"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/2328 E., 2021/1091 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı şirketin davacıya ait taşınmazda 01.07.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmede aylık kira bedelinin dolar bazında ödenmesi ve her yıl %10 artırılması kararlaştırılmasına rağmen davalının 2009 Ocak ayından itibaren kira bedellerini aylık net 13.000 TL olarak ödemeye başladığını, aradan geçen sürede her hangi bir artış yapmadığını davalıya keşide edilen 27.03.2014 tarihli ihtarname ile 2009 Ocak-2014 Mart ayları arası eksik ödenen 1.054.130 TL kira alacağının talep edildiğini ancak yasal süre içinde ödeme yapılmadığını ileri sürerek; temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 1.054.130 TL kira farkı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; 19.12.2008 tarihli ek protokol ile kira sözleşmesinin kira bedeline ilişkin kısmının tadil edilerek 30.06.2009 tarihine kadar aylık 13.000 TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ve sonrasında da kira bedelinin davacının kabulü ile bu miktar üzerinden ödenmeye devam ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.05.2015 tarihli ve 2014/336 E., 2015/235 K. sayılı kararıyla; davanın kira alacakları ile ilgili olarak kısmen kabulü ile 1.017.255,33 TL kira alacağının davalıdan tahsiline, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 315 inci maddesi gereğince sözleşmenin feshine, davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesince verilen 19.01.2016 tarihli ve 2015/9753 E., 2016/92 K. sayılı ilamla; kiralananın yargılama sırasında 30.06.2014 tarihinde tahliye edildiği dosyaya ibraz edilen ve tarafların imzalarını taşıyan tahliye teslim tutanağından anlaşılmış olup, tahliye istemi yönünden davanın konusuz kaldığını, alacak yönünden ise; davacı ...'in payına isabet eden alacak miktarı tespit edilerek, bu miktar ile sınırlı olarak alacak isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 10.10.2017 tarihli ve 2017/10 E., 2017/543 K. sayılı kararıyla; davacının tahliye talebi yönünden dava konusuz kalmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 1.017.255,33 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 18.09.2018 tarihli ve 2018/1372 E., 2018/8631 K. sayılı ilamla; davacının taşınmazın intifa hakkı sahibi olmasına rağmen davalı ile yapılan sözleşmeyi ölen...ile birlikte yaptığını ve kira bedellerinin kendisine ödenmesi gerektiğini ihtar etmediğinden ancak sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak 1/2 payını ve ...den miras payı kadar bedeli talep edebileceği, bu durumda, mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmakla, davanın davalısı yararına usuli müktesep hak oluştuğu nazara alınmak suretiyle, bozma ilamı gereğini yerine getirecek şekilde hüküm tesisi gerektiği, buna göre de davacının tahliye istemi yönünden dava açmakta haklı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırılı olduğundan bahisle, davalının sair temyiz itirazları reddedilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının tahliye talebi yönünden dava konusuz kalmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, alacak talebi yönünden davanın Kısmen Kabulü ile, 622.799,45 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 29.09.2022 tarihli ve 2022/77 E., 2022/7083 K. sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; ihtirazi kayıt ileri sürülmeden yapılan ödemelere uzun süre sessiz kalınması halinde taraflar arasında zımni bir anlaşmanın ortaya çıktığının, kararlılık kazanan Yargıtay içtihatlarıyla sabit olduğunu, davacı her ne kadar taşınmazın kalan 1/2'lik kısmında mirasçı ise de, davanın açılış aşamasında bu sıfatla herhangi bir talepte bulunmadığını, bozma ilamından sonra alacağın tamamının talep edilmesinin ıslah niteliğinde olup bu aşamada dinlenemeyeceğini, bu nedenlerle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğundan kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. TBK’nın 315 inci maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.
2. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamı gerekleri yerine getirilmek suretiyle, taraflar yararına oluşan usuli müktesep haklar da gözetilerek davacının talep edebileceği kira alacağının belirlenmiş olduğu anlaşılmakla davacı tarafın karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcın karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.