"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/18 E., 2024/89 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasını, erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.09.2020 tarihli ve 2017/430 Esas, 2020/565 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, hakaret ve beddua içerir cümleler sarf etmek, kadının namusuna yönelik sözler söylemek, aşağılayıcı ifadeler kullanmak, mahrem konuları aile efradının yanında anlatmak, tehdit etmek, sürekli şüpheci davranmak ve kadının mutad giderlerini karşılamamak suretiyle, kadının ise, ortak konutu terk ederek birlikte yaşamaktan kaçınmak, asker olan kocasına beddua etmek ve birlikteliğin devamı esnasında sürekli ailesiyle telefonda konuşmak suretiyle kusurlu oldukları, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir, 700,00 TL iştirak, kadın yararına ise aylık 250,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili kusur belirlemesi ve feriler yönünden, davalı-davacı kadın vekili ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2022 tarihli ve 2021/150 Esas, 2022/289 Karar sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 26.10.2023 tarihli ve 2022/7257 Esas, 2022/8584 Karar sayılı kararıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, günün ekonomik şartlarına ve tarafların kusur derecelerine göre kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile ortak çocuk ve kadının ihtiyaçlarına nazaran hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle hükmün maddî ve manevî tazminatlar ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmaısna, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan hususlar yönünden ise kararın kısmen onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tedbir nafakası yönünden verilen karar kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk, ortak çocuk yararına 1.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 45.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, kadın yararına yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin şartların oluşmadığını ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen toplam tazminat miktarlarının erkeğin bir aylık maaşına denk geldiğini, tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma sonrasında iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ile kesinleşen hususlarda inceleme yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Burcu'ya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Eray'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.