Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8330 E. 2023/461 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Düğün organizasyon sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı hizmet iddiası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak, ayıplı hizmet nedeniyle maddi tazminat miktarını bilirkişi raporuna dayalı olarak belirlediği ve manevi tazminat takdirine ilişkin yasal istismarın bulunmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/251 E., 2022/67 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacılar vekili

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, 25.08.2012 tarihinde gerçekleştirilecek nikah ve düğün töreni için davalı ile anlaştıklarını, sözleşmede düğün saatinin 20.00-23.30 olarak kararlaştırılmasına rağmen düğünün saat 22.00’de şikayet olduğu gerekçesiyle müzik kapatılarak erken bitirildiğini, düğün boyunca müziğin anlaşmaya göre orkestra tarafından canlı olarak çalınması gerekirken banttan çalındığını ve pasta müziğinin kesintiye uğradığını, ayrıca düğün sonunda çekilmesi gereken aile fotoğraflarının dahi çekilmediğini, düğün bedeli olarak 45.000 TL’lik anlaşma yapıldığını, davalının borcunu gereği gibi ifa edemediğini, bu durumdan davacılarla birlikte ailelerinin de etkilenerek derin bir üzüntü duyduklarını ileri sürerek; her bir davacı için 25.000 TL olmak üzere toplam 50.000 TL manevi tazminat ve gereği gibi hizmet alamamaları nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan ticari faizi ile tahsilini talep etmişler, maddi tazminat talebini 18.376,18 TL olarak ıslah etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili, müvekkilinin ayıplı ediminin söz konusu olmadığını, düğünün sözleşme ile taahhüt edildiği şekilde yerine getirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.09.2015 tarihli ve 2014/1024 E., 2015/1816 K. sayılı kararıyla; taraflar arasındaki çekişmenin kaynağının düğün organizasyon sözleşmesi bağlamında sunulması taahhüt edilen orkestra hizmeti ile resim ve video çekim hizmeti başta olmak üzere düğün hizmetinin sözleşmeye uygun bir biçimde yerine getirilip getirilmediği, eksik yerine getirilmiş ise bunun oranı ile bu eksikliğin manevi tazminat gerektirip gerektirmeyeceği noktalarında toplandığından konusunda uzman bilirkişiye dosya üzerinde inceleme yaptırıldığı, raporda özetle; incelediği CD, resim ve kayıtlar bağlamında orkestranın yetersizliğini, müziğin kesildiğini, bu durumun davacılar üzerinde tedirginlik yarattığını, keza düğün salonunda çekilmesi adetten olan aile fotoğraflarının bulunmadığını tespit ederek, 3,5 saatlik düğün hizmetin 1,5 saatlik kısmının verilmediği kanaati ile bu miktarı sözleşme bedeline oranlayarak 18.376,18 TL ayıp oranında bedel indirimi yapılması gerektiğinin belirtildiği, davacıların kişilik haklarının zedelendiğinin, manevi zararın gerçekleştiğinin, dolayısıyla manevi tazminat istemekte haklı olduklarının kabulü gerektiği, maddi tazminat kaybına ilişkin ayıplı hizmetin oranının uzman bilirkişi marifeti ile hesaplanmış olup, mahkemece de bilimsel verilere uygun, objektif, denetime elverişli bu rapora itibar olunduğu, ayıplı hizmetten mütevellit bedel indiriminin rapor doğrultusunda kabul edildiği gerekçesiyle maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, 18.376,18 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, bu bedelin 10.000 TL’sine dava tarihinden itibaren 8.376,18 TL sine ıslah tarihi olan 30.04.2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne her iki davacı için ayrı ayrı 2.500 'er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13 .Hukuk Dairesince verilen, 29.11.2018 tarih, 2016/1041 E., 2018/11540 K. sayılı kararıyla; gerek bilirkişi raporunda gerekse gerekçeli kararda davacıların ayıplı hizmet iddiaları hakkında sözleşmenin tamamı gözetilerek bir değerlendirme yapılmadığı, mahkemece, davacılar ile davalı arasında imzalanan sözleşme ile taahhüt edilen hizmetlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve buna göre davacıların ayıplı hizmet iddialarının maddi tazminatı gerektirip gerektirmediğinin, gerekli görülmesi halinde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu da alınarak, belirlenmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan mahkemece; ayıplı hizmet nedeniyle ayıp oranında indirim yapılması gerektiğini, buna göre ayıplı orkestra hizmeti nedeniyle 2.500 TL orkestra bedeli ve 4.085,71 TL organizasyon ve salon bedeli olmak üzere toplam 6.585,71 TL ayıp oranında bedel indirimi ve iadesi yapılması gerektiği, fotoğraf çekiminin ayıplı olduğunun davacı taraftından ispatlanamadığı, davacıların kişilik haklarının zedelendiği, manevi zararın gerçekleştiği, ancak her olayda verilen hizmetin hiç verilmemesi yada eksik verilmesinin kişilerin yaşayacağı elem ve ızdırabın yoğunluğuna etki edeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 6.585,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her iki davacı için ayrı ayrı 2.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içerisinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 05.10.2022 tarihli ve 2022/5673 E., 2022/7372 K. sayılı kararıyla; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Mahkemece, düğün süresi ve fotoğraf çekimi konusunda iddialarını ispatladıkları halde hatalı karar verildiğini, ayıp oranın hatalı belirlendiğini ve buna göre hatalı hesaplama yapıldığını, fotoğraf hizmeti yönünden de iade bedelinin hesaplanması gerektiğini, manevi tazminat miktarının az olduğunu ve hakkaniyetle örtüşmediğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, düğün töreni için taraflar arasında düzenlenen organizasyon sözleşmesine aykırı olarak davalı tarafından verilen ayıplı hizmet nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Hizmet" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin A bendi şöyledir: "Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilânlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir.

Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür."

2. Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar verir. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

3. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yararak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Mahkemece, uyulan bozma ilamına ve dosya kapsamına göre karar verildiği, verilen hizmetin ayıplı olduğunun belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğunun anlaşılmasına göre karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.