Logo

2. Hukuk Dairesi2024/7942 E. 2024/8392 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin boşanma davasına ilişkin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya eksik harçların tamamlanması için verilen yedi günlük süre içerisinde harçların yatırılmaması ve deprem nedeniyle durdurulan sürelerin dolmasından sonra da eksikliğin giderilmemesi gözetilerek, davalı erkeğin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/612 E., 2024/1658 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kadirli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/640 E., 2022/727 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 30.05.2023 tarihli ek kararı ile istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.

Ek kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine bırakılmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların davacı anneye verilmesine ve çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 400,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine hükmedilen 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 300,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.

2.Kararın davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince 30.05.2023 tarihli ek kararı ile; davalının 25.01.2023 tarihli dilekçe ile istinaf talebinde bulunduğu, ancak istinaf karar harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının yatırılmadığı, 01.02.2023 tarihli muhtıra düzenlenerek eksik istinaf harçlarının tamamlattırılması için davalıya yedi günlük kesin sürenin verildiği, muhtıranın davalıya 08.02.2023 tarihinde tebliğ olunduğu, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde olan depremler nedeniyle adli sürelerin 06.04.2023 tarihine kadar durdurulduğu ve sürelerin 07.04.2023 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı, davalının yedi günlük kesin süre içerisinde istinaf yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harcını Mahkeme veznesine depo etmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2023 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek; ek karar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen 30.05.2023 tarihli davalının istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek kararın, bir hafta içerisinde eksikliğin giderilmesi yönü ile ihtar oluşturulması ve bu yönde karar gerekçesinin oluşturulması gerekirken, yedi gün içerisinde eksikliğin giderilmesi yönü ile ihtar ve bu yönde karar gerekçesinin oluşturulması hatalı ise de, davalı tarafça verilen sürenin dolmasından sonra aradan geçen süre de istinaf başvuru ve karar ilam harcına ilişkin eksikliğin giderilmediği de dikkate alındığında, usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına ilişkin kararın usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 344 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.