Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7866 E. 2022/9556 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ayıplı maldan kaynaklanan misli ile değişim ve manevi tazminat davasında, aracın ayıbının giderilebilir nitelikte olmasına rağmen misli ile değişim kararı verilmesi ve manevi tazminatın hüküm fıkrasında belirtilmemesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tamir edilebilir nitelikteki bir arızanın misli ile değişim kararı verilmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılabileceği ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığının bozma kararında belirtilmesine rağmen, yerel mahkemenin manevi tazminat talebini reddetmesine rağmen hüküm fıkrasında belirtmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, ilk derece mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 22.03.2013 tarihinde davalı ... Oto ... şubesinden, bir adet 2013 model golf marka aracı 59.106,50 TL bedelle satın aldığını, 27.07.2013 tarihinde, Çanakkale-Edirne yolu üzerinde 90-100 km hızla ilerlerken aracın sol arka lastiğinin yanak kısmının yırtılması sonucu savrularak yan şeritte ilerleyen kamyonetle çarpıştığını, aracın sağ arka kapı ve etrafında büyük hasar meydana geldiğini, 28.07.2013 tarihinde aracı ... Oto ... şubesine teslim ettiğini, dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ekspertiz raporu ile değişmesi gereken hasarlı parçalar ile onarım, işçilik ücretinin 15.693,10 TL olarak tespit edildiğini, bu bedelin dava dışı Euroka Sigorta tarafından karşılandığını, aracı yeni aldığını, bu kadar kısa sürede böyle bir olayın meydana gelmesinin, lastiğin sahip olması gereken asgari özellikleri taşımadığı, ayıplı olduğu anlamına geldiğini, davalı şirketin ayıptan ve ayıplı malın neden olduğu zarardan sorumlu olduğunu, aracın maddi hasara uğrayan yerlerinin sigorta kapsamında yenilendiğini, aracın ikinci el değerinin hasarsız olan eş değerine göre yaklaşık 16.000,00 TL düşük olduğunu, araçtaki değer kaybının bilirkişi marifeti ile tespiti gerektiğini, ayıplı olarak imal edilen araç yüzünden ailesi ile birlikte sağlık ve ruh sağlığının olumsuz şekilde etkilendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, talebin kabul edilmemesi halinde, tespit edilecek değer kaybı bedelinin davalı tarafça tazminine, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı; araçta ayıp veya üretim hatası bulunmadığı gibi davacının taleplerinin kabulü için gerekli teknik ve yasal koşulların oluşmadığını, dava konusu lastiklerin üreticisi olmadığından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının aracı kazadan sonra 8 ay kullanıp, ayıp ihbarında bulunmadan bu davayı açtığını, aracın arka sol lastiğinin üretici firmaya gönderilerek teknik inceleme talep edildiğini, inceleme sonucu; dış etken vasıtasıyla, aşırı darbe sonucu hasar oluştuğunun tespit edildiğini, bir imalat veya işçilik kusurunun olmadığını, kullanımdan kaynaklı bir hasarın mevcut olduğunu, araç değişimi talebinin TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, zira orijinal parçalarla araç üzerindeki hasarın giderildiğini, manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, davanın kabulüne gidilecek ise kullanım bedelinin hakkaniyet gereğince mahsubu gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece ''davanın kısmen kabulü ile 5.990,00 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aracın takyidatlardan ari olarak davalı şirkete iadesi ile ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' dair verilen ve Bölge adliye mahkemesi incelemesinden geçerek temyiz istemiyle Dairemize gelen ilk karar, Dairemizin 21.06.2021 tarih 2020/5514 E. 2021/6846 K. sayılı ilamıyla; '' mahkemece, tamir edilebilir nitelikte bir arızası olan dava konusu aracın, misli ile değişimine karar verilmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2/2. maddesindeki hakkın kötüye kullanılması ilkesi çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, ayrıca somut olayda, davacının kişilik haklarının zarar gördüğünün kabul edilemeyeceği, manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi gerektiği '' gerekçeleriyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, 5.990,00 TL'nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 21.06.2021 tarih 2020/5514 E. 2021/6846 K. sayılı bozma ilamında; ''...ayrıca somut olayda, davacının kişilik haklarının zarar gördüğünün kabul edilemeyeceği, manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi gerektiği'' de belirtilmiş olup, mahkemece davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi ve bunun gerekçelendirilerek hüküm fıkrasında da belirtilmesi gerekirken, ''manevi tazminatla ilgili kesinleştirme yapıldığından hükümde yer verilmemiştir'' şeklinde yapılan bir değerlendirmeyle, davacının manevi tazminat talebi hakkında bozmaya uygun şekilde red kararı verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.