Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7099 E. 2024/8891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden babanın anne ve babasının, velayeti annede olan torunları ile kişisel ilişki kurup kuramayacakları.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, küçüğün üstün yararına ve usulüne uygun şekilde yapılan yargılama ve hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/24 E., 2024/1058 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/420 E., 2023/828 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin oğulları ...'ın 17.03.2019 tarihinde vefat ettiğini, oğulları vefat ettiğinde geriye hamile eşi ...'ın kaldığını ve oğullarının ölümünden sonra torununun doğduğunu, torunları olan ...'ın müvekkillerin hayatını kaybeden evlatlarından kalan tek yadigar olduğunu, oğullarının vefatından sonra davalı ile bir süre beraber yaşadıklarını, davalının gebeliği sırasında maddî ve manevî desteklerini eksik etmediklerini, daha sonra davalının anne ve babasının yanında yaşamaya başladığını, doğumdan 3 ay sonra davalının müvekkilleri ile iletişimini kestiğini, davalının müvekkilleri ile torunları arasında kişisel ilişki kurmasına izin vermediğini beyanla, davalının velâyeti altındaki küçük ... ile müvekilleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların torunları ile alakalı kendisine maddî ve manevî bir desteklerinin olmadığını, davacıların çocuğu için yabancı kişiler olduğu, bu zamana kadar kendi ailesinin desteği ile çocuğunu büyüttüğü, geçen süre zarfında çocukla bağ kurmak için çabalamayan davacıların mevcut dönemdeki çabalarını anlamlandıramadığı sadece bu durumu çevrelerinden ayıplandıkları için devam ettirdiklerini düşündüğünü, çocukla şahsi ilişki kurmalarını istemediğini ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Davacıların torunları ... ile bundan sonraki süreçte ilişki kurmak istemeleri sadece onların hakkı olarak değil, çocuğun da büyüdüğünde babasının ailesini merak etme olasılığını, onlarla tanışma isteğini öngörerek çocuğun da doğal hakkı olarak kabul etme ve buna göre adım atma gereği vardır. Dede ve babaannenin oğullarını kaybettikten sonra çocuğu arayıp sormamaları, ilgilenmemeleri, maddî olarak destekte bulunmamaları, iki aile arasındaki sorunların çözülmemiş olması, bütün ilişkinin kopmuş olması bundan sonraki süreçte torunları ile görüşmelerine engel nitelikte değildir. Nitekim davacılar davalının iddiasının tersine olarak torunları ile ilgilenmek istedikleri, onu görmek istedikleri için dava yoluna giderek, bu konudaki niyetlerini belli etmişlerdir. Davalı ile davacılar arasındaki kırgınlıklar onlara ait olmalı ve çocuk bu durumdan olumsuz etkilenmemelidir. Çocuğun babasının ailesini tanıma hakkının anne tarafından engellenmesi kabul edilemez. Çocuğun, babasının akrabalarıyla ne kadar erken yaşta bir ilişki kurma şansı yakalarsa bu ilişkiden o kadar yarar sağlayacağı düzenlenen heyet sosyal inceleme raporunda da dile getirilmiş olup, çocuğun yaşının küçük olması, dede ile babanneyi hiç tanımıyor oluşu dikkate alınarak" gerekçesiyle davanın kabulüne, velâyeti davalı annesinde bulunan küçük ile davacılar arasında her ayın 1. haftası cumartesi saat 13.00 dan aynı gün 16.00'ya kadar, ilk bir yıl boyunca annenin gözetimi altında sonrasında ise ortak çocuk ve davacıların ayrı olarak kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; çocuğun hiç tanımadığı kişiler ile zorla bir iletişim kurulması çocuğun menfaatine olmayacağı, ilk alınan rapor ile heyet raporunun çelişkili olduğu, hazırlanan heyet raporuna göre karar vermenin usul ve kanuna aykırı olduğu, çocuğun hayatında akraba, eş dost, dede sevgisinde bir eksikliği bulunmadığı, hazırlanan raporda çocuğun üstün yararı gözönünde bulundurulmadığı, davacıların menfaatinin göz önünde bulundurulduğu, dosya içerisindeki belgeler, daha önceki alınan raporlar ve dinlenen tanıkların beyanları ile beraber haksız olarak açılan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kabul edilen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kişisel ilişkiye ilişkin ilamların esas hak ve taraflar yönünden maddî anlamda kesin hüküm teşkil eden karar niteliğinde olmadıkları, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenme yapılasının her zaman istenebileceği, bu itibarla verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, düzenlenen kişisel ilişkinin dosya kapsamına ve küçüğün üstün yararlarına uyun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.