2020 tarihinde de tartıştıklarını, kadına hitaben "seni, çocukları ve kendimi öldüreceğim" dediğini,kadının komşusuna sığınmak zorunda kaldığını, eşinin kişilik yapısının bozuk olduğunu, kötü alışkanlıkları olduğunu, çocukların eşinin yanında olmasının büyük risk taşıdığını, iddia ederek çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesini, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Davalı-davacı kadın vekili 2021/9 Esas sayılı dosyadaki birleşen dava dilekçesinde özetle; evliliğin ilk günlerinden itibaren davalının davacıya fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının daha çok para kazandıkça içki, kumar alışkanlığı edindiğini, pavyona gidip eve sabaha karşı geldiğini, evi ile ilgilenmediğini, taraflar arasında en son yaşanan olayın davalının pavyonda tanıştığı kadınlar ile konuşması sebebiyle yaşandığını, davacının bu kadınlarla konuşmasını istememesi üzerine erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulayıp kadını evden attığını iddia ederek t davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL manevî ve 300.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, asıl davacı erkeğe yönelik ''sen erkek misin? Şerefsiz'' şeklinde hakaret ettiği, asıl davacı erkeğin kamyon şoförü olduğu, haftanın büyük bölümünü evinden uzakta yollarda geçirdiği, evine geldiğinde ise davacı kadın tarafından ''niye geldin şerefsiz?, Ne zaman gideceksin?' gibi söylemlerde bulunulduğu, erkeğin bu sebeple çoğunlukla kamyonunda bulunan yatak bölümünde kaldığı, bazen de kök ailesinin evinde kaldığı, duş almak, temizlenmek gibi ihtiyaçları için dahi müşterek haneye gidemediği, bu tür ihtiyaçlarını kök ailesinin evinden karşıladığı, yine kadının, ortak çocuklara zaman zaman sert davranışlarda bulunduğu, erkeğin çocuklarla ilgili kendisine söylediği şeyleri dikkate almadığı, bu haliyle kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının birleşen boşanma davasının reddine, kadının birleşen boşanmanın fer'ilerine yönelik taleplerinin kısmen kabulüne, çocukların velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, birleşen boşanma davasının reddi ile yoksulluk nafakasının ve tazminatların reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadına izafe edilen kusurlarda bir isabetsizlik görülmediği, ancak dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı-davalı erkeğin sosyal inceleme raporunda tevil yollu ikrarı ve sosyal medya mesajları göz önüne alındığında "güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu" kusurunun sabit olduğu, bu halde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu, kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadının kusur tespitine, birleşen boşanma davasının reddine, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, hükmün bu yönlerden kaldırılmasına, kadının birleşen boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları, reddedilen maddî ve manevî tazminatları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakaları miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Kanun 50 ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Yeşim'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.