Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7384 E. 2022/9588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı elektrik dağıtım şirketinin davacılara tahakkuk ettirdiği faturaların haksız ve fahiş olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, davacıların borçlu olmadıkları miktarın tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda hesaplama hatası yapıldığı ve mahkemece davalıya yüklenecek vekalet ücreti ile yargılama giderinin eksik hesaplandığı gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davacılardan ... ile davalı arasında mesken aboneliği sözleşmesi bulunduğunu, tüketilen enerji usulüne uygun olarak sayaçtan geçirildiği halde davalı tarafça kaçak elektrik kullandıkları gerekçesi ile aleyhlerine 26.442,23 TL tutarında 19 adet fatura tahakkuk ettirildiğini, ... aleyhine tahakkuk ettirilen faturaların usulsüz ve fahiş olduğunu, diğer davacıların ise sayaç abonesi olmadıklarından dava konusu 19 adet faturadan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile bu faturaların iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.

Davalı; faturaların mevzuata uygun düzenlendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen kararı, davacıların temyizi üzerine, Dairece verilen 16.10.2018 tarihli ve 2017/10447 Esas 2018/10094 Karar sayılı ilamla; davaya konu abonelik meskene ilişkin olması nedeniyle davacılardan ...'ün 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici sıfatını taşıdığı, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda mahkemece, bilirkişi tarafından borç miktarının 8.084,91 TL olarak hesaplandığı, davacıların bu miktardan borçlu oldukları, dava konusu edilmiş 10.146,36 TL tutarlı beş adet faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı gerekçesiyle; bu faturalar yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, bakiye 8.210,96 TL yönünden davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2)Mahkemece hükme esas alınan 08.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacılar tarafından dava konusu edilen ancak davalı kayıtlarında yer almayan beş adet fatura tutarının 10.146,36 TL, kaçak tespit tutanaklarına göre indirimli tutar üzerinden hesaplanan fatura tutarının 8.084.91 TL olduğu hesaplanmış; mahkemece de davacıların davaya konu ettikleri toplam 26.442,23 TL'den söz konusu bedellerin mahsubu sonucu 8.210,96 TL yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş ise de, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada hata edildiği, davalı tarafça indirimli olarak yeniden düzenlenen fatura bedeli toplamının 8.484,91 TL olduğu, belirtilen rakamlar üzerinden yapılan hesaplamada davacıların 7.810,96 TL'den borçlu olmadıkları anlaşılmıştır. Bu bağlamda, davalının rapora karşı itirazının dikkate alınmadan karar verilmiş olması doğru olmayıp, bu husus bozmayı gerektirir.

3)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince, konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.

Bu itibarla, mahkemece; davalı lehine reddedilen miktar üzerinden 2.693,60 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, eksik vekalet ücretine hükmedilmesi; bundan ayrı yukarıda değinilen hesaplamaya göre de davalıya yükletilen yargılama giderinin fazla miktarda hesaplanması da doğru görülmemiştir.

Ne var ki, yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nin 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan "8.210,96 TL" rakamının çıkartılarak yerine "7.810,96 TL" rakamının yazılmasına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sekizinci bentte yer alan "2.550 TL" rakamının çıkartılarak yerine "2.693,60 TL " rakamının yazılmasına, dokuzuncu bentte yer alan "848,17 TL" rakamının yerine "652,94 TL " rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, harçtan muaf olmasına rağmen davacı ...'den peşin alınan temyiz harçları ile davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi