Logo

2. Hukuk Dairesi2024/686 E. 2024/2733 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı babaanne ve dedenin kişisel ilişki kurma talebinin samimiyetsiz olduğu ve çocuğun üstün yararına aykırı davranışlarda bulundukları iddiasıyla açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddinin temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, dosyadaki deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2603 E., 2023/3197 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/448 E., 2023/396 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların kişisel ilişki yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirmediklerini, çocuğun menfaatine uygun düşen tavırlarda bulunmadıklarını, her görüşmelerinde küçüğün babasını annesinin öldürdüğünü empoze etmeye çalıştıklarını, çocuğun üstün yararı gözönüne alınarak kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki asılsız iddiaları kabul etmediklerini, mahkeme kararına rağmen müvekkilleri ile küçüğün yıllardır görüştürülmediklerini, davacının halen de göstermediğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davasının velâyet altındaki çocuk ile davalılar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması davası olduğu, bu hususa ilişkin birden çok sosyal inceleme raporu düzenlendiği, yerinde ve uzmanları tarafından düzenlenen raporlarda yer alan hususlar ve küçüklerin üstün yararı birlikte dikkate alındığını belirterek davacının davasının reddine ve davacı ve davalılara danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme raporunun ataerkil toplum yapısına ilişkin bir yorumla hazırlandığını, görüşmelerin davalıların tutum ve davranışları sebebiyle verimsiz geçtiğini, çocuğu psikolojik olarak yaraladığını, temel amaç olan çocuğun üstün yararına aykırılık hususunun davacıdan kaynaklanmayıp tamamen davalılardan kaynaklandığını, davacı ile olan kişisel husumetlerini çocuğa yansıttıklarını, babaanne ve dedenin -babanı annen öldürdü- ithamıyla geri dönüşü olmayacak şekilde zedelenebileceğini, babaanne ve dedesinin anneyi, babayı öldürmekle suçladığını ve hatta bu anlamda şikayetçi olduklarını, davalıların küçükle kişisel ilişki kurulması taleplerinin samimiyetsiz olduğunu, çocuğun görüşüne üstünlük verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel ilişkinin kaldırılması davasında, davanın reddine karar verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. Maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12. Madde, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 ve 6. Maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle kara